Hello, Mr. Kim
21. Bölüm
Bu bölümde cinsel içerikli sahneler vardır. Rahatsız olanlar olursa eğer o bölümü geçebilirler. İyi okumalaar.
°°
Taehyung, gözlerini araladığında Jimin'in göğsünde uyuduğunu fark etti. Yavaşça göğsüne yumuşak bir öpücük verip kendini geri çekti. Sevgilisini uyandırmadan kalktı ve mutfağa geçti. Susamıştı ve başı deli gibi ağrıyordu. Dolaptan bir şişe su çıkardı ve hepsini içti. Ferahlamıştı. Daha sonra salona geçti ve boş içki şişelerini topladı ve camları açtı. İçerinin havalanması gerekti. Tekrardan odaya döndüğünde Jimin'in hala bıraktığı gibi olduğunu fark etti ve gülümseyerek tekrardan yatağa girdi.
Bu ev, Taehyung'un çocukluğunun geçtiği evdi. Bu oda ise Taehyung'un odasıydı. Taehyung her zaman bu evde sanki birileri yaşıyormuş gibi hareket ederdi. En basiti buzdolabı her zaman dolu olurdu ve yiyecekler her zaman tazeydi.
Parmak uçlarını Jimin'in yüzünde tüy kadar hafif bir şekilde gezdirdiyordu. Sevgilisinin dolgun, yumuşak ve pürüzsüz yanaklarına dokunmak zevkliydi. Bütün yüz hatlarını ezberlemek istercesine gezdirdi parmaklarını. Sanki, göremese bile bilmek istiyordu. Eğildi ve güzel yüzüne bir kaç öpücük verdi. En sonunda dudaklarını öperken Jimin'i ona karşılık verirken buldu. Kısa öpücük sonrası geri çekilmişti Taehyung.
"Hey, ne zaman uyandın ve saat kaç?"
"Yarım saat önce uyandım, bebeğim ve saat 8." burnunu kırıştı Jimin. Hala uyku mahmurluğu vardı üstünde.
"O kadar oldu mu ya?" gülerek onayladı Taehyung onu.
"Evet. Hadi bakalım uykucu kalk da yemek yiyelim."
"Ne yiyelim?"
"Sipariş verelim. Yemek yapamayacak kadar başım ağrıyor." en sonunda Jimin de kalkmıştı. Odadan çıkarken imalı imalı mırıldandı.
"Eh, o kadar bende içsem benim de başım ağrır." ikisi de sabah olanları yaşanmamış kabul edecekti. Kendi aralarında olan sessiz bir anlaşmaydı bu. Hafifçe güldü Taehyung ve mutfağa girdi. Buzdolabına asılı numaralardan birisini aradı ve siparişi verdi. Daha sonra tekrardan odasına geçtiğinde Jimin'in duvardaki fotoğraflara baktığını gördü. Yanına gidip arkasından sarıldığında irkilmişti minik beden.
"Burası, sizin ev miydi?"
"Hıhı. Beğendin mi odamı?" mavi tonlarında sade bir odaydı. Fazla eşyası yoktu gördüğünüz de tam Taehyung'un odası diyebileceğiniz bir odaydı.
"Çok güzel. Seninle o zamanlar da tanışmak isterdim." gülmüştü Taehyung.
"Emin misin, miniğim? O zamanlarda asi bir ergenden farkım yoktu. Hem sen o zamanlar minik bir bebektin kesin." sinirle dirsek atmıştı Jimin. Kısa olması onun suçu değildi. Gülerek beline sarıldı Taehyung. Boynunu öperken iyice kollarını sıkılaştırdı.
"Sinirlenme hemen. Sen olduğun gibi güzelsin. O zamanlar tanışsak, o zamanlar da severdim seni." Jimin başını çevirmiş ve erkek arkadaşını öpmüştü. Taehyung da ona karşılık verirken bir süre öpüşmüşlerdi. Taehyung'un eli Jimin'in çıplak karnını bulduğunda titremişti Jimin. İkisi öpüşmeye devam ederken kapı çalınmasıyla Jimin ayrılmak istemişti fakat Taehyung sanki kapıyı duymamıştı.