Eve geldiğimde Kristine salonda battaniyeye sarılmış Netflix'ten bir şeyler izlerken ağlıyordu. Ah, tam da şuan yapmak istediğim şey buydu. Acilen sakinleşmem gerekti. Çantamı ve ceketimi yere atıp mutfağa doğru ilerledim.Koltukta doğruldu ve bana baktı. "Sana da merhaba?"
"Merhaba Kristine."
"Bir sorun mu var?"
"H-hayır... Sadece yorgunum. Yok bir şey."
Omzunu silkti. Ben de üzerinden kalkıp odama ilerledim. Kendimi yüz üstü yatağa fırlattım ve ağlamaya başladım.
Daha birkaç gün önce tanıdığım adam nasıl oldu da beni bu kadar derinden etkiledi aklım almıyordu.Onda özel olan bir şeyler vardı. Buna emindim. Ve biz birbirimizi çekiyorduk, çünkü tamamen zıt kutuplardık. O bir öğretmen, o bir öğretmen...Bunun yanlış olduğunu bilmeme rağmen bunu istiyordum. 18 olmama bir ay kalmıştı ve artık kendi kararlarımı verebilirdim. Kimsenin ne dediği umurumda olmayacaktı.
Üzerimi değiştirdim ve yatağa girdim. Evet durumu biraz batırmıştım,farkındayım. Ama her şey düzelecekti. Bundan eminim.
Gözlerimi kapadım, ve onu düşünerek uykuya daldım.
***
Sabah ilk ders matematik olduğundan geç kalmamak için hızlıca evden çıktım. Hava çok rüzgarlı ve kapalıydı. Sanki hüzünlü bir gündü.
Okula geldiğimde sırama geçtim ve kitaplarımı yerleştirdim. Bana karşı biraz yumuşamış olmasını dileyerek Bay Styles'ı beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra siyah, birkaç düğmesi açık bırakılmış olan bir gömlek giymiş ve her zamanki gibi aşırı yakışıklı görünen şahıs kapıda belirdi. Elinde tahta kalemleri ve kalın kitaplar vardı.
Tanrı aşkına bunları okuyor mu cidden?
İçeri girer girmez o alıştığım sessizlik oluşmuştu. Herkes Bay Styles'dan korkuyordu çünkü adam sizi laflarıyla fena bir şekilde yerin dibine sokabilirdi.
Kitapları masaya koydu ve sınıfa göz attı. Gözleri bir kez bile olsun bana uğramadı ve konuşmaya başladı.
"Bugün sizden proje seçimlerinizi yapmanızı istiyorum. Herkes kiminle ne yapacağına karar versin ve odama gelip bana adını yazdırsın. Bu derste sadece bunu düşüneceksiniz, bugün içerisinde odama gelmeyenler not alamayacak."
Çok sert ve ciddi bir tavırla konuşması beni ürkütmüştü. Ayrıca proje yapacak bir arkadaşım bile yoktu. Kafamı Niall'a çevirdiğimde göz göze geldik. Ardından arkasına döndü ve Luke'un yanına gitti.
Tanrım, benden ne istiyorsun? Etrafımda olan üç beş kişiyi de kaybetmemi mi?
Tam o sırada kapı çaldı ve içeriye müdür yardımcısı girdi.
"Bay Styles, Alyssa Woods'u almam gerekiyor. Müdürün odasına çağırılıyor."
Ne? Ben mi?
Bay Styles hızlıca kafasını kitabından kaldırdı ve gözleri ben ile müdür yardımcısı arasında gidip geldi,ardından konuştu. "Acil veya önemli bir şey mi?"
Müdür yardımcısı başını salladı. "Fazlasıyla."
Bay Styles'ın bakışları yeniden beni bulduğunda korkuyla beni süzdü. Neler olduğu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Okulda hiçbir şeye bulaşmazdım. Bu kadar acil olan ne olabilirdi?
"Evet, alabilirsiniz."
Sıramdan yavaşça kalktım ve eteğimi düzelttim. Herkes susmuş ve bana odaklanmıştı. Bay Styles'a baktığımda ise kitabına geri dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad teacher 1-2 | hs [DÜZENLENİYOR]
Fanfiction"Söyle bana Alyssa, sana ne yapmalıyım?" sırıtarak gülümsedim. "Ne dilerseniz, Bay Styles." #6 at harrystyles