Çalan telefonumla ayağa kalktım Akifti ve iş varmış bana haber vermişti bu masum kızı bırakmak istemiyordum kapıdan çıkmak üzereyken bana günlüğünü uzattı bu durum hoşuma gitmişti en azından bana güvenmişti günlüğü işaret ederken bileğindeki izi görmüştüm sanırım intihar etmeye kalkışmıştı tek başına ve bu kadar acıyla nasıl mücadele edebilmişti o küçük bedeni nasıl dayanmıştı keşke onunla daha önceden tanışsaydım biraz olsun yaralarını sarabilirdim. İşi boş verdim ve çalışma odama gidip günlüğü açtım
...
12.12.2015
Sevgili günlüğüm bugün doğum günüm ve biliyorum annemle babam bana bir süpriz hazırladıklarını fark etmiştim ama bilmiyormuş gibi davranıyordum annemle babam evden çıkmışlardı ve bana bir saat sonra gelip beni alacaklarını ve bir yere götüreceklerini söylediler çok heyecanliyim..14.12.2015
Nasıl başlayacağımı nasıl yazacağımı bilmiyorum üç gündür akan göz yaşlarıma engel olamıyorum annemler eve gelirken alkollü bir sürücü yüzünden kaza yapmışlar ve arabada can vermişlerdi herkes eve gelip bana acıyan gözlerle bakıyorlar beni yurda vermeyi düşünüyorlar ama ben kabul etmedim ısrarla yurda vereceklerini söyleyince hepsini evden kovdum ve kapıyı kitleyip ağlamaya başladım ev şuan o kadar boş ki bu boşluk korkutuyor beni artık annem ve babamın olmadığını bir türlü kabul edemiyorum üç gündür yemek yemedim ve açlıktan bayılmak üzereyim dolabı açtığımda annemin son yaptığı yaprak sarmasını ağlayarak yemeye başladım
...25.01.2016
Kazanın üstünden 10 gün geçmişti 10 günde tam 5 kilo vermiştim artık dayanacak gücüm kalmamıştı ve intihar etmeye karar vermiştim çünkü yaşamak için bir sebebim yok tu bir hayalim yoktu hiç kimsem yoktu. Banyoya girdim ve babamın traş takımlarına baktım jileti buldum elime alıp son bir kez annemle babamın fotoğraflarına bakıp jileti bileğimin üzerine bastırdım ve hızla çektim
ilk başta birşey yoktu sonrasında ılık ılık kan aktı ve işte o zaman müthiş bir yanma hissettim kapı çalıyordu umursamadım en az yirmi kere çalmıştı ve kapının açıldığını gördüm bir ayak sesi tüm odaları gezmişti ve en sonunda banyonun önünde durdu
"Esila orda mısın cevap ver lütfen bak kapıyı kırıcam Esila cevap ver "
Bense cevap vermek yerine kırmızı kanımın beyaz fayansta kendine çizdiği yolu izliyordum.
kapı kırılmıştı Berkay içeriye girip hemen kazağını çıkarttı bileğimi sardı ve ambulansı aradı.
gözlerim yavaşça kapanıyordu bu sırada annem ve babamı gördüm bana yaptığım şey yüzünden kızmışlardı bende onlara kızmıştım bu acımasız dünyada beni yalnız bırakmışlardı gözlerimi açtığımda hastanede olduğumu anladım ve Berkayda başımdaydı beni kurtarmıştı hastahane den taburcu olduktan sonra Berkayların evine gittik bir kaç gün orada kaldım babası çok iyiydi ama annesi sürekli beni istemediğini ve uğursuz bir kız olduğumu söyleyip duruyordu ve bu yüzden Berkayla sürekli kavga ediyorlardı her ne kadar yanımda kavga etmeseler de sesleri bana geliyor du bu nedenle evime gitmeye karar verdim yolda giderken bir parkta oturan yaşlı bir adamla yavru bir köpek gördüm yaşlı adam gülümseyerek beni yanına çağırdı
'Ne oldu kızım neden üzgünsün ?
başımdan geçenleri anlattım konuşmaya rahatlamaya ihtiyacım vardı
" kızım al bu yavruya bir süreliğine sen bak ben gelip senden alıcam ha bide al bunu senin galiba sen geldiğinde yere düştü'
Elinde bir kağıt vardı benim olmadığını söylesemde ısrarla cebime bıraktı hava çok soğuktu yaşlı amca kalkıp gitti ben daha ismini bile bilmiyordum ve küçük köpekle yalnız kalmıştım evime girdim ve baştan aşağı temizledim annemle babamın odasının tozunu alıp hiç bir şeyin yerini değiştirmedim sanki tekrardan geleceklermiş gibi
akşam olmuştu yemek hazırladım pek becerememiş olsamda yinede yedim ve köpek yavrusununda karnını doyurdum yaşlı amcanın verdiği kağıta baktım eski bir kağıttı ve şöyle yazıyordu...
"Sal ruhunu geceye boğulsun tüm karanlık ları kentin isteğin ağlamaksa ne duruyorsun hadi hadi sakin durma tutma gözyaşlarını içinde Bırak Aksın yol bulsun kendine isteğin haykırmaksa hayata sorgulamaksa her şeyi cesur ol korkma bağır avazın çıktığınca sen sen ey yolunu kaybetmiş aşk hamalı bu korku niye bu ızdırap neden yoksa yoksa kendi mezarını mı kazıyorsun bilmeden
Üzülme üzülme gam keder etme senin hikayen yazılmış zaten ezelden
Şimdi dön bak kendine zamanın aynasında ve sor kendine neredeydin neredesin ve nereye gidiyorsun
Fırtınada rotasını kaybetmiş bir gemi gibi
Meçhul bir limanda demir atmışsın
Evet evet sen bilemezdin böyle olacağını belki ama haklisin şimdi söyle bana KENDİNİ BULAMAYACAK KADAR DA KORKAK MISIN? kork ma korkma sal ruhunu geceye boğulsun tüm karanlıkları kentin isteğin ağlamaksa hadi ne duruyorsun sakin durma tutma gözyaşlarını içinde Bırak Aksın yol bulsun kendine isteğin haykırmaksa hayata sorgulamaksa her şeyi cesur ol korkma bağır avazın çıktığınca Allah'a emanet ol.
.....Esila'nın günlüğünü kapattığımda gözlerim dolmuştu daha okumaya yeni başlamıştım derin bir nefes alıp tekrardan okumaya başladım
...20 Nisan
Komşular çocuk esirgeme kurumunu aramışlardı ve onlarda gelip beni yurda götürdüler kapıyı kitledim ve anahtarı kendimle getirdim orada kalmayacaktım köpeğimi Berkaya emanet etmiştim yurda girdikten iki gün sonra temizlikçi kasım amca beni boş bir odaya çekip öpmeye çalışıyordu bense ondan kurtulmak için herşeyi yapıyordum ama gücüm yetmiyordu zorla tşörtümü çıkartmıştı atletle kalmıştım tüm bağrışlarım sonunda yurt müdüresi geldi kurtardı beni ve o adamı kovdu ben çok korkmuştum herkes öğle yemeği için toplandığında ben yurdun arka tarafında duran ağaca çıkıp duvardan atladım ve koşarak dolmuşa bindim gece vakti kaçamazdım çünkü karanlıktan çok korkuyordum evime geldim kapıyı kilitleyip annemlerin odasına gittim odada uyuya kalmışım iki ay sonra sınav var çok çalışmam lazım güçlü olmam lazım ......
25 Temmuz
Sınav sonuçları belli olmuştu ve istediğim puanı alarak ATT yi kazanmıştım ve kütüphanede iş bulmuştum "Daha fazla okuyamadım ve günlüğü çekmeceme koyup Esila'nın yanına gittim ağlamaktan yorgun düşüp uyumuştu onu yatağa bıraktım ve bende arkasında n sarılıp yattım çok güzel bir kokusu vardı onu nasıl bırakacağımı bilmiyordum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esila
Non-FictionHer kesin bir umudu vardır. Bir savaşı,kaybedişi, acısı , yalnızlığı, Bir hüznü .... Çünkü herkesin bir gideni vardır , İçinden bir türlü uğurlayamadığı..