Gözlerimi açtığımda sabah olmuştu aya kalkmaya çalıştım ama kalkamıyordum başımı arkaya çevirdiğimde Karanın bana sarılmış bir şekilde uyuduğunu farkettim çok tatlı uyuyordu , sanki bir çocuk gibiydi bu oda onun olduğu için sanırım benim olduğumu unutmuştu kollarından kurtulmaya çalışırken kolları daha da sıkı sarıyordu bedenimi aslında hoşuma gidiyor du çünkü kimse bana böyle içten sarılmamıştı ruhum sevgiye ilgiye aç bi hortum gibiydi büyüdükçe beni derinliklerine çekiyordu onun yanında yalnızlığımı unutuyordum kollarını aralayamadım çok güçlüydü yade ben güçsüzdüm kollarından kurtulamadığım için biraz daha uyumaya karar verdim kokusu bana huzur veriyordu..
Gözlerimi tekrar açtığımda Karan çoktan uyanmış ve odadan çıkmıştı bende yataktan doğrulup elimi yüzümü yıkadıktan sonra tşörtümü ve pantolonumu giyerek aşağıya indim kahvaltı hazırdı ve Karan da oradaydı ne zaman uyanmıştı aceba
'Günaydın küçük hanım kahvaltıya buyurun'
hizmetçi Ayşen teyze çok sevecen çok cana yakın biriydi ona gülümseyip sofraya oturdum Ayşen Teyze çayımı katıp yanıma bıraktıktan sonra mutfağa gitti
' şey .. şekeri uzatabilir misiniz? '
Aynı yatakta uyuduğumuz için utanıyordum aceba o ne hissediyordu' mesafeli konuşmana gerek yok '
Şekeri alıp çayımdan bir yudum alacakken telefonum çalmaya başladı cebimden çıkartıp kimin aradığına baktım Tufan dı
Meşgule attım çok kendini beğenmiş ukala bir çocuktu iki senedir peşimi bırakmamıştı. Sürekli arıyordu.
Tekrar çalan telefonumun ekranına baktığımda yine oydu bu sefer masadan uzaklaştım telefonu açıtım' ne var ? Sabah sabah ne diye arıyorsun?"
'Sanada günaydın yavrum '
' ya bi siktir git orusbunun evlâdı rahat bırak artık beni '
' sözlerine dikkat et kimin okulunda okuduğunu unutuyorsun galiba babam seni atmasını iyi bilir'
' Babanda sen de ne bok yiyorsanız yiyin benim kimseden korkum yok'
Telefonu kapatıp masaya oturduğumda Karan'ın yüzüne baktım sanırım konuşmamızı duymuştu ve kaşları sinirle çatılmıştı.
Kahvaltıya kaldığım yerden devam ettim Ama Karanın sinirle soluduğunu duyabiliyordum. Telefonuma gelen mesajla telefonu elime aldım Tufan dan dı
- Bir daha küfür edip yüzüme kapatırsan seni doğduğuna pişman ederim.
Karan telefonu elimden alıp mesaja baktığında burnundan soluyordu
'Kim bu serseri '
' okul müdürünün oğlu Tufan '
'Ne istiyor senden ? '
' onunla birlikte olmamı istiyor ve bana deli gibi aşıkmış falan boş şeyler '
Kahvaltımı bitirdikten sonra çantamıda alarak Karan 'ın yanına gittim herşey için teşekkür ederim ama gitmem lazım'
' neden? '
Köpeğimi merak ediyorum bide bulmam gereken bi iş var '
' ben Sana iş bulurum ayrıca köpeğin dışarıda oynuyor'
' Tamam ama yapamam yani ben kendi evimden başka bir yerde kalmadım .(Berkay hariç)
' Sadece ayağın iyi olana kadar kalacaksın merak etme ayrıca dışarıda bekle seni evine götürücem ihtiyacın olan malzemelerini alırsın '
birlikte arabaya bindik ...
evime gelmiştim Karan'da arabadan inmişti çantamdan anahtarı çıkartarak kapıyı açtım ve Karan' ı da içeriye davet ettim Karan odaları gezmeye başladı yatak odama gidip küçük valizimin içine birkaç parça kıyafet koyduktan sonra salona Karan'ın yanına gittim çalışma masama oturmuştu ve elinde günlüğüm vardı. Hemen elinden alıp çantama koydum sanırım bu hareketime sinirlenmişti.' kusura bakmayın bu biraz özel de'
Kaşlarını çatıp bana sert bir bakış atmıştı ama ne yapabilirdim ki o bana özeldi.' sana kahve yapayım mi içer misin?
' hayır işin bittiyse çıkalım daha işlerim var? '
Gözü hala çantamdaki günlüğümdeydi kaşları çatılmıştı.
Evden çıkıp tam kapıyı açacaktım ki birşey unuttuğumu fark ettim' birşey unuttum iki dakikaya gelirim'
annem ve babamın yatak odasına girdim kalpli kolyemi orada çıkartmıştım ve hemen alıp kapıyı kitledim Karan'da arabayı çalıştırıyordu arabaya bindim.
gidebiliriz hazırım'
Kolyemi boynuma taktığımda Karan ' ın gözü kolyemdeydi
' kolyen güzelmiş kimin hediyesi? '
' Teşekkür ederim Berkay 'ın hediyesi'
Berkayın ismini duyunca sinirlenip kaşları çatıldı ve ağzından küfre benzer bir homurtu çıktı ve gaza bastı.
'O kim? Sevgilin falan mı? '
'Hayır o benim çocukluk arkadaşım daha doğrusu tek arkadaşım'
'Hmm peki sevgilin var mı?'
Bunu gerçekten merak etmişti ve söyleyeceğim şey için kendini hazırlıyordu sanki'Hayır benim hiç sevgilim olmadı zaten zamanım yoktu öyle boş şeylerle ilgilenemezdim '
Sevgilimin olmadığını öğrenince bir oh çekmişti ve dudağında belli belirsiz bi gülümseme olmuştu.
Eve geldiğimizde ben odaya geçmiştim Karan da gitmişti ama nereye gittiğini bilmiyordum bu durum bana çok tuhaf geliyordu kim olduğunu bilmediğim bir yabancının evindeydim ve tuhaf olanda o yabancıya güveniyordum. Sanki benden bir parçaymış gibiydi
Valizimden bir kaç parça kıyafet çıkartıp banyoya yöneldim rutin işlerimi hallettikten sonra ılık suyla duş aldım ve dizimin biraz üstünde olan şortumu giydim üzerine de askılı pudra pembesi bi tişört giydim ve yatağa girip uykuya teslim oldum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Esila
Non-FictionHer kesin bir umudu vardır. Bir savaşı,kaybedişi, acısı , yalnızlığı, Bir hüznü .... Çünkü herkesin bir gideni vardır , İçinden bir türlü uğurlayamadığı..