Bölüm 18

10.7K 422 133
                                    

Multimedya: Aslan Demir

Şarkı: Yonca Lodi- 12 Ay

Dedim kuzucuklarıma yeni bölüm atayım da öyle uyuyayım dedim:)

İyi okumalar...

*

"Güzelim hazırsan çıkalım." Diye bağırdı Aslan alt kattan. Sude de eline çantasını alıp koşar adımlarla odasından çıkıp aynı hızla merdivenlerden inerken Aslan'a cevap verdi.

"Geldim geldim."

"Yavaş ol, sakin. Acelen ne? Bir yerine birşey olacak!" Dedi Aslan sitem ederek. Sude ise Aslan'ı aldırmayıp koşar adımlarla merdivenleri inmeye devam etti, son basamaktan ineceği sırada ayağı kaymış totosunun üzerine düşmüştü.

"Dedim işte!" Diyip hızlı adımlarla Sude'nin yanına gelip onu kaldırdı Aslan. Sude dişlerini sıkıp eliyle Totosunu okşarken inledi.

"Acıdı be!"

"Çok mu?!" Başını salladı ve alt dudağını ısırıp kalçasını okşayarak acısını dindirmeye çalışıyordu.

"Bende yardım edeyim mi?" Sude kocaman olmuş gözleriyle Aslan'a baktı.

"Saçmalama!" Diyip önden önden yürümeye başladı ve hâlâ kalçasını tutuyordu.

"Hadi gidelim." Dedi ardından Sude, Aslan ise bu haline güldü ve o da peşinden gitti.

Bugün Aslan'ın annesi Ayla hanıma gideceklerdi. Ayla hanım iki gündür Aslan'ı arayıp niye bana gelmiyorsunuz diye başının etini yemiş en sonunda ikna etmiş ve Sude'nin ailesini de davet etmişti akşam yemeğine. O yüzden di Sude'nin acele etmesi. Ayla hanıma erken gidip yardım etmek istiyordu. Çünkü bildiği kadarıyla Sude gibi o da evin yemeğini kendi hazırlıyordu. Daha ilk günlerden kötü gelin olmak istemezdi. Gerçi öyle olacağını da düşünmüyordu Sude ama yine de yardım etmeyi seviyordu ve ayrıca kaynanası Ayla hanımı da seviyordu.

Araca binip yola koyuldukların da Sude'nin telefonu çalmaya başlamıştı, arayan kardeşi Melek'ti.

"Efendim canım?"

"Ablacım napıyorsun?"

"Napıyım kuzum, yoldayız Ayla anneme gidiyoruz sen napıyorsun?" Aslan bir anlık şaşkınlıkla Sude'ye döndü ve baktı.

Ayla anne mi?

Aslan gülümseyip tekrar önüne döndü ve yola bakmaya devam etti. İlk defa Sude'den annesine anne diye hitap ettiğini duymuştu ve bu içinde birşeylerin kıpır kıpır ettiğini hissetti.

"Kızzz bende geliyorummm! Annemlerle çıkıcaz birazdan."

"Gerçekten mi? Tamam kuzum gelince konuşuruz o zaman." Sevinmişti Sude.

"Tamam ablacım." Diyip kapattıkların da Sude Aslan sormadan açıkladı.

"Melek aradı, onlar da gelicekmiş Ayla anneme." Aslan yandan bir gülümseme bahşetti.

"Olur tabi gelsinler. Ama Vedat piçi gelmesin!" Dedi bir an kaşlarını çatıp. Sude gözlerini devirdi. Gözlerini devirmesinin sebebi 'gelmesin' demesine değildi. Ona 'piç' demesiydi. Sonuçta onun anası babası belliydi, piç değildi.

"Onun anası babası belli bir kere!"

"Olsun. Anasından babasından kaynaklı değil zaten. O çocuk piç." Sude tekrar başını yana eğip göz devirdi.

Herşeye bir lafın var değil mi?

Aradan geçen kısa bir zaman sonra Ayla hanımın evine ulaşmış aracı bahçeye park edip inmişlerdi. Aslan Sude'nin elinden tutup eve doğru yürüdü. Evin hizmetlisi kapıyı onlara açtığın da anlık şaşırsada kendini topladı Sude. Evde hizmetli biri olacağı aklına gelmemişti. Kadının yaşı çok genç değildi kırk küsur yaşında gösteriyordu. Kendi evinde hizmetli yoktu. Gerçi Aslan ona eve bir çalışan almak istediğini söylediğin de Sude buna karşı gelmiş istememişti. Sude hâlâ istemiyordu.

TEFECİ (Zoraki Evlilik) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin