.Bu Gerçek Olamaz.

177 20 75
                                    

   Fazlasıyla hızlı gidiyorum... Birde düğün yapacaktım unuttum dmsmfmsmc

       -Haftalar Sonra-

   Sirius yine ortalıkta yoktu. Resmen tek başıma yaşıyordum ben bu evde. Meda da benim halimdeydi.
    Ama o hamile olduğu için daha kötüydü ve James onu evde tek bırakmak da istemiyordu. Bende dahiyane bir fikir ile James'lerin evine yerleştim Sirius 'un dairesi ancak beni ve Sirius 'u alırdı küçüktü. James 'lerin evi daha düzenli ve daha büyüktü.

   Ben onlarda kaldığım sürece James ve Sirius daha rahattı. Benim aklım her gece Sirius 'daydı.

    Meda ile bir şeyler yedikten sonra yataklara yatmıştık. Zor da olsa uyumuştum.

   Sabah kalktık ve rutin olarak gazetelere bakıyorduk ki Meda bana bir test uzattı.

  "Bu ne Meda?"

  "Hamilelik testi. Git yap. Benim kuşkularım var."

  "Aptal aptal konuşma Meda hamile değilim, olmayı da düşünmüyorum"

  "Git yap işte Wanda, emin olalım."

Elinden aldım ve söylene söylene lavaboya gittim. İşim bittikten sonra yine söylene söylene Meda 'nın yanına geldim. Testi masanın üstüne koydum ve gazetelere baktım.

   Meda dikkatlice testi inceliyordu. Benim umurumda bile değildi. Olmadığımı biliyordum hiçbir belirti yoktu. Birkaç dakika sonra garip garip sesler çıkarıp ellerini salladı.

  Testle birlikte yanıma geldi ve sarılmaya, hoplayıp zıplamaya başladık.
Testteki çift çizgi gözüme çarptı hemen zıplamayı ve sarılmayı bıraktım ve testi elime aldım. Merlin, yanlış görmüyordum testin sonucu pozitifti. Bu gerçek olamazdı.

   Benim yüzüm düşüktü, ne yapacağımı bilmiyordum. Sirius ile benim düzgün bir düzenimiz yoktu ki, birde bebek çıkmıştı başımıza.

   James kapıyı anahtarla açtı, yanında Peter da vardı ama Sirius yoktu. Testi bir kenara bıraktım ve onlara doğru yürüdüm.

  "Sirius nerede? Ya Remus?"

  "Wanda... Ben nasıl diyeceğimi bilemiyorum... Sirius..."
  
   "Anlatsana James. Sirius 'a ne oldu?!"

  "O yaralandı, durumu kritik değil, hastanede Remus da onunla. Seni ona götürmeye geldik."

  "He-hemen götür beni ona."

Dördümüz de hastaneye cisimlendik. Odasını bulduk içeride Remus sandalyede oturuyordu Sirius 'un kafasında minik bir pansuman ve kolu da sargıya alınmıştı.

   Gözlerim dolmuştu yanına yaklaştım Remus kafasını bana çevirdi ve sandalyeden kalktı oturdum ve serum bağlı elini tuttum. Çok kötü olmuştum.

  Sirius yana dönük kafasını bana döndürdü gülümsemeye çalıştı ve tuttuğum eli ile elimi okşadı ama acı çektiği belliydi. Göz yaşlarım dökülmeye başlamıştı. Elini zorlanarak kaldırdı ve göz yaşlarımı sildi. Fısıltı gibi bir sesle konuştu:

  "Ağlama bebeğim. Ben iyileşirim, ciddi bir şey değil zaten."

   Meda'ya baktım o da anladı ki herkesi dışarı çıkardı. Sirius 'a döndüm.

  "Sirius, seninle cidden önemli bir konuda konuşmalıyız."

Yatakta biraz doğruldu ve yana kaydı yanına yattım, kolunun arasına aldı ve ellerimizi birleştirdi.

  "Dinliyorum sevgilim, konu ne?"

  "Hala daha bir ailemiz olsun ister miydin? Birlikte yaşlanacak, bir bebek büyütecek kadar seviyor musun beni?"

   "Seni, ilerideki çocuklarımızı her şeyden çok seviyorum ve sevicem bunu biliyorsun. Ve en çok istediğim şeylerden birisi de seninle buruş buruş aksi ihtiyarlar olmak. "

   "Sirius bizim bir bebeğimiz olucak."

Ona bakıyordum donmuştu sanırım. Daha sonra yutkundu ve gülümsedi.

  "Ben yanlış anlamıyorum de-değil mi? S-sen hamilesin? Bizim bir be-bebeğimiz olucak??"

Kafamı salladım ve elini karnıma koydum.

  "İşte burada."

  "İ-inanamıyorum..."

Dedi ve dudaklarımızı birleştirdi. Ona karşılık verdim ve sonra bana sıkıca sarıldı biraz geriledi, yaralarından birisine baskı yapmıştık. Daha yavaş bir şekilde sarıldık ve huzurlu bir şekilde birbirimizi izledik...

 
 

 

 #BİTTİ#  Karanlığın İçindeki Beyazlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin