bad teacher 1-2 | hs [DÜZENLENİYOR]

he's jealous of calum.

Edebiyat defterimi dolabıma bırakıp ardından Matematik kitaplarını kucağıma doldurdum.  Bay Styles ile dünkü yemeğimizden sonra bugün ders işlemek biraz garip olacaktı fakat onu görmek için sabırsızlanıyordum. Halbuki eskiden matematikten nefret eden ben, şu an başka hiçbir derse girmek istemiyordum.

Şimdi sınıfa geçip Harry'i bekleme zamanıydı. Hava inanılmaz derecede yağmurlu ve kapalıydı-ki bu en sevdiğim havaydı. Kesinlikle. Sırama oturduğumda kalemlerimi düzenliyordum ki birinin adımı fısıldadığını duydum.

"Alyssa! Hey!"

Arkamı döndüğümde bunun çaprazımda oturan Calum olduğunu gördüm. Calum iyi ve tatlı bir çocuktu, sınıftaki çoğu erkekten daha iyi olduğu söylenebilirdi. Onuncu sınıfta ondan hoşlanıyordum fakat sonra ayrı sınıflara düşmüştük. Bu sene yine beraberdik ancak çok ayrı dünyaların insanı olduğumuz için ona platonik sevgi beslemenin saçma olduğuna karar vermiştim.

"Hey, ne oldu?"

"Bay Styles sürpriz bir sınav yapacakmış, haberin olsun."

Ardından siyah saçlarını geriye attı. İyi de benimle hiç konuşmayan çocuk, lise sona geldiğimizde mi birden iletişim kurmaya başladı?

"Ve güzel kazak." dedi göz kırparak. Önce Friends yazılı kazağıma, sonra da başımı kaldırıp yüzüne baktım.

"Şeyy, teşekkürler. Friends izler miydin?"

Gülümsedi. "Tabiki! En sevdiğim ikinci şov."

Ortak noktamızı bulmak beni mutlu etmişti. Açıkçası şu an hayatımda Harry olmasaydı Calum'a son hızla yürürdüm. Fakat şimdi işler farklıydı.

"En sevdiğin hangisi peki?" diye sordum.

Düşünürmüş gibi çenesini eline koydu. "Seçmek zor, Stranger Things sanırım." Bunun üzerine kıkırdadım. "kuzenim de onlara bayılıyor."

O da gülerek karşılık verdiğinde bir boğaz temizleme sesi sohbetimizi böldü ve sınıf sessizliğe büründü. Ardından o boğuk ses konuştu. "Sohbetiniz bittiyse dersime başlayabilir miyim?"

Önüme döndüğümde Bay Styles'ın çoktan gelmiş ve çapraz yapılmış kollarla bizi seyrettiğini fark ettim. Hemen önüme dönüp ayağa kalktım ve başımı salladım.

"Güzel,oturun." Elindeki kalın kitapları masaya bıraktıktan sonra üstündeki ceketi çıkardı. Bugün baştan aşağı siyah giyinmişti ve tanrı şahidim olsun ki inanılmaz ateşli görünüyordu.

"Bugün geometri konu anlatımı yapacağım..." gözleri beni bulduğunda ona geometri sorusu attığım aklıma geldi. Ardından devam etti. "Tahtaya yazdıklarımın her birini defterinizde istiyorum. Ayrıca kimse arasında konuşmayacak,bütün dikkatiniz bende olacak. Herkesin konuştuğu o sürpriz sınav olmayacak. Ve Bay Hood, başınızdakini çıkarın."

Calum kapüşonunu yavaşça çıkardığında ona döndüm. Gözlerini devirerek bana gülümsedi. Ona ufak bir tebessüm edip önüme döndüğümde bir çift yeşil göz bana çatık kaşlar ve koyu, sinirli irislerle bakıyordu. Başımı hızlıca önümdeki deftere çevirdim.

Bütün ders boyunca bir kere bile benimle göz teması kurmamıştı. Ben de bütün ders Bay Styles'ın hızlı ama kusursuz olan yazısını deftere geçirmiştim. O kadar güzel ders anlatıyordu ki onu sonsuza kadar izleyebilirdim.