Egemenin yanına gittim.
"Kimi arıyorsun bakalım?"
"Yüreğimi ağzıma getirdin." dedi. Korkmuşa benziyordu.
Gülmeye başladık.
Ardından annemin sesi geldi. "Kızım yabancılarla konuşma."
"Anne Marcelın arkaaşı yabancı değil!" diye bağırdım.
"Marcel?" dedi bana kısık sesle.
"Kusura bakma yapmak zorundaydım." dedim kısık sesle.
"Madeleine biz eve gideceğiz. Sen istiyorsan arkadaşınla gezebilirsin." dedi annem.
Ah ne kadar da iyi niyetli bir kadın.
Arabasına bindik. Kapımı o açtı.
"Buyrun matmazel." dedi gülerek.
"Teşekkürler." dedim ve ikimizde gülmeye başladık.
Birsürü yer gezdikten sonra en son bir simit alıp deniz kenarında bir banka oturup yemeye başladım. O kendisne simit almamıştı.
"Evet İzmire geldim söyleyeceğin şey neydi bakayım?"
"Şimdi söylemeyeceğim. Sonra."
"Ne sonrası? İzmire de geldim. Anlat hadi."
"Hayır. Sonra."
"Hadi ama!" söylediğimde ağzımdaki susamlar Egemenin suratına geldi.
"Ay pordon!"
"Önemli değil." deyip cebinden bir peçete çıkarıp silmeye başladı.
Sonra dünkü gördüğüm o kız yanımıza geldi. DÜNKÜ KAMERADAKİ KIZ!
"Egemen. Madeleine bu mu?"
Egemen kafasını evet anlamında salladı.
Seçilin başında bir şapka vardı ve mavi gözleri denizin yanında çok güzel duruyordu. Ah her neyse.
"İyi bari." deyip bana yapmacık bir gülümsemeyle baktıktan sonra gitti.
"Hop nereye?" dedi Egemen.
"Hiç işim varda." dedi arkasına bakmadan. Üstünde kot ceket altında ise kot şort vardı.
"Seçil mi?" diye sordum.
Simidimden son ısırık alıp elimdeki susamları yere döktüm. Kuşlar gelip yemeye başlamıştı bile.
"Evet." dedi.
Birbirimize bakmadan konuşuyorduk. Sanki küsmüş gibi.
"Bana küs müsün?"
Cevap vermedi.
"Kalkalım mı?"
"Peki." gözlerimi devirmiştim. Belliydi küsmüştü bana...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MESAJ ARKADAŞIM
Fiksi RemajaHer şey bir mesaj ile başlar.. Arkadaşlıktan kankalığa, kankalıktan aşka, aşktan düşmanlığa...