ELİF
Ve sonunda üniversitenin birinci yılını anlımın akıyla en yüksek notlarla bitirdim. Babama ve abime verdiğim sözde emin adımlarla ilerliyorum işte. Allah'ın izniyle Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olup dinimi, peygamberimi ve Rabbimi en güzel şekilde anlatcam çocuklara.
Bir hafta sonra abimin yanına gitcez Allah'ın izniyle. Onun için eve gidip şimdiden hazırlıklara başlamam gerek canım abim ne çok özledim onu. Ben dalıp gittiğim Mardin hayalinde gezerken birden kendimi yerde bulmamla hayal aleminden çıktım, zaten hep beni bulur böyle sakarlıklar. Hayır kazdığınız yeri neden kapatmazsınız ki. Feracemi temizlerken kolumu birinin tutmasıyla irkildim. Korku dolu gözlerle ona bakınca hatasını fark etti ve hemen elini çekti sadece yardım etmek istemiş peçete uzattı teşekkür edip aldım ve ordan uzaklaştım. Bir erkeğin bana dokunmasını geçin onunla göz göze gelmekten bile sakınırım çünkü haram. Allah'ım sen beni affet. Üzerimi temizledikten sonra pastaneye uğrayıp tatlı aldım tatlı demek bu hayattaki herşey demekti. Hemen eve geldim ve yemekleri yapmaya başladım. Annem olmadığı için hep ben yaparım yemekleri anne kokusu nedir hiç bilmem ben, annem bana doğum yaparken veda etmiş bizlere.
Babam akşam namazdan sonra yemeğe bugün karşılaştığımız çocukla geldi, babam bizim mahallenin imamı olur. İlk defa eve yabancı bir erkekle geldi. Böyle şeylere çok dikkat eder özellikle ben evdeyken. Babamı ve yanındaki genç çocuğu karşıladıktan sonra sofrayı kurmaya başladım acaba kimdi ki bu çocuk. Ve babamla ne işi vardı.
YUSUF
Ah baba ah yaktın başımı ne demek beşik kertmesi. Bu devirde öyle şey mi olur neymiş efendim kızın babası asker arkadaşıymış, neymiş o kız doğduğu zaman bebek ziyaretine gittiğimiz zaman bizim nikahımız kıyılmış. Ah baba ah bide İstanbul'larda beşik kertmesi arıyorum. Benim Mardin'de sevdiğim kız varken buralara sürükledin beni. Bu şehirde bir acayip zaten, insanları desen birbirinden haberi yok trafik desen ayı bir dert oysa benim Mardin'im böyle mi taşına toprağına kurban olduğum memleketi. Al işte insanları bir garip deyince ben suçlu oluyorum şu kıza bak sokakta Leyla gibi geziyor sonra yere düşünce çukuru kazanlarla kavga ediyor. Çamura bulandı işte gidip bir yardım edeyim. Kolunu tuttuğum anda korku dolu gözlerle bana baktı al işte ah Yusuf oğlum kıza sessizce yaklaşırsan böyle olur işte.
-Şey özür dilerim ben korkutmak istemedim sadece yardım etmek istedim peçete ister misiniz? Dedim ve peçete paketini uzattım. Oda konuşmaya başladı;
-Yok sorun değil bir anda kolumu tutunca irkildim peçete için sağolun, dedi ve gitti.
Ve sonunuda sadece adını bildiğim kızın babasını buldum kızın adı Elif Boğaziçi Üniversitesi İlahiyat birinci sınıf öğrencisi. Ne güzel deme evleneceğim kız hakkında tek bildiğim şey bunlar. Babası da imammış adı Fahrettin o kadar içten bir adam ki sanki yüzünde nur var çok samimi çok içten. Yanına gittim ve;
-Fahrettin bey siz misiniz? Dedim acaba çok mu resmi oldu
-Evet oğul benim hayırdır bir sorun mu var dedi.
Başladım durumu anlatmaya
-Efendim ben Yahya Baturalp'in oğlu Yusuf Baturalp sanırım siz babamla asker arkadaşı oluyormuşsunuz, dedim-Doğrudur oğul Yahya benim kan kardeşimdir askerde yediğimiz ayrı gitmezdi ikimizde birbirimize yoldaş olduk, hayırdır baban rahatsız mı sen buralara kadar beni bulmaya geldiysen Yahya'nın bir bildiği vardır seni boşa göndermez buralara, dedi
-Evet efendim var bir durum malum benim yaşım oldu 24 aşiret artık evlenmemi uygun görür babamda buraya beşik kertmemi bulmam için gönderdi sanırım o kişi sizin kızınızmış, dediğim anda yüzü düştü bir anda acaba kızına bişey mi oldu.
-Demek o gün geldi ha oğul, Elif doğduğunda sen dört yaşındaydın maşAllah pek büyümüşsün, Elif'in annesini doğumda kaybettim ben o günden beri Elif'ime gözüm gibi bakarım. Ama sizin nikahınızı ta o zamandan kıymıştık biz, bak oğul benim kızım tertemizdir bugüne kadar eline tek bir erkek eli değmemiştir, gözünü haramdan hep sakınmıştır. Sen şimdi gelip benden en kıymetlimi istedin babanla bir söz vermiştik biz ne olursa olsun o sözü tutmam lazım ama önce şartlarım var, dedi.
Bütün şartlarını saydıktan sonra beni evine götürdü, bir dakika ben yanlış görmüyorum deme bu o kız sabahki düşen kız. Allah'ım sen çok büyüksün yarabbim. Elif bizi karşıladıktan sonra sofrayı kurmaya başladı.
ELİF
Yemek boyunca kimse tek kelam etmedi kimdi bu çocuk ne işi vardı bizde ah baba ah niye böyle durgunlaştın sen, ben bunları düşünürken babamın sesiyle irkildim,
-Elif'im hadi bize kahve yap oturup konuşacaklarım var seninle, dedi.
Mutfağa gidip kahveleri yapmaya başladım e ben bu çocuğa sormadım nasıl içer diye neyse artık orta şekerli yaparım. Kahveleri yaptıktan sonra salona geçtim babamların yanına oturdum. Babam konuşmaya başladı;
-Bak Elif merak ettiğini biliyorum bu çocuk kim diye bak gözümün nuru sözümü kesmeden dinle beni. Yusuf'un babası benim asker arkadaşım kan kardeşim biz evlendikten sonra yollarımız ayrıldı. Annenin doğumuna yakın bir zamanda çıktı geldi Yahya, duymuş olanları bana destek olmaya gelmiş Yusuf dört yaşındaydı o zaman, annen pek bir sevmişti Yusuf'u neyse annen doğuma girmeden önce vasiyet etti Yusuf ve kızımı ilerde evlendirin şimdiden beşik kertmesi yapın diye. İşte kızım o gün geldi çattı annenin vasiyetini yerine getirmek boynumun borcu tabi seninde rızan olursa Yahya annene verdiği sözü tutması için oğlunu göndermiş şimdi karar senin kızım iyi düşün olur mu?dedi
Babamın söyledikleriyle bir anda neye uğradığımı şaşırdım şimdi ne yapacaktım ben...
Arkadaşlar bu benim ilk kitabım ve ilk bölümüm hatam varsa affola Allah'ım inşAllah yüzümü kara çıkartmaz Allah'a emanet olun 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Kilidi
SpiritualBir tarafta Rabbine meftun bir kız, diğer tarafta hayatında her istediğini elde etmiş bir adam. Elif Korel İstanbul dışında hiç bir yere gitmeyen bir kız Mardin'e gittiği zaman nelerle karşılaşacak. Yusuf Baturalp bir takım şartlar koyarak evlendiği...