episode: 1

7.2K 291 135
                                    

lüm 1

"Sevgilim? Neden bir şey yemiyorsun?"

"İstemiyorum dedim, neden zorluyorsun?"

"Ama yemezsen güçsüz düşeceksin. Hatrım için, hm?"

"Of! Bela mısın başıma sen?"

Sinirle ayağa kalktı Hyunjin. Eşi Selyn, ufak bir kaza geçirdiğinden güç toplaması için ona meyve yedirmek istemişti fakat, Hyunjin yine ona yaklaşmasını istememişti. Oysa ki, önceden böyle değildi.

Özel bir hastanenin baş hekimiydi Selyn. Kanada'da uluslararası tıp okumuş, Güney Kore'ye atanmıştı. Zamanında çok önyargılı olduğu bu ülkeye ısınması fazla zamanını almamıştı.

Sıkıntıyla ofladı. Onu zorlamak istememişti. Özür dilemek istedi fakat, Hyunjin'in onu kovmasından korktu. Zaten araları bu zamanlar biraz limonîydi.

Hyunjin, bir polisti. İşini hakkıyla yapıyordu ve bu sebeple Kore'de saygınlık kazanmıştı. Onu bu duruma getiren tek şeyin, Selyn'in sevgisi olduğuna inansa da, zamanla 'sevgi' kavramı, etkisini yitirmişti.

Selyn'i sevmiyor değildi fakat, çok sıktığını düşünüyordu. Bu kadar ilginin fazla oluşu onu bıktırmış, Selyn'den soğutmuştu. Oysa ki Selyn sadece onu düşünüyordu.

Selyn'in en yakın arkadaşı, çalıştığı hastanede psikolog'tu. Selyn gibi işini hakkıyla yapan, sayılı insanlardan bir tanesiydi. Selyn'i yalnız bırakmamak için Kore'ye gelmiş, ardından onunla birlikte aynı hastanede çalışmaya başlamıştı.

Adı Jiu olan bu en yakın arkadaş, Selyn ile çocukluğundan beri arkadaştı. Kısacası, Selyn ile birlikte, birbirlerinden hiç bir şey saklamazlardı.

Canı sıkılmıştı Selyn'in. Bu sebeple Jiu'yu aramaya karar verdi. Ona ihtiyaç duymuştu sebepsizce. Yardımına ihtiyacı vardı. Hyunjin ile arasını düzeltmek istiyordu. Bir adım atmalıydı sonuçta. Bu sebeple eline telefonunu aldı.

JiuJiu aranıyor...

Uzun bir süre çaldı telefon. Nitekim, o da doktordu.

"Büyük ihtimalle hastası ile ilgileniyordu." diye düşündü Selyn. Ardından mesaj bölümüne girdi ve küçük bir mesaj yazdı arkadaşına.

"Müsait olduğunda, beni arar mısın canım?"

Telefonu elindeyken biraz sosyal medyada tur attı. Sonuç aynıydı oysa ki. İçinin daraltısı bir türlü geçmiyordu.

"Neden normal evli insanlar gibi olamıyoruz?"

Sürekli bu soruydu Selyn'in aklını çelen. Ne zaman eşi Hyunjin'in yanına gitse, Hyunjin bir şekilde ondan kaçıyordu. Boğuluyordu Selyn. Derdine derman olacak kişi de telefonunu açmıyordu. Bu sebeple hastaneye gitmeye karar verdi. Begüm'e güzel bir sürpriz yaparsa, ikisi de mutlu olurdu sonuçta.

Hemen ceketini geçirdi üzerine. Çantası ve telefonunu da alarak evden çıktı. Hyunjin'e bir şey söylemeden evden çıktığı için ona her şeyi bildiren bir mesaj çektikten sonra yoluna devam etti.

Yolunun üzerindeki bir pastaneye uğradı. Begüm, tatlıyı çok severdi. Bu sebeple, ona pirinç keki aldı. Bayılacağından emindi.

Kapıyı tıklattı Selyn. Kapının arkasından gelen "Gelin!" sesi, onu kapı kolunu hızla açmaya itti.

"Sürpriz!" dedi Selyn. "Sana küçük bir hediyeyle geldim!"

Jiu'nun yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı. Şüphesiz çok mutlu olmuştu Selyn'i gördüğüne.

"Selyn? Bugün tatil günün olduğunu sanıyordum canım." dedi Jiu, Selyn'e sıkı sıkı sarılırken.

"Sorma ya," dedi Selyn sesi titrerken. "Tartıştık yine."

Jiu hemen masasına oturdu. Neyse ki, mesaisi bitmişti. Selyn'e oturmasını söyledikten sonra konuştu.

"Derdi neymiş yine?"

"Bir anlayabilsem."

Elleri ile yüzünü ovuşturduktan sonra derince ofladı. Kocasını çok seviyordu ve bu durum canını çok sıkmıştı.

"Onu kendi hâline bırakmayı deneyemez misin?" dedi Jiu. "Belki de sadece buna ihtiyacı vardır?"

Haklı olabilirdi. Ne de olsa bir kaza geçirmişti ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. Selyn onu bilmeden çok sıkmıştı.

"Haklısın." dedi. "Onun kendisini rahat hissetmesini sağlamalıyım."

"Peki, planın ne?" diye sordu Jiu meraklı gözlerle.

Selyn kendinden emin davranışlarla Jiu'ya döndü.

"Bir süre, yani sanırım..." Tebessüm ederek konuştuğu için Jiu korkak bakışlarını yöneltmişti Selyn'e.

"Ona bir süre istediği gibi davranacağım. O bu durumdan bıkana kadar."

"Buna kendin inanabiliyor musun peki?" diye sormaktan kendini alamadı Jiu. Selyn'den beklemediği bir davranıştı.

Selyn, motivasyonunu düşürmeden cevap verdi.

"İnanmak zorundayım."

Merhaba yeniden🙋‍♀️

Kurguyu tamamen değiştirdim, ilk kitabım olduğu için anlatım da berbattı ehe.

Neyse ki bu bir fırsat oldu bana. Zaten düzenlemem gereken yerler vardı ve ben de "Neden bu kitabı baştan yaratmayayım?" dedim.

Umarım yeni versiyonunu beğenirsiniz. İlk bölüm kısa olduğu için üzgünüm fakat az bir zamanda yazdım, umarım anlayışla karşılarsınız.

Umarım sıkılmamışsınızdır.

Sevgiyle ve saygıyla..

                                                 

040620

Wrong¹ Marriages | myg.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin