.Kaçış, Ölmek Böyle Bir Şey Miymiş.

176 19 78
                                    

Resmen göçebe hayatı yaşıyorduk. İlk Malfoy malikanesi ve şimdi de Lestrange kalesi.

Rufus ve Arianne Lestrange özellikle bizimle ilgileniyorlardı ee sonuçta sevgili Lordları gelmişti. Bana da iyi gelmişti aslında, Rodolphus ile daha fazla konuşuyordum. Rodolphus da memnundu, Malfoy malikanesinin başına gelenlerden sonra Lestrange'ler seve seve Lucius 'ları ağırlıyorlardı.

Koridorlarda Rodolphus ile geçerken eski aile üyelerinin portreleri bizi izliyorlardı ve sürekli konuşuyorlardı:

"Sizi Ridilphis ili yikiştiriyiriz gitti sinin yirini i Blick dilisi Billitrix ili ivlindi iptil. Lird 'in kizi virkin. "

( Sizi Rodolphus ile yakıştırıyoruz gitti senin yerine o Black delisi Bellatrix ile evlendi aptal. Lord 'un kızı varken.)

Asıl aptal onlar. Yaşlı faişeler ya. İlk zamanlarda laf anlatmaya çalışıyorduk ama sonra hiçbirisi bizi dinlemedi:

Biz sadece arkadaşız dedim, aynı. Ben başkasını seviyorum dedim, aynı. Kızım var dedim, aynı...

Rodolphus bana döndü:

"Vega nasıl? Regulus 'dan haber aldın mı?"

"Evet, iyilermiş, Harry ile vakit geçiriyorlarmış."

"Harry?"

"A, doğru senin haberin yok Andromeda ve James 'in oğlu."

"Beni bırak, Bella 'nın haberi var mı şüpheliyim. Fazla sinirli şu sıralar, bir sürü yeğeni oluyor."

İkimizde gülmeye başladık. Bella kalabalığı seven birisi değildi ve üç tane yeğeni vardı bile. Regulus 'u sürekli 'evlenme, evlenirsende çoçuk yapma!' diye tehtid ediyordu.

"Pietro 'ya olan kinin ne zaman bitecek Wanda? Sencede az da olsa abartmıyor musun?"

"Şöyle düşün Rodolphus, Rabastan Bella ve senin bir bebeğin varken Bella 'yı öldürmüş olsaydı ne düşünürdün?"

Bir cevap veremedi.

"Sence cidden abartıyor muyum?"

"Wanda-

"Ayrıca, nedir sizin bu 'Pietro' sevdanız? Zorla getirildiğimden beri herkes 'ona haksızlık etmiyor musun? Onu affet. Abartmıyor musun?' dedi. "

Ve tablodaki yaşlı fahişe lafa atladı.

"Nede güzel kavga ediyorlar Yüce Merlin-"

"Susar mısın?!"

Evet fazla sinirliydim. Tablodaki yaşlı kadın bile susmuştu. O kadar yani. Arianne Lestrange yanımıza yaklaştı.

"Tatlım, odana bir baykuş gelmiş ve camdan içeri girmiş mektubu aldım ama-

"İçini açtınız mı?"

"Hayır, aldığım gibi sana getirdim."

"Teşekkürler Bayan Lestrange."

Arianne yanımızdan gidince Rodolphus meraklı bakışlarını elimdeki mektuba sapladı.

"Yine Regulus 'dandır, Sara hakkında."

"Garip, Black arması yok."

Mektubun Regulus 'dan gelmediğini biliyordum. Onların anlayamayacağı ama benim anlicam minnacık bir içaret vardı. Hemen aklıma geleni söyledim:

"Sara ile uğraşırken unutmuştur. Fazla uğraştırıyor şu sıralar Regulus 'u, öyle yazıyor."

"Haklısın."

 #BİTTİ#  Karanlığın İçindeki Beyazlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin