"••" olan yerden itibaren lütfen multideki şarkıyla dinleyebilirsiniz, çok güzel oluyor tam cuk diye oturan bi şarkı. 🌻
Günlerdir beklediğim güne gözümü Kristine'in ince ve sinir bozucu olan sesiyle açtım. "Alyssa, uyan! Sana bir paket gelmiş!"
Gözlerimi ovuşturarak yatakta oturur pozisyona geldim, odama inanılmaz bir sabah güneşi vuruyordu. Bugün on sekizinci doğum günümdü. Yataktan kalkıp ayağıma panduflarımı geçirdim ve yalpalayarak merdivenleri indim. Kristine kargo paketini masaya bıraktı ve karşıma oturdu.
"Söylesene Alyssa," dedi meraklı bir ses tonuyla. "Neden sabahın köründe sana Bay Styles'dan bir paket geliyor?"
Yutkundum.
Bay Styles mı? Bana ne göndermişti ki? Büyük ihtimalle bir doğum günü-hediyesi falan olmalıydı. Kristine, Harry'le aramızda olanlardan habersizdi. Yakın arkadaşım da olsa, bundan ona bahsedemezdim çünkü büyük ihtimalle beni mahvederdi. Boğazımı temizleyerek bir şeyler geveledim.
"B-bilmiyorum. Birkaç gün önce doğum günümle ilgili konuşmuştuk, bana istediğim herhangi bir matematik kitabı olup olmadığını sormuştu." Kıkırdadım. "Onları göndermiş olmalı." Çaktırmamak en iyisiydi. Ne tepki vereceğini bilemezdim.
"Pekala..." paketi bana ittirdi. Gülümseyerek paketi elime aldım. Hafif sayılırdı, matematik kitabı olmadığı kesindi (!)
"Onunla baya yakınsınız sanırım." dedi kaşlarını kaldırarak. "Her neyse. Doğum günün kutlu olsun güzellik. Bugün neler yapacaksın? Sonuçta bugün senin günün."
Yeni uyandığım için beynim bahane üretmekte gerçekten zorlanıyordu.
"Birkaç kişiyle haberleşeceğim, ondan sonra plan yapabilirim." dedim ve telefonumu da alıp zaman kaybetmeden yukarı çıktım. Bana ne gönderdiğini öğrenmek için deliriyordum. Odama girip kapımı kapattım ve paketi yatağa koyup dikkatlice yırttım.
İçinden düzgünce paketlenmiş parlak, siyah ve vücudu saran türden mini bir elbise çıktığında gözlerime inanamadım. Fazla pahalı ve lüks bir şeye benziyordu. Hızlıca üstümü çıkarıp elbiseyi üzerimde denedim. Fermuarımı zorlanarak çektim ve elbiseyi üzerime oturtturdum. Aynanın karşısına geçip kendime baktığımda gördüğüm şey fazlasıyla hoşuma gitmişti.
Telefonumu alıp rehberden Harry'i buldum ve beklemeden arama tuşuna bastım. Birkaç çalmadan sonra o kusursuz, boğuk ve erkeksi sesi duyduğumda ilk seferki gibi heyecanlandım. Buna ne zaman alışacaktım acaba?
"Güzelim?" cevap isteyen ses tonu karşısında bir an ne diyeceğimi şaşırdım. Of. Bu adamın karşısında sakin kalmak cidden zordu.
"Bay- şey uh, Harry... Neredesin?" aynada kendime bakarken konuştum.
"Okuldayım. Bugün sana tatil, fakat benim girmem gereken birkaç dersim var." ardından derin bir nefes aldı ve yumuşak bir şekilde konuştu. "Doğum günü kızı nasıl hissediyor?"
Oh, bugünün hafta içi olduğunu tamamen unutmuştum. Tabii ki okuldaydı, hatta onunla sabahtan dersimiz bile vardı.
"Ah, unutmuşum." diye geveledim. "İyi hissediyorum, ayrıca yaşlanmış hissediyorum. Karşı taraftan gelen kıkırdamayla bende gülümsedim ve devam ettim. "Ben, gönderdiğin hediye için teşekkür edecektim, ayrıca geçen akşam bugünü beraber kutlayacağımızı söylemiştin. Tabii istemezsen-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad teacher 1-2 | hs [DÜZENLENİYOR]
Fanfiction"Söyle bana Alyssa, sana ne yapmalıyım?" sırıtarak gülümsedim. "Ne dilerseniz, Bay Styles." #6 at harrystyles