Kaos'un Üç İblisi

Geciken Cevaplar

Derin bir sessizlik odada hüküm sürerken daha fazla dayanamayan Sera oldu.

"Bunu başarabilecek misin?"

"Deneyeceğim en azından."

Lean bir yumruk daha atarken sonunda sakinleşmiş yüz ifadesiyle gülümsedi.

"Bunu yapmazsam içimde kalırdı. Bundan sonra ne olursa olsun bizi arkanda bırakıp gitmek yok."

Zed'in bir dudağı yukarı kıvrılırken acıyan dudağına aldırış etmedi. Ne olursa olsun taştan kalbinde sevdiklerinin filizlenmesine izin verecekti. Atlattığı dokuz yıldan sonra tekrar içten ve ağız dolusu gülümseyebilir miydi bilmiyordu ama  en azından deneyecekti. Yüzü ifadesiz haline geri dönerken koyu bir muhabbet dönmeye başladı. Herkes başından geçen olayları özet geçerken tek sessiz kalan kişi Zed idi.

Neyi anlatacaktı ki? Yalnız başına çaresizce yoldaşlık edecek birini nasıl istediğini mi? Ya da tek başına boğazından geçen tatsız yemekleri mi?

Gecenin geç vakitlerine kadar devam eden muhabbet nihayet sonlanırken buruk bir sevinç ile herkes odalarına döndü. Zed yıllardır kapısından girmediği odasına bakarken eski anıları gözünün önünde canlandı. Elleriyle odanın duvarlarına dokunurken içinde kopan fırtınalar durmak bilmiyordu. Gözü Rexila'nın yatağına ilişirken bir merak içinde filizlendi. Sahi Rexila nerelerdeydi?

Garip bir şekilde varlığını hâlâ hissetse de onu odasında bulamamak garip hissettirmişti. En son kırgın ayrılmışlar ve Rexila'nın kendisine açıklama yapma fırsatı olmamıştı. Içinde bir umutla zihninden seslendi.

"Rexila? Beni duyuyor musun?"

Ses gelmezken içindeki buruklukla tekrar tekrar seslendi... Bütün cağrıları cevapsız kalırken ne bekliyordu ki? Kendisi de yaptığının sonuçları olacağının fafkındaydı. Yinede onun gitmeyeceğine inanmak istemişti. Zihninden seslenmeyi birakıp duymasını umut ederek anlatmaya başladı.

'Her yer soğuk sanki. Sizi terk ettiğimi düşündüğünüzün farkındayım ama eski haimle sizi korumak için yetersizdim. Ettiğim yemini tutmak için, Zodian'ın oğlu olmak için yetersizdim. Şimdi gücümün büyük bir kısmını saklarken bile çoğu kişiyi tek parmağımla yok edebilecek seviyeye ulaştım. Yeni bir yetenek bile elde ettim. Ateş direnci... Nasıl elde ettiğim ise apayrı bir konu. Sonunda üçüncü zinciri kırdığımda bir Ateş Kurdu'nun lideriyle savaşıyordum. Sonra birden ateşlerin benimle konuştuğunu hissettim. Beni çağırıyorlardı sanki... Onlara dokunduğumda yıllardır kaybettiğim eksik bir parçamı bulmuş gibi hissettim. En sonunda ateşe hükmederken kazandığım gücün bedelini ödedim. Ne demişler her büyük kazancın bir o kadar büyük bedeli olurmuş. Devamı da sen geldiğinde anlatacaklarım olarak kalsın ne dersin?'

Tekrar sessizlikle karşılaşırken içten içe yalnızlık çekmeye devam etti. Derin düşünceler uykuya dalmasına engel olurken sürekli sağa sola dönüp duruyordu. Gözleri tavana bakarken ağırlaşan göz kapaklarıyla uykuya daldı. Ne yazık ki uyumadan hemen önce zihninden kendisine yanıt veren sesi duyamamıştı...

Ertesi sabah gözlerini açan genç adam kendisini oldukça yorgun hissediyordu. Gözleri tekrar kapanırken uyumaya devam etti...

Saatler sonra üzerindeki yorgunluk hafiflerken daha enerjik uyanmanın keyfini çıkardı. Kollarını başının altına alırken bir süre daha tembellik yapmak iyi gelmişti. Acele etmeden doğrulurken gözleri tekrar Rexila'nın yatağını buldu. Boş yatakla az önceki keyfi yerle bir olurken ofladı. Elleri dağınık saçlarını bulurken yataktan kalkmayı başarmıştı. Üzerine siyah bir tişört ve siyah dar bir pantolon geçirirken kılıcını daha ortaya çıkarmama kararı alarak odasından çıktı. Alt kattan gelen güzel kokuyla adımları hızlanırken dudağına yapışan ıslık sesiyle etrafa bakındı. Herkesin sofrada oturduğunu görünce tek boş olan yere otururken evde hâlâ bir yerinin olması kendisini rahatlatmıştı.