Hello, Mr. Kim
18. Bölüm
Jimin gözlerini araladığında kendini Taehyung'un kucağında buldu. İkisi Taehyung'un geniş ve yumuşak yatağında yatarken Jimin'in aklına bir kaç saat önce yaşananlar geldi ve anında kızarmıştı. Hayatının ilk cinsel deneyimini yalnızca bir kaç saat önce yaşamıştı ve harika hissettirdiğine karar vermişti. Kulağına dolan Taehyung'un boğuk sesi onu mutlu etmişti. Yavaşça doğrulup ayaklarını ılık parke ile buluşturdu. Taehyung ile kısa bir duş aldığı için temizdi şu anda. Üzerinde sevgilisinin pijama takımlarından birisi vardı ve gayet de bol gelmişti üstüne. Sevgilisini uyandırmamaya çalışarak yataktan kalktı ve yavaş adımlarla yatak odasından çıktı. Telefonu salondaydı. Eline aldığında Wonho'dan gelen bir kaç mesajı gördü. Sonra cevap verebilirdi buna önceliği annesini aramak olmalıydı. Mutfağa geçip su ısıtıcısına su koydu ve annesini aradı. Bir kaç çalış sonrası açmıştı annesi.
"Efendim, tatlım?"
"Ah şey anne, ben bugün arkadaşımda kalacağım da. Haberin olsun."
"Pekala canım. İyi eğlenceler." bu kadardı işte. Annesi hiç sorgulamazdı ve bu iyi mi kötü mü bilmiyordu. Su kaynayınca çekmecede bulunan kahvelerden birisini aldı ve kupaya koydu. Üzerine suyu ekledikten sonra balkona çıkmaya karar verdi.
Taehyung'un balkonu oldukça büyüktü. Evi en üst katta olduğu için teraslıydı ve Taehyung oraya hasırdan yapılma bir salıncak koymuştu. Oraya oturdu güneş batmak üzereydi ve gökyüzünün hakim olduğu turuncu renk Jimin'in içini huzurla doldurmuştu. Park Jimin'in mutlu olması bu kadar basitti işte.
Sonra adım sesleri duydu ve kafasını oraya çevirdi. Erkek arkadaşı dağılmış kahverengi saçları ile yanına gelmişti. Yavaşça Jimin'in yanına kıvrılmış ve başını Jimin'in boynuna yaslamıştı. Hala uykusu vardı. Ufak bir öpücük verdi boynuna. Jimin'in yüzünde güzel bir gülümseme oluşurken yavaşça erkek arkadaşının saçlarını öpmüştü.
"Neden kalktın?"
"Hım, uykum kaçmıştı."
"Beni neden uyandırmadın?"
"Çok güzel uyuyordun. Yapamazdım galiba öyle bişey." bir kez daha öptü Taehyung Jimin'in boynunu. Bu sefer daha da uzun olmuştu.
"Ah, seni ne kadar çok seviyorum bir bilsen," diye mırıldanmıştı. Kıkırdamıştı Jimin hafifçe mutluydu.
"Bende sevgilim, bende." ikisi bir süre daha öyle kaldılar. Taehyung ara ara Jimin'in kahvesinden içmişti. Daha sonra Jimin'i kucağına oturtmuş ve beline sıkıca sarılmıştı. Jimin'le temas halinde olmayı seviyordu.
"Bu gece, burda kalacaksın değil mi?"
"Evet. Annemle bunun için konuştum bile." bir süre sessizce sarılarak durdular. Güzel olan ortamı Taehyung'un karın guruldaması bozmuştu. Jimin kendini tutamayıp kahkaha atarken Taehyung da buna eşlik etmişti.
"Hadi seni doyuralım, koca bebek!"
"Demek koca bebek ha?" Taehyung ayağa kalktığında Jimin, düşmemek için bacaklarını beline, kollarını ise omzuna sarmıştı ama yine de kahkaha atıyordu. Taehyung gülerek dönmeye başladığında Jimin daha da fazla kahkaha atmıştı.
