Özgür Bırakmak

2.9K 302 218
                                    

Calum kocaman gözlerle karşısına bakarken hareket etme başlayan dağ ile yutkundu.

"Dağ hareket ediyor."

Zed sessizce fısıldarken üzerlerindeki uğursuz baskıyla hareket edemiyordu.

"O, dağ değil..."

Hepsi kızıl ve devasa kütleye odaklanırken dağ sandıkları şeyin kafası ortaya çıktı. Yavaşça havaya yükselen ejderha ile kimse tek kelime etmiyordu. Yüzlerce metre büyüklüğündeki bu ejderha ile karşılaşmak bütün güvenlerini yerle bir etmişti. Her durumda sakin olan Zed bile hafif bir endişe duyuyordu. Kylenis'in uyanmasına daha var dediği ejderha onlar ilerleyemeden derin uykusundan uyanmış onlara bakıyordu. Ejderhanın kocaman gözleri onlara kilitlenirken antik bir ses duyuldu.

"Burada ne işiniz var?"

Sera ve Katarina birbirine sımsıkı kenetlenirken Zed derin bir nefes aldı. Onları bu tehlikeye atan kendisiyken bu işi çözmekte ona düşüyordu.

"Karşı tarafa geçeceğiz."

Ejderha bir müddet duraksarken ilerideki lav çukuruna baktı. Bu küçük çocukların buraya kadar gelmeleri de ayrı bir merak uyandırırken orada ne yapacaklarını merak etti.

"Lav çukurunda ne yapacaksınız?"

Zed rahat bir tavırla konuşmaya başladı. Arkadaşlarının şaşkın bakışlarıyla daha sonra da ilgilenebilirdi.

"Eğitim."

Ejderha sinirlenirken bu rahat tavırlarına uyuz olmuştu. Kimdi bu kendini bilmez insan parçası? Onun kudreti bile onun rahat tavırlarını etkilemiyor muydu? Burnundan dumanlar çıkarken gökyüzü büyük duman bulutlarıyla kaplandı.

"Bu kibir senin gibi bir insan parçası fazla değil mi?"

Zed kibirli olduğundan bir haber kaslarını kaldırırken tekrar konuştu.

"Kendi bölgemde kibirlenmem gayet normal değil mi?"

Ejderha sessizleşirken aklındaki ihtimalin gerçek olup olmadığını tartıyordu.

"Açık konuş insan."

Zed birkaç adım öne çıkıp ejderhaya yaklaşırken siyah göz akı artık daha siyahtı. Etrafında uğursuz bir aura ortaya çıkarken bastırdığı gücünü serbest bıraktı. Oldukça büyük bir rüzgar heryeri sarsarken savrulan arkadaşlarını bir kalkan içine aldı. Ruzgar kesilmezken gözleri sadece ejderhaya odaklanmıştı.

"Ben bu Cehennemin yeni lorduyum."

Ejderha her ne kadar gücünü onaylamış olsa bile Zodian dan sonra başka birini kabul edemezdi. Kendisinden korkmadan ona yaklaşan tek insana ihanet edemezdi. Ona bu gücü veren ve kendisine yeni bir hayat veren o insandan sonra birine boyun eğemezdi.

"Benim tek bir lordum var. O da uzun zaman önce öldü. Buradan uzaklaşın. Bu size son uyarım."

Zed ejderhanın bahsettiği kişiyi anlarken onun oğlu olduğundan bahsetmedi. Babasının adıyla değil,  kendi adıyla emrine alacaktı bu ejderhayı. Kırdığı zincir halkasını hatırlarken derin bir nefes aldı... Elini ejderhaya uzatırken büyük bir güç ellerinde toplandı. Diğer eliyle de destek olurken elinden çıkan görünmez zincirler ejderhanın tüm yüzeyini kapladı. Zed sessizce tamamen dolanmasını beklerken ejderha üstüne binen ağırlığı hissetti.

"Ne yapıyorsun insan?"

Zed kapalı gözleriyle öylece dururken cevap vermedi. Sadece yarım saniye sonra istediğini alacaktı. İblis kanını uyandırdığından beri saarlerce o beyaz çalışma odalarında eğitim yapmış, pes etmek istese de kızaran gözleriyle eğitimlerine devam devam etmişti. Bazen yerer diye haykırmış, bazen hedefini hatırlayarak hırslanmıştı. Bunların hiçbiri boşa değildi ve önünde devasa bir engel olsa bile boşa gitmesine izin vermeyecekti. Nihayet tamamlandığında ezici bir güçle sakince emir verdi.

Kaos'un Üç İblisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin