episode: 5

2.6K 250 43
                                    

"Yazım yanlışları olabilir, bölüm kontrol edilmemiştir."

Bölüm 5✘

"Sakin ol Selyn, onu kendi silahıyla vuracaktık unuttun mu? Hem belki biz yanlış anlamışızdır?" dedi Jiu.

Emin olacağım kadar sarmaş dolaştılar ve henüz beni farketmemişlerdi. Dediği, yaptığı her şeyin yalan olduğunu şimdi daha iyi anlamıştım Hyunjin'in.

"Ben bu iğrençliğe daha fazla dayanamayacağım sanırım. Kalk gidelim."

Jiu'nun kolundan tutup ayağa kaldırdım. Sinirimi belli etmemek için çok uğraşıyordum fakat, başaramayacağım barizken, daha fazla dayanamazdım.

Bağırmak, vurmak istiyordum ona. Tüm nefretimi kusmak, onu doğduğuna pişman etmek istiyordum ama nafile. Önce ondan küçük bir intikam alsam, hiç fena olmazdı.

Hızla kafeden dışarı çıktık. Jiu'nun evinde kalacaktım bir süre. Onu görmek istemiyordum. Kafamı toparlamam gerekiyordu. Ne kadar yıkıcıydı tüm bu olanlar. Kırılmıştım, defalarca yaralanmıştım. Bu evlilik beni mutlu etmiyordu. Aksine sürekli dağıtıyordu.

Hızla Jiu'nun arabasına doğru ilerledik. Omzumdan tutmuştu. Bırakmıyordu beni. En ihtiyacım olan kişi oydu şuan.

Arabaya bindiğimizde tuttuğum tüm gözyaşlarını bıraktım. Söylediği tüm sözler, kırdığı, ağlattığı tüm anlar geldi gözümün önüne. Beni sevmemesine, terk edişlerine bile bir şey söylememişken tüm bu yaşattıkları, tüm yaşama sevincimi elimden almaktan başka hiç bir şey yapmıyordu.

"Tamam. Ağlama artık. Gözyaşlarını haketmeyen bir şerefsiz için, ne diye ağlayıp değerli gözyaşlarını akıtıyorsun?" dedi Jiu.

Elimde değildi oysa ki, acaba Bay Min ne düşünecekti?

Bir dakika, Hyunjin beni Bay Min'in karısıyla aldatmıştı, öyle değil mi? Demek o gün ki tüm bu yalakalıklar, sevgi dolu sözler bir şey anlamamam içindi. Ne kadar aptalmışım.

"Bay Min'in karısı.."

Jiu hızla bana döndü.

"Bay Min'in karısı mı?"

"Beni onunla aldattı."

Jiu şaşkınlık nidalarıyla ellerini ağzına götürdü. Gözleri faltaşı gibi açılmıştı şimdi.

"Sen bu kadar hayal kırıklığına uğradıysan, Bay Min yıkılacaktır!"

"Aynen öyle."

Ellerimle saçlarımı geriye attım. Gözlerimi ovuşturdum ve Jiu'ya sürmesini işaret ettim. Emniyet kemerlerimizi taktığımızda, nihayet yola çıktık.

İnsanlar ne için sever? Neden herkes sevdiği insanın gözüne bile bakamayacak kadar nankör? Neden herkes birbirini üzmeye, kırıp dökmeye bu kadar meraklı?

Jiu'nun bana yapmış olduğu kahveyi yudumlarken, bir yandan kitap okuyordum.

Aşk ve Gurur: 2. Bölüm, 11. Kısım

Okurken her bir tümceyi, her bir satırı, bu kitabın tüm bu yaşananları anlattığını farkettim. Nedenini bilmesem de, içim paramparça oluyordu bu kitabı okurken.

Mektuplarda her hangi bir yakınma yoktu. Ne geçmiş olayların üzerinde duruluyor, ne de şimdiki üzüntülerden dem vuruluyordu. Ama hepsinin ve hepsinin hemen her satırında eskiden Jane'nin özü olan o değişmez neşenin yokluğu görülüyordu.

Neden hâla düşünüyordum onu? Neden hâla sevgim nefretimden fazlaydı? Kafamı daha fazla kurcalayan düşüncelerle, kitabı masanın üzerine bıraktım.

Sanırım eski Selyn'i göstermenin vakti gelmişti. Acıma duygusu olmadan, sadece sevdiği insanlar için çabalayan soğuk, ama özünde sıcak kanlı olan Selyn'in vaktiydi artık.

Aşkın canı cehennemeydi bundan sonra. Aşk diye bir şey yok. Aşkın tamamı yalan.

Fake Love ile bitirmenin mutluluğu bambaşka bir şeymiş bunu farkettim😂

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur.

Sizi seviyoruuum❤

Wrong¹ Marriages | myg.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin