Biraz Daha Bekleyin (26. Bölüm)

1.4K 158 24
                                    

Uzun bir aradan sonra kafamı olduğu kadar toparlayıp geri döndüm. Tamamen toparlayana kadar bölümler biraz aksayabilir şimdiden özür diliyorum. Elimden geldiğince güzel bir bölüm çıkarmaya çalıştım. Umarım beklediğinize değmiştir. Yorumlarınızı merakla bekliyorum...

Keyifli Okumalar...

•••••

Alaz ve İrem sonunda barışarak, sahildeki evlerine dönüş yapmışlardı. Eve girdiklerinde soğuktan dolayı Alaz sobayı yakarken, İrem de yiyecek bir şeyler hazırlamak üzere mutfağa geçmişti.

Alaz, sobayı yaktığında ısınıp İrem'e yardım etmişti ve beraberce sofrayı hazırlayıp yemeğe başlamışlardı.

Uzun süredir İrem'in bir şeyler diyecek gibi bakmasını anlayan Alaz, gülerek, "Sor hadi artık. Yoksa rahat uyuyamayacaksın." Dedi.

"Beynimi mi okuyorsun sen benim?"

"Beynine ulaşamadım daha ama kalbini okuyorum güzelim." Derken kendisine hayranlıkla bakan kadına minnetle baktı. "Hadi sor artık."

"Gece neler oldu? Sakin kafayla anlatır mısın?"

"Peki..." dedikten sonra çatalını bırakıp kafasında düşünceleri toparladı. "Onun babasının restoranı dağıtmasından sonra sen bana bir zarf vermiştin hatırlarsan."

"Evet, siyah bir zarftı. Garip gelmişti bana. Sahi ne vardı o zarfın içinde?"

"Merakına yenilip açmaman işime geldi aslında. Görüp telaşlanabilirdin."

"Neden? Ne ile alakalıydı?"

"O zarfın içinde..." Derken bir süre durakladı. "O zarfın içinde benim ölüm belgem vardı."

"Ne? Ne belgesi, ne ölümü!"

"Annenin mezarını bulmak için babası ile anlaşma yapmıştım. Anlaşma sonucunda ben ona para verecektim, o da hem seni rahat bırakacaktı hem de mezarı bulacaktık. Ama aldığı para yetmemiş olacak ki sürekli taciz ediyordu beni."

"Ne!"

"Dur, hemen telaşlanma yine. O yüzden sana söylemeden plan yaptık. Eğer biz o planı onlardan önce yapmasak şu an bu sofrada beraber oturamayacaktık. Büyük ihtimal bir köşede vurulup atılacaktım."

"Allah korusun. Deme şöyle şeyler."

Alaz, kısa süre güldükten sonra devam etti. "Tamam, demem bir daha..." Derken uzanıp elini tuttu. "Plana göre babasını Eren'den vazgeçirip onu bir tımarhaneye tıkmaya ikna edecektik. Tabi bu benim hoşuma gitmese de öldürürsem yine yanında olamayacakım. Bu yüzden Ufuk sürekli beni seninle sakinleştirmeye çalıştı."

"İyi ki engellemiş seni... Sonucunda da planladığınız gibi oldu yani?"

"Aynen öyle güzelim. Aslında tek başıma buluşacaktık ama Ufuk tek bırakmadı. Ki beklediği gibi oldu."

"Ne oldu?"

"Benim tek olacağımı bekleyip bir yığın adamla gelmişlerdi. Biz de arkalarından kendi adamlarımızı gönderip etkisiz hale getirdik."

"Sen bu mafya işlerine iyice alışmaya başladın sanırım?" Derken tek kaşını kaldırıp ayaklanarak Alaz'ın kucağına oturdu.

İrem'in gözlerine bakarak, "Alışmam şu an benim yararıma olur mu?" Derken gözleri dudaklarına kaydı.

"Daha erkeksi durdun. Tehlikeli..."

"Siz de tehlikeli sularda yüzüyorsunuz güzel bayan. Uyarmadı demeyin."

Ateşli Mutfak |ASKIDA|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin