Saate baktığımda 08.20 olduğunu gördüm aceleyle üzerimi değişip çantamıda alarak okul için koşmaya başladım. Dün akşam kafede işler yoğun olduğu için eve geç saatlerde dönmüştüm hafta içi kafede hafta sonu kütüphanede çalışıyordum ve bu sayede hem okul ihtiyacımı hemde ev ihtiyaçlarımı karşılayabiliyordum Acil Tıp Teknisyenliği üçüncü sınıfa gidiyordum ve ne yazık ki hayata küçük yaşta tutunmaya başladım ailem beni terk etmiş ve bir evin kapısının önüne bırakmışlar ve o ailede beni evlatlık edinmişti ne yazık ki 4 yıl önce trafik kazasında hayatlarını kaybettiler ve onlardan bana geriye kalansa sadece bu ev ve birazda paraydı annem rahim kanseri yüzünden rahmini aldırmıştı bu yüzden kardeşim yoktu. Önceleri çok isterdim ama şuan iyiki yok diyorum. Onlarda benim gibi zorluk çeksinler istemezdim.
...
Nefes nefese okulun kapısına geldiğimde güvenlikçi Tahsin Amca
"yine mi geç kaldın ?'Diye söylenmişti
Artık o bile bana alışmıştıKoşarak sınıfa çıktığımda öğretmen çoktan derse başlamıştı ve bende özür dileyip sırama oturdum.
İlk dersimiz Matematik ti can kulağıyla hocayı dinlemeye başladım çünkü dersi derste öğrenmekten başka bir şansım yoktu....
Sonunda dersler bitmişti ve bende kafeye doğru yürümeye başladım çok uzak değildi evime 35 dakika uzaklıkta ve okulumada 20 dakika uzaklıktaydı ben yine kulaklığı takip salına salına gidiyordum başımı kaldırdığımda küçük bir çocuğun topunun yola kaçtığını ve çocuğun hiç düşünmeden yolun ortasına koştuğunu gördüm.
Başta önemsemesemde karşıdan süratle gelen arabayı görünce durduramadım kendimi koşarak küçük çocuğu çimenlerin üzerini ittirdimve bir anda karnımda bir şancı oluştu ve bacaklarım karıncalanıyordu sonra bütün ağrı ayak bileğimde toplanınca yere düştüm küçük çocuk korkuyla geldiği yöne doğru hızla koşarken onun iyi olduğunu anladım ve bu bana yetmişti.
'İyi misiniz?'
Telaşlı birşekilde sormuştu. 30 lu yaşlarda takım elbiseli bir adamdı . Arka kapıda açılınca tahminen 28 yaşlarında biri indi ve çatık kaşlarıyla bana bakıyordu
Adamdan gözlerimi çektim. .şoförü olduğunu tahmin ettiğim adam kalkmama yardım etti.
'İyim birşeyim yok.'
Tam ayağa kalkacakken bileğimin incinmiş olduğu farketmemle tekrardan yere düştüm arkadaki adam
'bin hadi hastaneye gidiyoruz'
diye sert bir şekilde bakış attı korkutucuydu ama hastahaneye gitmek benim için de daha iyiydi.
Şöför kucağına alarak arabanın arka koltuğuna oturttu
saate baktığımda çok geç kalmıştım ve telefonumu alarak patronum cihan beyi aradım
Çok sinirli bir sesle
' Esila nerdesin sen 1 saat oldu sana kaç sefer geç kalmamangerektiğini söylemeliyim ?"Çok haklısınız efendim ama araba çarptığı için...
'Kes mazeret uydurma bugün çıkışını verdim birdaha gelmezsin'
'Ama efendim.'
Telefonun yüzüme kapanmasıyla gözlerimden bir damla yaş düşmüştü zor bulduğum iştende kavulmuştum elimin tersiyle gözlerimi silip elimi yanımda oturan adama uzattım kahverengi gözleri beni benden almaya yetiyordu. İlk defa böyle hissediyordum.
'Adım Esila kusura bakmayın biranda önünüze fırladım'
Uzattığım eli sıkarken
'Ben Karan ' elimi ayak bileğimde dolaştırdığımda derin bir iç çektim'Ne oldu?
'Birşey yok '
Adamın çatık olan kaşları daha da çatılmıştı arka camdan baktığımda üç arabanın bizi takip ettiğini gördüm ve anladım ki bu adam önemli biriydi sonunda hastahaneye gelebilmiştik acile gidip ayağımın röntgenini çektirdim tahmin ettiğim gibi incinmişti ve doktor
'Bir süre üzerine basmamalısın yoksa sonrası daha tehlikeli olabilir '
'Peki hocam bana rapor yazabilir misinz okula götürmek için ?'
'Tamam
Biraz bekledikten sonra raporu bana verdi reçeteyide Karan'a uzattı tekrardan arabaya bindik şoför eczaneden ilaçları alıp bana uzattı
" nerede oturuyorsun?"
"Kaza yaptığımız yerin iki sokak aşağısında"
Evimin önüne geldiğimde Karan da arabadan inmişti kapıya kadar koluma girdi.
Kapıya geldiğildik.
'merak etme annen sana sıcak bir çorba yapar iki güne iyi olursun'
Kapıyı açıp içeri girdim ve kapıda duran Karan beye teşekkür ettim ve buruk bir gülümsemeyle
' çok isterdim ama benim hiç kimsem yok ' sözler ağzımdan zar zor çıkmıştı ve kapıyı kapatırken gözlerimden bir kaç damla yaş akıp gitmişti alışmıştım kimsesizliğe ama yinede aklıma geldikçe çıldıracak gibi oluyordum yatak odama giderek uyumaya çalıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esila
Non-FictionHer kesin bir umudu vardır. Bir savaşı,kaybedişi, acısı , yalnızlığı, Bir hüznü .... Çünkü herkesin bir gideni vardır , İçinden bir türlü uğurlayamadığı..