Mücahit çok sinirliydi, henüz bir-iki dakika önce kardeşi gibi sevdiği kadının onlara hiç haber vermeden, veda bile etmeden çekip gittiğini öğrenmişti. Nazlı'nın gözleri dolu doluydu, Aşık, Efe ve Yiğido ne diyeceklerini bilmiyordu; Feyzullah bağrışma seslerine dinlenme odasına girdi ve karşısında sinir küpü olmuş 4 adam ve gözleri dolu dolu 1 kadınla karşılaşınca ne olduğunu sordu. Mücahit o sinirle: "Eylem hanım bizi bırakıp çekip gitti!" "Mücahit abi göreve gitti!" diye ekledi Nazlı. "Nereye gitti?" dedi Feyzullah. -Bilmiyoruz- dedi beşi de aynı anda. Bu sesli konuşma, tartışma kapıdan gelen ses ile kesildi: " Uzman Çavuş Abdulkadir Canıyanık komutanım!" -abime sordum ismi ve soyismi o dedi yani manyak sanmayın beni sjjsjs- "Erdem Albay sizi karargah merkezinde bekliyor." Diye ekledi Abdulkadir. Tamam dediler ve Nazlıya burda beklemesini tembihleyip gittiler. Karargah Merkezi E.A: Geçin çocuklar oturun. *hepsi yerlerine otururlar Yavuz düğün sonrası için 3 günlük izindedir.* M:Komutanım Eylem gerçekten gitti mi? E.A: Evet Mücahit o konuyu konuşmak için topladım sizi buraya. Eylem Fethi'den sonra görevlerde farkındaysanız dalıp gidiyor bazen ve hırsı kendisine bile zarar verebiliyor. Çolak defteri tamamen kapandı ama bu demek değil ki ülkemiz temizlendi, biliyorsunuz bu asla olmayacak, Eylem'i de İstihbarat Hollanda/Belçika arasında Türk muhbirliği yapmak üzere görevlendirdi. Daha fazla bildiğim bir şey yok. Uzun bir süre orada olacak, Nazlı'ya bir daha hiç görüşemeyebiliriz demesi hepimizden daha çok şehit olmak istiyor oluşundan kaynaklı ... F: Yani komutanüm Eylem'i bir daha göreceğiz değil mi? M:Görücez tabi Çaylakım, o bizi bırakır mı hiç? E.A: Bir ay Hollanda da kalmak zorunda daha sonra ayda bir olacak şekilde Türkiye'ye 3 günlüğüne gelip geri dönecek. . *dağılırlar. ... Alaçatı/ Türkiye
Yavuz'un içinde bir sıkıntı olduğunu hissedebiliyordu Derya, bir şey mi var diye sorduğunda sevdiği adamın (!) Onun yüzüne somurtarak bakması moralini daha çok bozuyordu. Balayı için 3 günlük kısa bir izin alabilmişlerdi, Yavuz her an dönebilirdi Istanbul'a. Yeni evli çift kaldıkları otelden plaja doğru ellerinde havluları ile ilerliyorlardı, Derya gayet rahattı ama Yavuz icin aynı şey söylenemezdi.
İki şezlong kiralayıp oturdular, Yavuz hâlâ rahatlayamamıştı; Yeni çift birlikte denize girdiler, hiçbir sıkıntı da yoktu aslında ama nedendi bu şüphe Yavuzdaki? ... Hollanda
Eylem ellerinde birkaç poşet ile eve girdi, hemen karton torbayı yanına alıp yatak odasına gitti, yatağının üzerine bıraktığı 8-10 fotoğraf ile geri döndü. Fethi ile operasyon dönüşü çekindikleri bi fotoğraf, operasyona giderkem çekildikleri fotoğraf, Her baktığında ağlamadan duramadığı 2 fotoğraf vardı, Fethi ile Ateş'i aramaya gittikleri -bebeklerini kaybettiği gün- operasyon öncesi çekindikleri bir fotoğraf... birde Hafız, Bahar ve Güler ablanın da olduğu eski tim ile çekindikleri çok eski bir fotoğraf... Elindeki fotolardan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eylem gözyaşlarını silip masaya oturdu, bu güzel fotoğrafları aldığı çerçevelere yerleştirip hergün göreceği yerlere koydu. Hele o fotoğrafa bakınca yüzüne büyük bir gülümseme indi. O fotoğrafı Fethi operasyon icin hazırlanırken gizli gizli çekmişti, ufaktan bir gamzesi çıkmıştı o fotoğrafta, fark edince de fotoğrafa bakmıştı ve "Kahretsin her zaman cok karizmatiğim!" Demişti... -ağlayarak yazıyorum şuan😢- İşi tamamen bitince telefonunu eline aldı, şimdi ne yapacaktı? 1 ay boyunca Türkiye ile irtibat kurması yasaktı. 1 ayın sonunda arkadaşları ile konuşabilecek 3 gün de olsa onları görmeye gidebilecekti. Eline bir kitap aldı
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu kitabı hep okumak istiyordu ama eli hep Silahlara Veda ve Çanlar Kimin Için Çalıyor kitaplarına gidiyordu son 3 aydır...
...
Saate baktı, Türkiye saatine göre 19.24 Kitabı neredeyse yarılamıştı, anlaşılan bu bir ay içerisinde kendine burada yeni bir kütüphane düzecekti. Yarın buradaki ilk günü olacaktı, sabah erkenden kalkıp buradaki Türk Elçiliğine gidecekti. Yaptığı alışverişten pratik bir şeyler hazırlayıp yedi... 'Insanin dostları, sevdikleri ve görevi olmayınca yaşamasının bir anlamı yok ...' diye geçirdi aklından...
Selaamm... Bu bölümü nasıl buldunuz? Saatlerdir bu bölümü yazıyorum, saatlerdir olmasının sebebi bir fotoğraf için 33. Bölüme girip tüm bölümü izlemiş olmam😄 Çok özlemişim napalım... Oy vermeyi unutmayınn
