Hello, Mr. Kim
26. Bölüm
Final
O zor günlerin üzerinden yaklaşık 1 ay geçmişti. Jimin sağlığına kavuşmuştu. Büyükbabası ve büyükannesi geri dönmüştü. Her şey eski düzenine dönmüştü. Medya bir süre susmasa da Park Jiwoo'nun etkisi bitmişti. Kim Taehyung'un işlerinde ise hiç bir pürüz olmamıştı. Her şey gayet güzel gidiyordu.
Park Jiwoo evlatlıktan reddedildiği için şirket üzerinde de bir hakkı kalmamıştı. Park Chanho o hisseleri Kim Taehyung'a satmıştı ve nerdeyse şirketler birleşmişti. Jimin ise şirkete daha sık gitmeye başlamıştı. Artık işleri o devralmış sayılırdı.
Bu akşam ise Taehyung ile randevuya çıkacaklardı. İlk defa rahat bir şekilde birisi görür mü korkusu olmadan birlikte randevuya çıkacaklardı. Heyecan ve mutluluk hakimdi Jimin'de. Evindeki koltukta dönüp duruyordu. Gerçek randevu bu olmalı diye düşündü. Çünkü eskiden birisi görür korkusuyla kalabalık olmayan yerlerde ya da evde olurlardı. Arada kendi kendine kıkırdıyordu ve Wonho onun delirdiğini düşünüyordu.
"Jimin! Kendine gel. Kafayı yedin diye korkuyorum."
"Ne yapayım Wonho? İlk defa dışarıda rahat bir şekilde dolanabileceğiz. Bu beni heyecanlandırıyor."
"Seni aptal! Kendine gel. Hadi kuaföre gidelim. Saçlarımı boyatacağım sen de yanımda ol." omuz silkti Jimin ve ayağa kalktı. Odasına girip üzerini değiştirdi. Ellerini siyah saçlarına atarken değişiklik yapabileceğini fark etti.
"Aslında, ben de boyatabilirim?" sevinçle el çırptı Wonho. Jimin ile saç boyatma seanslarını seviyordu.
"Bu harika! O zaman ikimiz de aynı renge boyatalım. Lütfen?"
"Bakarız Wonnie. Önce gidelim de." birlikte evden çıktıktan sonra Wonho, Takuya'ya mesaj atmıştı.
Kuaföre geldiklerinde şanslarına sıra yoktu. Kuaförün sahibi oldukça hoş görülü yaklaşmıştı ikiliye.
"Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabiliriz?"
"Biz, saçlarımızı boyatacaktık da."
"Hay hay. Buyrun lütfen," ikisi de koltuklara oturduğunda başka bir adam daha gelmişti.
"Evet. Hangi renk istersiniz?" Jimin, tam dudaklarını aralamıştı ki Wonho konuştu.
"Pembe!"
"Ne? Ne saçma-"
"Şş. Bu kadarı yeterli. Sana konuşma hakkı vermedim." Jimin, şaşkınlıkla bakakalmıştı. Wonho onunun sözünü profosyonel bir şekilde kesmişti. Saçlarını boyayacak olan kişiler hazırlıklara başlarken sinsi bir sırıtma hakimdi Wonho'da.
"Harika olacak! Böylece herkes bizim yakın olduğumuzu bilecek!" gülmüştü Jimin onun bu haline. Arkadaşının bu halleri onu mutlu ediyordu.
Önce saç renkleri açıldı ve ardından boyandı. İkisi de pembe saçlarla aynaya baktığından beri gülüyorlardı. Bu renk onlara göre oldukça çılgın bir renkti.