Beşinci bölüm "İmza kuyruğunda seni görmek vardı"

1.7K 170 25
                                    

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim sizleri seviyorum

🌹

Duru bir vakit sonra telefonu kapatıyor bense dayımların balkondaki tabureye oturuyorum. Duruya kızıyorum böyle telaffuz ettiği için ama Bekir için üzülme duygum daha ağır basıyor. Alıp saçını okşamak istiyorum. Bunca zaman geçirmiş atlatmış büyümüş değilde onun yaralarını sarmak istiyorum. Ne güzel adam olmuşsun dağ gibisin demek istiyorum. Kendimi sana yaslayacağım lakin senin yükün ağırdır gel benimle paylaş demek istiyorum.

Ben bu adamı tanımadan sevmeye başlıyorum. Ona mesaj atmak istesem bile ne diyebilirim ki. Asla olmaz. Kızar bence kim olsa kendini kötü hisseder zaten. Ne kadar onun yanında olmam gerektiğini düşünsem bile içeriye geçmek zorunda kalıyorum. Bir haftadır onu görmüyor olmak içine öküz oturmuş hissi veriyor. Dayımlardan gelesiye kadar sesim pek çıkmıyor.

Gece onun fotoğrafına bakarak bir şarkı fısıldıyorum. Hayaller kuruyorum ama öyle herzamanki gibi değil. Sakin, dingin bir halde öyle güzel öyle naif hayaller. Bana tezat sanki onun yanında hep var olmuşlar gibi..

Sabah yine erken saatlerde düne göre daha makul bir vakitte uyanıyorum. Bugün imza günüm olacağı için biraz heyecanlıyım o yüzden yapacağım şeylerin listesini bile hazırlamış olabilirim. İlk olarak banyoya giriyor ılık bir duş alarak yüzüme nemlendirici kremimi sürüyorum. Giderken giyeceğim kıyafeti giymek yerine normal bir badi giyerek ayağıma şort geçiriyorum. Ardından mutfağa geçerek annemin hazırlamaya başladığı kahvaltıya yardım ediyor ve onunla muhabbete koyuluyorum.

Annem dayımla ne konuştuğumuzu soruyor ona anlatırken beni izliyor. Bir yandan da domatesleri doğramaya devam ediyor. Konuşmam bitince bana dönerek konuşuyor. "Peki ne zamana düşünüyorsun?" dediğinde az kaldı diyorum. Azıcık daha...

Birlikte kahvaltı yaptıktan sonra biraz annemin kitaplarından okuyorum. Komşular gelince onlarla biraz ilgilenip odama geçiyorum. Saat öğleye yaklaştığı için kuzenlerimin olduğu gruba mesaj atıyorum.

*Aile her şeydir*

Siz: Hazırlanıyorum beni almak isteyen?

Kaan: Ben alırım fıstık.

Ümmü gülsüm: Biz ablamla daha sonra geleceğiz siz geçin.

Sevde: Okuldan sonra yanındayım bebeyim bekle beni.

Siz: Hepiniz gelin gelmezsenizzzzzz......

Sevde Kaan'ın kardeşi benim kardeşim olsaydı anca bu kadar benzerdik. O üniversitede türkçe öğretmenliği okuyor. Bakmayın telefonda harfleri katlettiğine. Bir başkası yapınca gözü bile dönebiliyor uyarmadan yapamıyor. Gelmezlerse onlara yapacağım işkenceleri bildikleri için geleceklerini duymak beni mutlu ediyor. Kim istemez ki en mutlu gününde sevdiklerini görmek. Sanki evleniyorum bende. Olsun bu da en mutlu günlerden birisi. Dolabıma asılı olarak bıraktığım bordo renk belden pileli elbisemi alarak giyiniyorum. Iki tane kocaman ceplerine ellerimi koyarak aynada kendime bakıyorum. Bebe yakasını düzelterek kendime iyi şeyler söylüyorum. Bu günün güzel geçeceğine dair. Ardından saçlarımı gücümün yettiğince maşa yaparak kıvırcık olmasını sağlıyorum. Boyu biraz daha kısalıyor ama güzel göründüğü için sorun yapmıyorum. Yüzüme hafif tonlarda makyaj yaparak parfümümü sıkıyorum. Çok değil bir miktarcık. Anneme maruz kalacağım biraz sonra biliyorum. Aynada fotoğrafımı çekerek Serene gönderiyor ve dil çıkartıyorum. Seren bana cevap olarak deli yazıyor. Annemin yanına giderek nasıl olmuşum diye soruyorum. O da beni beğenerek sarılıyor. "Çok güzel olmuşsun" diyor devamında bir şeyler söylemeye hazır gibi. O yüzden onu susturarak elbisenin kumaşından, yüzümde ki hafif tonlardan, ülkenin durumuna kadar saçmalıyorum. Ta ki zil çalasıya kadar devam ediyor bu durumum.

GülceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin