Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim. Sizleri Seviyorum.
🎵Manuş baba: Yana yana
🌹
Tanıdıkça bağlanıyordu insan ipin kördüğüm olması gibi bırakmak istemiyordu. Bende bırakmak istemiyordum. Kolayca bırakacakta değildim. İnsan bir insanı bırakmak için sevmezdi. Sımsıkı sarılmalıydı sebeplere ne olacak, nasıl olacak demeden gerekirse tırnağı ile tutunmalıydı.
Yengem ile konuştuktan sonra onu alelacele geçiştirmiş ve istemediğimi söylemiştim. Kimseyi istemiyordum. Ondan başkasını düşünemezdim. Ondan da bi haberken çığlık atmak geliyordu içimden. Bağıra çağıra 'Ben seni seviyorum beyfendi' diyesim vardı. Sonsuza kadar sarılıp ona aile olasım, başımı alıp göğsüne yaslayasım vardı. Girdiğim her sokaktan ona çıkmak gibi bir hayalim vardı mesela.
Geldiğimden beri çok konuşmamış seri bir şekilde çevirme yapıyordum. İşimiz uzundu ve düşünmeye fırsatım yoktu. Dua ediyordum ki abim bu konuda ısrar etmemeliydi. Büyük ihtimal ile yaşımın geldiğinden vs. bir sürü şey sıralayacaktı. Bütün sebeplerine çıkacak tek bir yolum vardı. Hepsini kapatan tek bir çıkmazım vardı. Sevdiğim biri vardı. Nasıl olduğunu bile bilmeden aylardır uzaktan baktığım ardından tanımaya başladığım biri vardı.
Gözlerimin önünde gidip gelen el ile kendime geldim. Kafamı kaldırarak el sallayan kişinin Seren olduğunu gördüm. "Canımın içi nasılsın?" diyerek bana baktı. Karşı köşedeki Bekir'e çevirdikten sonra gözlerimi tekrar Seren'e baktım.
"Aa hoşgeldin, iyiyim düşünceliyim biraz sen?" Ayağa kalkarak ona sarıldım ve arkadaşımı yanımda olduğunu bilmek bile bana iyi hissettirdi. Ne oldu diye sorduğunda sonra konuşabileceğimizi onun burada ne yaptığını sordum. O ise beni merak ederek uğramıştı. Dersleri biraz daha hafiflemiş yüzünde ki ışıltıdan belli oluyordu. Yanaklarını hafif severek ve ona bir çay ısmarladım. Daha fazla meşgul etmemek için ayrılırken onu geçirdim ve tekrar yerime geçtim. Mola veresiye kadar neredeyse nefes almamıştık. Onun bensiz çevirdiği yerleri geçirmiş artık yine karşı karşıya oturmuştuk. Böyle gözlerim beynim yoruluyor yoruluyordu. Ardından kafamı kaldırıp ona bakınca geçiyordu. Varlığı bile huzur veriyordu. Telaşlı ruhumu sekine ediyordu.
Namaz için sırayla ara vermiş ardından iki çay alarak karşılıklı oturmuştuk. Mor saçlarımı tepeden toplamaya çalışmış ve başaramamıştım. Gözleri bir süre saçlarımda dolaştı ardından hafif tebessüm ederek çayından bir yudum aldı.
"Ne?" diye sordum üzerine giderek beni geçiştirmeye çalışan haliyle bir şey yok, diye cevap verdi.
"Komik mi oldum?" dediğimde kaşlarını havaya kaldırarak net bir şekilde hayır dedi. Buna sevinerek tebessüm ettim ve çayımdan yudumladım.
"Ailenden bahsetsene" demesiyle ona baktım. Normalde böyle pat diye sorulan sorulara cevap vermezdim. Ya da başkalarına ailem hakkında bahsetmedim ama o başkası değildi. Zamanla daha da yakınım oluyordu. Kocaman kahve gözlerinin ardında kendimi görmek inci gibi dizilmiş kirpiklerinin titreşimine şahit olmak istiyordum hatta bazen oluyordum.
"Ailem, dört kişilik bir aileyiz yani aslında beş şöyle anlatayım. Anne ile babam birbirlerini uzun yıllar bekledikten sonra kavuşmuşlar. Babamın bir kütüphanesi var ve en sevdiği şey kitaplarla uzun uzun zaman geçirmek, annem psikolog ama ev hanımlığı yapıyor ve hafız. Abim ve ablam ikizlermiş. Abim Ömür nafi, ablam ise Dildar. Annemin bir dikkatsizliği sonucunda daha doğmadan vefat etmiş. Annem yoğun bakımda falan kalmış neyse sonra abimin olduğunu öğrenmişler ve yollar sonra ben olmuşum. Böyle sıcak bir yuvamız var. Kendini öyle huzurlu ve rahat hissedersin ki hep onlarla olmak istersin yani dışarıda ki insanlar öyle diyor. Babamın muhabbeti çok iyidir. Konuşmayı sever. Seninle her konudan konuşur. Annem dışarıdan çok sakin dursa da ben anneme çekmişim yerinde bile duramaz. Yaşam doludur. Hayatta ki engelleri görmezden gelip elindekilerle mutlu olan insanlar beni de öyle büyüttüler. Ben elimdekilerle mutlu olmayı öğrendim. Sevdiklerinden kaçmamayı bunu dile getirmeyi, vazgeçmemeyi gerekirse savaşmayı. O yüzden kolay kolay pes etmem. Ne çok konuştum değil mi kusura bakma lütfen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülce
Tâm linhBaharın harika günlerinde dondurma serinliğinde, güneş sıcaklığında yaz hikayesi okumak ister misiniz?Hadi gelin tanışalım, kaynaşalım♡ "Durumunu sona atayım dedim yanlışlıkla seni soluma atmışım sevgilim. Kızma bana, bir ömür sahip çıkarım sana. Ya...