Keyifli okumalar...
İkili bahçede olan konuşmalarından sonra daha fazla soğukta kalmama kararı alıp beraberce salona, Carla Hanım'ın yanına doğru ilerlediler. Alaz karşısında sinirli bir anne görünce İrem'in arkasına saklandı.
"Allah aşkına kurtar beni!" Alaz bir yandan uzun boyunu kızın arkasına sığdırmaya çalışırken bir yandan da kızın boynundan annesine bakmaya çalışıyordu.
"Ya bir çekiştirme dur!"
"Alaz! Utanmıyor musun kızın arkasına saklanmaya!" Carla Hanım elindeki terlik ile oğluna seslendi.
"Anne napayım sen öyle elinde terlikle bakınca..." Alaz kızın boynundan kafasını çıkarıp yanıtladı annesini.
"Böcek vardı onu öldürdüm sen ne sandın?" Carla Hanım elindeki terliği yere bırakıp oğluna döndü tekrar.
Alaz, İrem'in arkasından çıkıp koltuğa attı kendini.
"Öyle desene valide sultan ya..." Koltuğa yayılırken rahatlama hakimdi Alaz'da.
"Ama biraz önce yediğin haltı unuttum sanma!"
"Anne tamam şakaydı işte bitti gitti. Ne uzattın ama."
"Şimdi onu bunu bırakın bana cevap verin."
"Neye verelim Carla Anne?" İrem de kendini koltuğa bırakırken kadını yanıtladı.
"Ne zaman evleniyorsunuz?" Carla Hanım tüm ciddiyeti ile ikiliye bakıp sorusunu yöneltti.
"Ne!" İkili birbirlerine bakıp aynı anda ağızlarından şaşkınlık nidası yükselttiler.
"Bunda anlamayacak ne var canım? Düğün ne zaman diyorum?"
"Carla Anne ne evliliği?"
"Siz sevgili değil misiniz bakayım hala!"
"Ya sevgiliyiz de..." dedi Alaz sessizce annesini yanıtlarken.
"E engel yok işte."
"Daha iki gündür sevgiliyiz ama ne evliliği şimdi?"
"Bekleyelim mi diyorsunuz illa?"
"E yani. Müsade varsa?"
"Tamam kızım tamam. Zaten bu odunla evlenmek zor. Babası da böyleydi bunun. Ben seni alıştırırım o sürede."
"Ya top neden bana geldi yine! Uslu uslu oturuyorum şurada. Oturduğum yerden odun oldum iyi mi!"
"Ağaçlarda amuda kalkmıyo zaten Alaz!"
"Cadı sen kimden yanasın!"
"E odunsun yalan mı?"
"Pes! Ben çıkıyorum siz iki kadın gömün beni daha."
"Nereye!" İrem tek kaşını kaldırıp tehditkar biçimde bakışlarını fırlatıyordu.
"Doktora! Dikişlerimi aldırıcam!"
"Bekle beni bende gelicem."
"Neden?"
"Gelicem işte. Bekle dedim." İrem işaret parmağını tehditkarca gösterip çanta ve ceketini almaya yöneldi. Alaz da o sıra annesine bakıp,
"Kendim kaşındım. Ne diye aşık olduysam. Maymun etti beni kaç günde."
"Hiç söylenme Alaz. Kedi olalı bir fare tuttun adam akıllı bir kızla berabersin, bu kızı üzmene izin vermem."
"Aman yemedik kızını. Al tepe tepe kullan. Arabadayım ben söylersin."
Alaz evden çıkıp arabaya bindi. O sırada Serdar'ı arayıp yarın için İrem ile gitmeyeceklerini ve idare etmesi gerektiğini söyledi. Konuşma sürerken İrem de evden çıkıp arabadaki yerini aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşli Mutfak |ASKIDA|
Ficción General"Aşık olunacak bir şey olmadığı için işime aşığım." ALAZ TUNA BAYRAKTAR Sonunda başarmıştım. Yıllardır hayalini kurup, uğruna emekler harcadığım mesleğime kavuştuktan sonra en başarılı restoran listesindeki...
