prom dance [1]

5K 168 208
                                    

2 Ay Sonra

"Hala bir elbise seçemediğine inanamıyorum, Alyssa. Bu resmen on ikinci mağaza. Ayaklarım acıyor!" Kristine'in sıkıntıyla söylenmesini dikkate almadım. Mükemmel elbiseyi bulmaya çalışıyordum çünkü bu çok özel bir andı. Ayrıca dansı herhangi biriyle değil, Harry ile edecektim. Elbise askılarını sağa doğru ittirerek bakınırken parlak taşlı ve krem rengi bir elbiseye rastladım. Önü kısaydı ve kuyruğu beyaz renkteydi. Sanırım aradığımı bulmuştum.

"Kristine, gel de şuna bir bak!" Kristine oflayarak yanıma geldiğinde elbiseyi askıdan çıkarıp ona gösterdim.

"İşte bu kızım!" diye bağırmasıyla birkaç mağaza personeli bize baktı. Ardından ikimiz de kıkırdadık.

"Harry seni bunun içinde gördüğünde kafayı sıyıracak!" diye fısıldadı.

Koluna vurdum. "Sadece beğenecek, abartma." Aramızda geçenleri Harry'le yattığımız geceden sonra Kristine'e anlatmıştım ve kimseye söylemeyeceğine dair ona yemin ettirmiştim. Şu anda ise ilişkimizin en büyük destekleyicisi oydu. Kendine Harryssa Shipper diyordu. Bedenimi seçip kabinde denedikten sonra bu elbiseyi alacağımdan emin olmuştum. Kasaya gidip aldıktan sonra hazırlanmak için eve doğru yol aldık.


***


Dudağıma sürdüğüm parlak renkli rujun kapağını kapattım ve masaya bıraktım. Aynanın karşısına geçtiğimde gördüğüm manzara şaşırtıcıydı. Bu kadar iyi görüneceğimi düşünmemiştim.

"Alyssa, babacığın arıyor!" Kristine elinde telefonumla odadan içeri girdiğinde telefonu hızlıca elinden çektim.

"Aptalın tekisin Kristine." bunun üzerine kahkaha attığında bende gülümsemeden edemedim.  Telefonu hızlıca açarak kulağıma götürdüm."Harry?"

"Güzelim," karşı taraftan gelen o güzel erkeksi ses tonu her zamanki gibi kalp atışlarımı hızlandırmayı başarmıştı.

"Şey, ben hazırım." derin bir nefes verdim.

"Benim için her zaman hazırsın." Hadi ama Styles, yarım saat sonra başlayacak bir balo var ve sen beni şimdiden çılgına çevirmeye mi karar verdin?

"Oh, evet öyleyim sanırım." tebrikler Alyssa, verilecek en iyi cevabın buydu.

Harry'nin aksine ben asla romantizmi beceremiyordum, ya da iltifat etmeyi. Zaten onun güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmezdi.

"Beş dakikaya oradayım, umarım gerçekten hazırsındır." kulağımda telefonla aynaya son bir kez döndüğümde saçlarımı düzelttim. "Evet, seni bekliyoruz."

"Sabırsızlanıyorum."

"Ben de öyle, Harry." ardından telefonu kapattığımda sırıtmadan edemedim. Acaba ne giyinmişti? Saçları nasıldı? Beni beğenecek miydi?

Her şekilde beni geçeceğinden emindim. Kimse onunla yarışamazdı.

"Erkeğini çalmak gibi olmasın ama," dedi Kristine topuklularını giyerken, "Harry'nin inanılmaz görüneceğinden eminim. Okuldaki bütün dişiler-hatta erkekler ona yeniden aşık olacak."

Omuz silktim. "Biliyorum, ama günün sonunda yeri benim yatağım olacak." göz kırpıp ben de ayakkabılarımı geçirdim.

bad teacher 1-2 | hs [DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin