Her şeyin üstünden tam bir ay geçmişti. Odadan bir tek yemeklerde ve zorunlu olarak istendiğimde çıkıyordum.
Cissy ve Draco ileydim. Ben minik Draco ile oynarken Cissy de bir şeyler ile ilgileniyordu. Sonra durdu ve bana döndü.
"Wanda, belki beni alakadar etmiyordur ama Pietro gerçekten de üzülüyor. Biliyorum olanlar çok kötü ama o senin ka-"
"Hayır. Bunları dinlemek için gelmedim Cissy."
Biraz daha konuştuk. Daha sonra cama simsiyah bir baykuş kondu. Ağzındaki mektubu aldığımda üstünde Black ailesinin mührünün olduğunu gördüm, Regulus dan beklediğim mektup diye düşündüm. Mührü kırdım ve mektubu okumaya başladım.
Wanda
Sana cevap yazamadım, her şey yolunda Sara ve Harry sürekli oyun oynuyor. Aklının burada kalmasını istemiyorum. Yeğenim ile gayet iyiyiz. Kendine dikkat et. Bir şey olursa bu baykuş ile bana mektup yolla.
R.A.B.
"Kimden gelmiş?"
"Regulus 'dan. Sara iyiymiş, takma kafanı bize, kendine de dikkat et diyor."
"Ne güzel işte, Regulus Sara 'nın yanında hiçbir şey olmaz. Amcası ile iyi vakit geçirirler."
Dedi ve kapı çaldı. İçeri Bella girmişti.
"Toplantı var. Lord bekliyor. "
Bıkkın bakışlarımı görünce tekrar konuştu:
"Ikinizi de."
...
Masanın olduğu yere gidince Cissy Bella ve Lucius 'un arasına oturdu. Benim için ayrılan yere baktım, eskiden olduğu gibi babamın sağı ve Lorna'nın yanındaydım, eskiden burada oturmak bana zevk veriyordu şimdi ise sevdiğim adamın, kızımın babasının katilinin yanında oturuyordum. karşımda ise eskiden en çok değer verdiğim kişilerden olan Pietro vardı.
"Zümrüdü Anka Yoldaşlığındaki adamımızdan haber geldi, bu akşam tekrar bir saldırı düşünülüyor. Herkes dikkatli olucak, tekrar bir aptallık istemiyorum."
Babamın, Ölüm Yiyenlerin Yoldaşlıkta bir adamları mı vardı? Peki kimdi? Ben bunları düşünürken tanımadığım bir ölüm yiyen konuştu:
"Üstüme vazife değil Lordum ama, gelmelerinin özellikle bir sebebi mi var? Sonuçta burası Malfoy Malikanesi, başlarını güçlü bu aile ile ağrıtmak istemezler diye düşünüyorum."
"Güzel düşünce..."
"Gray Lordum, Gideon Gray."
"Güzel düşünce Gray. Öyle düşünüyorum ki özellikle kızım için geliyorlar."
İlk olarak yine kızım demişti sonra zaten bütün gözler bana dönmüştü. Biraz daha konuşuldu ve sonra toplantı bitti. Odama doğru giderken birisi beni bir kapının arkasına çekti. Kapı kapandı ve kilitlendi. Karşımdaki kişi Pietro 'ydu. Hemen asasını çıkardı ve sessizlik büyüsü yaptı. Bütün işleri bitince de bana döndü.
"Kızgınsın biliyorum ama beni dinlemek zorundasın."
"Çekil."
"Wanda-"
"SANA ÇEKİL DEDIM! Neyi dinlicem?! Sirius 'u nasıl öldürdüğünü mü?! A dur, zaten biliyorum! Ona o laneti attın! Sen benim onu ne kadar çok sevdiğimi bildiğin halde onu öldürdün! "
"Yapmam gerekeni yaptım kardeşim, başka bir yolu yoktu."
"Elbette vardı, Sirius 'u öldürmeden öldü göstermenin birçok yolu vardı."
"Bu akşam hazırlan, seni bir yere götürmeliyim."
"Ne? Nereye?"
"Lütfen bir kez olsa da, dediğimi sorgulama kardeşim."
Gözlerinin içine baktım. Pişmanlık ve üzüntü ile yoğrulmuştu gözlerinin mavisi. Sanırım ona inanmaktan başka bir seçeneğim yoktu.
...
Akşam olmasını bekliyordu herkes. Bende öyle, bu akşam ne olacak kim bilebilirdi ki?
Bahçeye çıktım, Lorna oradaydı arkası bana dönüktü. Yanına yaklaştım.
"Hep senin gibi olmak istedim, zekan olsun, güzelliğin olsun, gücün olsun... Ama şimdi... Sana acıyorum kardeşim. Bitik durumdasın, gücünü kullanmıyorsun. Kızın için uğraşıyorsun, sevdiğin adam toprağın altında. Kimsen yok."
"Haklısın, eskiden olsa bir ailem var derdim ama artık diyemem. Benim yalnızca iyi dostlarım ve bir kızım var. Ve seni her zaman yeneceğimi biliyorsun. Ölüm döşeğinde olsam bile."
"Komik... Şu an ölüden bir farkın yok. Küçükken senin için endişelenirdim. Bu kadar gücü taşıyabilir misin diye merak ederdim. Çok iyi başardın ama sonra hayatının en kötü olayı oldu, Hogwarts'a yollandın ve orada onunla tanıştın. Sirius Black ile. Ailesinden nefret eden-"
"Lorna kapa çeneni."
"Kendi kardeşini umursamayan-"
"Lorna sana söylüyorum."
"Kendinden başkasını düşünmeyen bir kanı b-"
"LORNA KAPA ÇENENİ! Sakın ona o kelimeyi söyleme cürretinde bulunma!"
Durdu korktuğu belliydi ama belli etmemeye çalışıyordu, baktığımda kırmızı büyümün ellerimde olduğunu gördüm demek bu yüzden korkmuştu. Herhangi bir yere fırlattım büyüyü ve içeriye doğru ilerledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
#BİTTİ# Karanlığın İçindeki Beyazlar
FantasyBen Wanda Riddle hesabımı kullanamadığım için yeni bir hesap açtım. Hikayenin devamını burada sürdürücem.