0.7

9.2K 689 203
                                    

Hello, Mr. Kim

7. Bölüm

Gerçek hayatta, cennete nasıl ulaşılırdı? Nasıl cennette hissedilirdi? Park Jimin ve Kim Taehyung gerçek hayatta birbirleri sayesinde cennete ulaşmışlardı. İkisi de mutlu ve biraz heyecanlıydı. İkisinin de ilk ilişkisiydi ve ne yapmaları gerektiğini bilmiyordu ikisi de. Jimin gittikten sonra Taehyung kesinlikle Baekhyun'dan akıl alacaktı. Eh, aynı şey Jimin için de geçerliydi. O da Wonho ile konuşacaktı.

Birbirlerinden ayrıldıktan sonra Jimin'in kızarmış yanaklarına bakıp iç çekti Taehyung. Bu görüntü, kaldırabileceği bir görüntü değildi.

"Yemek yiyelim mi beraber?" ortamın sessizliğini bozan ilk cümle bu olmuştu. Sessizce onayladı Jimin, sanki konuşsa kekeleyecek ve başka şeyler söyleyecekmiş gibi hissediyordu. Taehyung, ayağa kalktı ve Jimin'e elini uzattı. Jimin çekingen bir şekilde elini kavrarken ayağa kalkmış ve Taehyung'un önderliğinde mutfağa girmiş, tezgahın önündeki bar sandalyelerinden birisine oturmuştu.

"Ne yemek istersin?"

"Benim için fark etmez," diye yanıtladı Jimin. Sesi olabildiğince normal çıkmıştı ve bu Jimin'i mutlu etmişti.

"Hım, Bulgogi'ye ne dersin?"

"Olur!" Jimin, yemek yemeyi, yemek yapmayı severdi. Yemek ile ilgili şeyler onu heyecanlandırırdı hep. Özellikle de et yemekleri. Taehyung ise alayla Jimin'e bakmıştı.

"Bak şuna! Yemeğin adını duyunca nasıl da heyecan yapıyor! Keşke yemek olsaydım!" sesi hafif kızgın çıksa da eğleniyordu aslında.

"Yah, Bay Kim-" Taehyung, Jimin'in yanağını öperek onu ani bir şokla susturmuştu.

"Park Jimin, sevgiline neden Bay Kim diye hitap ediyorsun?"

Sevgili.

Sevgili.

Sevgili.

Heyecanla gözlerini kırpıştırdı Jimin. Kalbi sıkışmıştı yine. Hafifçe gülümsedi.

"Üzgünüm Taehyung. Alışkanlık olmuş," diye açıklama yaptı. Aklı hala Taehyung'un sevgili demesinde kalmıştı.

"Olur öyle şeyler miniğim, espiri yapıyordum ben," diyip Jimin'in yumuşak yanağından makas almış ve buz dolabına ilerlemişti. Jimin ise bu sefer başka bir kelime de takılı kalmıştı.

Miniğim.

Miniğim.

Miniğim.

Elini kalbine koymuş ve aptal aptal gülümsemişti.

"Aish! Bu adam kalbimi yerinden söküp atacak!" kendi kendine sessizce mırılanmıştı. Taehyung, ne dediğini anlamasa da mırıldandığını duymuştu. Dolaptan malzemeleri çıkartıp tezgaha koydu.

"Yemek yapmayı biliyor musun Miniğim?"

"Tabiki de biliyorum!"

"Ya, nasıl öğrendin peki?"

"Küçükken annemle babam pek evde olmazdı ve bizde ablamla sıkıldığımız için mutfağa inerdik. Orda aşçılar sayesinde öğrendik. Sen nasıl öğrendin?"

Hello, Mr. Kim /Vmin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin