Bölüm 4

22.2K 649 125
                                    

Multimedya; Sude Taner.

Birazcık uzun yazmış olabilirim. :) İyi okumalar...

*

Aslan, aracını Sude'nin evinin önüne çekip, araçtan indi ve Sude'nin evden çıkmasını bekledi. Nikah alışverişi yapacaklardı. Sude, yengesi ve annesiyle dışarı çıktığında göz göze geldiler. Sude başını eydiğin de Aslan buna bozulsa da sesini çıkarmadı. Aslan aracının arka kapısını açıp annesi ve yengesinin binmesini sağladı.

"Sağol oğlum." Dedi annesi gülümseyerek. Sude de bineceği sırada, Aslan onu durdurdu ve kapıyı kapattı. Sude şaşkınlıkla açtı gözlerini.

"Sen öne bineceksin." Dedi Aslan ve ön kapıyı açtı.

"T-tamam." Dedi Sude kekeleyerek. Açılan kapıdan içeri girip oturdu. Aslan kapıyı kapattı ve kendi yerine geçip arabayı çalıştırdı.

Yola çıktıkların da Aslan arada bir Sude'ye bakıyordu göz ucuyla. Sude'nin bu hali onun canını sıkıyordu. Sude, hafif kapıya doğru yaklaşmış ve sağ elini sol koluna koyup, baş parmağıyla sakinleşmek için hafif hafif okşuyordu kolunu. Ama Sude'ye de hak veriyordu Aslan, sonuçta üç gündür tanışıyorlardı bu kadar çekinmesi normaldi diye düşünüyordu. O yüzden sesini çıkarmıyordu. Aslan dikiz aynasından Sude'nin annesi Asiye hanıma baktı ve konuştu.

"Bildiğiniz bir yer varmı yoksa direk alışveriş merkezine mi gidelim?" Diye sordu.

"Bildiğin yere gidelim oğlum." Dedi Asiye hanım. Aslan başını sallayıp alışveriş merkezine sürmeye başladı.

"Kaç kardeşsin oğlum?"

"Benim kardeşim yok efendim. Tek kardeşim ben."

"Nerelisin?"

"Sivas'lıyım."

"Ama hiç Sivas'lılara benzemiyorsun? Tenin esmer ama saçların kumral."

"Annem Karadeniz'li."

"Ha, şimdi anlaşıldı." Diyip güldü Asiye hanım. Sude ne kadar kendi düşünceleriyle savaşsa da, annesinin ve Aslan'ın yaptığı sohbeti dinlemiş, kulak kesilmişti.

Sude ne kadar korkarsa korksun, Aslan'dan hoşlanmıştı. Uzun boylu, yakışıklı ve yapılı bir erkekti Aslan. Kim görse hoşlanırdı zaten. Sude sadece zorunda olduğu için değil, az da olsa güven duygusunu hissettiği için evleniyordu Aslan'la.

İkisinin sohbeti, Aslan aracını alışveriş merkezinin otoparkına park etmesiyle sona ermişti. Araçtan inip alışveriş merkezine girdiler. Aslan ne kadar Sude'ye yakın durursa dursun, Sude o yöne bakmıyordu. Ellerini birbirine kenetlenmiş, ara ara dikkatini çeken mağazalara göz ucuyla bakıyordu.

Üst kata çıkıp çeyiz için bir mağazaya girdiğin de, annesi bir bohça hazırlatmıştı hemen. Havlusu, danteli ve benzeri şeyler... Aslan ücretini ödediğin de mağazadan çıkıp, iç giyim mağazasına doğru yol aldılar. Aslan elinde poşetlerle önden yürürken, Sude de bundan yararlanıp yengesine yaklaştı.

"Yenge, o da mı gelecek?" Diye sordu. Yengesi ne demek istediğini anlamıştı o yüzden başını salladı. Sude dehşetle gözlerini açtığın da, Esra hanım gülmemek için dudaklarını dişledi ama başaramadığını anlayınca eliyle ağzını kapattı. Kendine geldiğinde konuştu.

"Merak etme, söyleriz dışarı da bekler." Dedi. Sude rahatlamıştı ama hâlâ gerginliği devam ediyordu. Dört gün sonra nikahı vardı ama korkusundan birşey kaybetmemişti. İç giyim mağazasına geldiklerinde, Esra hanım kapının önünde Aslan'a dönüp konuştu.

TEFECİ (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin