Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim sizleri seviyorum.
🎵Eda baba: Beni vur
🌹
Biraz halsiz, biraz yorgun bir tutamda aşkla geçirmiştim iki haftayı, oruç kafama vurmuş kafama vurunca ben daha çok aşık olmuş kendimi biraz ibadete vermiş biraz sakinleşmiştim. Dersler harici evden dışarı çıkmıyordum. Seren annesinin yanına gidecekti. Bense bir hafta kadar yanlız kalacak ve oradan evime geçecektim. Seren uyku mahmurluğu ile bakan gözleri odama giriş yapmış adeta ardından kendi gözükmüştü. O kadar yavaş ilerliyordu ki!
"Ramazan ramazan olalı böyle oruç görmedi" dedim sitemle o ise yanıma gelerek kafasını omzuma yaslamış ve tekrar uyumaya devam etmişti. Yerinde uyumayıp ne diye omzuma yük oluyordu bilmiyordum ama gönlüme yük olmadığından bunu kabullenebilirdim. Saate bakmak için telefonu elime aldığımda gelen mesajlara geri dönüş yaptım ve ikindi ezanının okunmuş olduğunu gördüm. Yerimden kalkarak abdest aldım ve Seren'i kaldırarak namazlarımızı kıldık mukabeleye öğlen gittiğimiz için akşam üzeri kendi hatmimden biraz okumuştum. Bugün dernek öğrencilerle birlikte düzenlediği iftar yemeğine davetliydik. Aklıma bundan aylar öncesi açılış yemeği geldiğinde istemsiz bir şekilde tebessüm ettim.
Dolabımın önüne giderek lila renginde içinde küçük mavili beyazlı çiçekleri olan uzun kollu boydan elbisemi çıkardım. Hem günlük gibiydi hemde şık duruyordu. Ramazan ayında olduğumuz için kıyafetime biraz daha dikkat ediyordum. Saçlarımı düzleştirerek serbest bıraktım ve hiç makyaj yapmayarak parfümümü sıktım. Seren yerinden anca kalkmış ve odasına geçerken yanağımdan bir makas almayı ihmal etmemişti. Ona gözlerimi devirmiş ve o hazırlanırken hangi kıyafeti giyeyim diye çıkardıklarımı tekrar yerine yerleştirmiştim.
Hazır olunca birlikte evden ayrılarak bit taksi çağırmış ve onu beklemiştik.
"Konuşacak gram halim kalmadı" diye konuşurken gözleriyle beni inceledi ve şalının ön kısmını düzelterek konuştu. "Konuşma hakkını hazırlanırken kullanmışsın yavrum"
Ona sırıtarak bir ya çekmiştim. Taksinin gelmesiyle adresi vermiş ve bir daha konuşmamış gidesiye kadar yolu izlemiştim. Geldiğimizde ise yine sadece ücreti sormuş ardından ödeyerek inmiş derneğe giriş yapmıştık. Hareketli insanları gördükçe gözlerimi deviriyordum. Bu enerjiyi nereden buluyorlardı!
Müdür beyle görüştükten sonra Duru yanıma gelmiş ve birlikte masaya ilerlemiştik. Masaya vardığımızda birlikte yerleşmiş ve beklemeye başlamıştık. Gerekse derslerden veyahut hayatlardan bahsedilen pek iç açıcı olmayan sohbeti yemekler dağıtılmasına kadar devam etmişti. Kolumun yani başına tepsi gelmesi ile kolumu anı refleks ile çekerek yanıma döndüm. Bekir bana tebessüm ederek sessizce konuştu. "Yardım eder misiniz Gülce hanım"
Tabiki, diyerek tepsideki tabakları masaya yerleştirmiştim. Arkasından bakakalmış onu izlemiştim. Geri kalan muhabbet beni hiç cezb etmemişti. Seren'le konuşadursundu.
Seren Duru'dan pek haz etmezdi."Sen neden doktor olacaksın ya" diyen Duruya ciddi misin der gibi bakıyordum. Seren biraz eğilerek Durunun saçından bir tutamı alarak kulağının arkasına yerleştirdi. O şaşırdı bense gelecek lafı bekliyordum.
"Senin o muhteşem beyninin ne kadar olduğuna bakmak için" Duru sustu. Seren sustu. Ay kıza neden öyle dedi demeyin çünkü Duru iyi bir insan olmanın aksine kendinden düşük olan insanları hor görüyor sadece kendi mükemmelliği olduğunu düşünüyordu. Bütün herkes yerlerine yerleşince karşı sandalyem çekildi ve Bekir oturdu. Onun yanına Can gelerek oturdu. Suya uzanmıştı ki Bekir elini tutarak konuştu. "Oruç tutanlara saygı duymalısın lokantaya gelmedin. İftar sofrası burası"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülce
SpiritualBaharın harika günlerinde dondurma serinliğinde, güneş sıcaklığında yaz hikayesi okumak ister misiniz?Hadi gelin tanışalım, kaynaşalım♡ "Durumunu sona atayım dedim yanlışlıkla seni soluma atmışım sevgilim. Kızma bana, bir ömür sahip çıkarım sana. Ya...