Wrong¹ Marriages | myg.

episode: 21

Bölüm 21✘

Jungkook - We Don't Talk Anymore💕

"Cidden böyle mi söyledi? Jiu bunu asla yapmaz!"

Elimde olmadan sesimi yükselttiğimde, Yoongi beni sakinleştirmeye çalışıyor, bir yandan da sesimi ayarlamam için ikaz ediyordu.

Olanları öğrendiğinde, Jiu'nun vereceği tepki ölçüp tartmaya çalışıyordum. Cidden, ne fırsatçılık ama!

"Jiu'nun güvenliği için." dedi Yoongi. "Eğer Jungkook ile evlenirse, o şerefsiz peşini bırakabilir."

"Peki bu durumu Jiu'ya nasıl açıklamayı düşünüyorsunuz? Cidden!"

Gözlerimi kocaman açıp yüksek sesle konuşmaya devam ettiğimde, yanımıza gelen Jungkook, Yoongi'ye olan yakarışlarımı umursamıyor rahat bir tavır takınıyordu.

"Ne diye ikiniz sürekli tartışıyorsunuz?"

Nihayet sesini duyurduğunda, hızla başımızı ona çevirdik.

Yandan gülümsedi önce, daha sonra konuşmasına devam etti.

"Ben onunla konuştum ve her şeyi anlattım."

Gözlerimi faltaşı gibi açtığımda gülüşünü sürdürerek Yoongi'ye çevirdi bakışlarını.

"Teşekkür ederim Hyung, sen olmasaydın. Bu kadar hızlı olmazdı."

Yoongi gülümseyip elini Jungkook'un omzuna koyup patpatladı.

"Bunun senin için bir fırsat olduğunu unutma." dedi. "Ona kendini bu süreçte affettirebilirsin."

Bir elimi hızla alnıma vurup sinirlendiğimi belli ederken bakışları bir anlığına bana döndü fakat hemen sonrasında tekrar birbirlerine baktılar gururla.

"Fırsatçılıktan başka bir şey değil bu!" dedim ellerimi belime yerleştirerek. "Ne zamandır bu kadar düzenbazdınız siz?"

Jungkook derin bir nefes aldı sinirle. Ardından konuştu.

"Onunla konuşup bu meseleyi çözdüğümüzü söylediğimi sanıyordum. Ne diye uzatıp duruyorsunuz?"

Jiu'nun hâla bu durumu nasıl onayladığını anlayamıyordum. Açık açık söylemiş ve durum hakkında bilgilendirme falan yapmadıklarını umuyordum fakat, önemli olan artık güvende olacağıydı. Bu kısa süreçte eğer Jungkook'u biraz olsun tanıyabildiysem, o Jiu'yu korumak için her şeyi yapabilirdi.

"Peki öyleyse."

Vazgeçip, her şeyi tatlıya bağlamaya çalışmıştım fakat bu durum tatlıya bağlanamazdı.

İkisi birlikte dışarıya çıktığında elime telefonumu aldım ve hastanede olan Jiu'yu aradım. Uzun bir süre çaldıktan sonra açtığında aldığı derin nefesleri telefonda duyabiliyordum.

"Evet Selyn her şeyden haberim var ve evet Selyn, Jungkook'a bir şans vereceğim."

Sinirli olduğunu anlamak pek zor değildi fakat bu duruma sinirlenebileceğini pek sanmıyordum.

"Neyin var senin?"

Sakince sorduğumda tek nefeste anlatmasını ummuştum her şeyi. Fakat o hiçbir şey söylemedi bir süre. Sessizleşen ortam biraz sonra tekrar Jiu tarafından bozuldu.

"Bir şeyim yok, sadece yorgunum o kadar. Sabahtan beri 20'den fazla hastanın derdini dinledim."

Fazla uzatmaya gerek duymadan konuşmamızı bitirdiğimizde koltuğa bıraktım kendimi. Demek en yakın arkadaşım evleniyordu.