Kaos'un Üç İblisi

Küçük Dahi

Zed, annesinin çağırmasıyla kitaplarına ara verdi. 6 yaşına girmesi için bi hafta olmasına rağmen yaşıtlarını hatta yetişkinleri geride bırakacak bilgi birikimine sahipti.

"Geliyorum anne."

Hızla alt kata inerken acıktığını fark etti. Uzun süre çalışmasından dolayı bunu normal karşıladı. Yemeklerin güzel kokusu burnuna ulaşınca gülümseyerek hızlandı.

"Hadi Zed biz başlayalım babanın gelmesine daha çok var."

"Tamam."

Ikili güzelce kahvaltısını yaparken annesi ona okuduğu kitaplardan sorular soruyor, anlamadığı yerlerde yardımcı oluyordu. Zed'in bilgiye açlığını ilk fark eden annesi Diana olmuştu. Oğlunun böyle bir dahi olması ilk başlarda onu mutlu etmiş olsa da zamanla kapasitesini aşmasıyla endişe duymaya başlamıştı. Zed arkadaşları gibi oyun oynamak yerine saatlerce simyaya ve dövüş sanatlarına çalışır, bulduğu kitapları emercesine zihnine kaydederdi. Onun bu azmi ailesinin göğsünü kabartmış, bütün imkanları ayaklarına sermişlerdi. Zed'in simya hakkında ki bilgisi neredeyse bi ustayla eş derecede olmasına rağmen tek eksiği dantianını daha oluşturamamış olmasıydı. Dantianını oluşturduğu gibi seviyesini yükseltecek ve %50 oranında safsızlıkla hap ve iksirler üretebilecekti. Bunun için tabikide uzun süre çalışması gerekiyordu. Her ne kadar bilgili olsa da simya sadece bilgi değil tecrübe isteyen bir bölümdü. Zed dantianını oluşturmak için 7 yaşına kadar beklemek istemiyordu. Ailesinden gizlice sayısız defa dantianını uyandırmaya çalısmış kimi zamansa ucu ucuna başarısız olmuştu. Bunu bir başkası duysa Zed'e bir canavar gibi bakar ve düşüp bayılırdı.

Yemekleri bitince Zed hızla odasına yöneldi. Dantian sorununu çözmesi gerekiyordu. Yavaşça meditasyona girerek ki damarlarına yoğunlaştı. Bugün bunu başaracaktı, hissediyordu. Etrafındaki yoğun enerji etrafını bir zar gibi çevirmiş içeriye girmek için delice bir arzu çekiyordu. Dantianındaki meridyene odaklanırken alnından yavaş yavaş terler süzülüyor, olağanüstü bir çaba harcıyordu. Normalde dantianını oluşturmak çok zor olmasa da bunu erken yapmaya çalıştığı için büyükçe bir çaba harcaması gerekiyordu. Bu da şuanki halinden anlaşılıyordu. Dantianını yavaşça hissederken son bir gayretle kapalı meridyenine saldırdı. Büyük bir acı bedenine nüfuz ederken genişçe sırıtmaya başladı. Meridyen gürültüyle açılırken dısarıdaki ki enerjisi hızla dantianına girmeye başladı. Soğuk ve rahatlatıcı süreç uzun süre devam ederken dantianı hâlâ doymaya çok uzaktı. Meditasyonunu bozmadan dışarıdaki enerjiyi absorbe etme ihtiyacı duymadan içine aldı. Bu bilinen kurallara göre aykırı olsa da mutluluğu bunu sorgulamasına engel oldu. Saatler sonra odayı dolduran güçlü enerji bütün evi sarmıştı...

Diana hissettiği güçlü enerjiyle hızlıca oğlunun odasına ilerledi. Saniyeler sonra açtığı kapıyla şaşkınca baktı.

"Zed sen dantianını mı oluşturdun?"

Yüksek sesle gözlerini açan Zed annesine sevimlice sırıttı. İstediğini elde etmenin sevinci gözlerinden belli oluyordu. Gururla göğsünü şişirirken övgü beklediği çok açıktı.

"Sürekli kitap okumak ve bedensel gelişim yapmaktan sıkıldım sadece."

Diana derin bir nefes alarak oğlunun yanına oturdu. Madem istediği gelişmekti ona sadece yardım edebilirdi. Aldığı yeni kararla elini oğlunun saçlarına attı. Gülümserken kendisine dikkatle bakan oğluyla konuşmaya başlamıştı.

"Bunu nasıl yaptığını merak ediyorum. 7 yaşına girenler için bile dantianını oluşturmanın garantisi yokken sen daha 6 yaşına tam girmedin bile."

"Uzun süredir bunun için çalışıyordum."

Diana duyduğu cümleyle sadece gülümsedi. Oğlu için dahi kelimesinin bile bir anlamı yoktu. Onu ifade edebilecek tek kelime canavardı. Küçük yaşta imza attığı başarılar ise bunun kanıtıydı.