Flashback - Ara Bölüm*

166 13 4
                                    

Her şeyin başlangıcını düşünün. Enlerinizi ve ilklerinizi. Kendim olmanın yolunu bu şekilde bulmayı hedefliyordum. Aynadaki yansımamı ilk fark ettiğim zamanı hatırladım, aynalardan nefret etmiyorken. Dört yaşında olduğumu hatırlıyorum, babam da yanımızdaydı. O ara işlerin çok da iyi gitmediğinden maddi durumumuzun kötü olduğunu hatırlıyorum. Her şeyiyle eski ve kötü durumda olan aynayı hatırlıyorum. İlk baktığımda hiçbir şey hissetmemiştim ve gülümsemiyordum, bu görüntüden hoşlanmamıştım. Ne daha iyi görünmemi sağlar diye düşünürken aklıma yüzümü boyamak geldi. Bu fikir bile tebessüm etmeme yetmişti. İşte kendimi gülümserken ilk o zaman gördüm ve bu görüntü gerçekten hoşuma gitmişti, belki de kendimi sürekli gülmeye zorlamamın sebebi buydu.

Şu an aynalardan nefret etmemin sebebi ise yine eskiler. Sekiz yaşındaydım ve kendimi her şeyimle seviyordum. İşler biraz daha düzeldiğinden annem evde pek olmuyordu, beni de üst kat komşumuz Jackson'a emanet ediyordu, Jackson benden sacede dört yaş büyüktü ve ben onu çok severdim. Beni hep güldürmeyi başarırdı. Yine onlarda kaldığım bir gün Jackson'ın arkadaşı eve çalışmaya gelmişti. Yanına gittiğimde çok tatlı olduğumu söyleyip gülümsememi sağlamıştı. Onları rahatsız etmemek için odadan çıktığımda bir süre sessizdi, daha sonra sanki sesleri bağırıyorlarmışçasına yüksek geldi. Çirkin olduğumdan, büyüyünce hiç güzel olamayacağımdan bahsediyorlardı. Bunları duyduğum anda gözlerimdeki yaşlarla aynaya baktım, o anda onların beğenmediklerini ben de beğenmiyordum. Sonradan bunun sadece bir şaka olduğunu söyleyip beni avutluşlardı ama inanın her aynaya baktığımda hala sekiz yaşındaki ağlayan kızı görüyorum. Dört yaşındakini sorarsanız.. Ondan eser yok.

Bunun konumuzla ne bağlantısı olduğuna gelirsek, bir kız görürsünüz aslında çok hoştur ama aynalardan kaçar. Nedenini siz bilemeseniz de o çok iyi biliyordur. Demek istediğim herkesin farklı iç dünyası, farklı eskileri var. Bir insanın kötü olduğunu düşünürsünüz ama onu neyin kötü yaptığını düşünmezsiniz. Sadece ön yargılarınızdan kurtulun. Mesela yarın en nefret ettiğiniz insanın yanına gidin. Sorun sizden mi yoksa ondan mı kaynaklanıyor? Kendinize dürüst olun. Sizden kaynaklanıyorsa eskilerinize göz atın. Ondan kaynaklanıyorsa onun eskilerine göz atın. Sadece deneyin ne kaybedersiniz. İnsanları tanıdığınızı düşünüp ' Zaten sürtüğün teki! ' demeyin. İnsanları ne kadar tanıyorsunuz? Kendinize sürekli sorun bu soruyu. İnanın bana daha mutlu olacaksınız.

'Sanki o kadar kolaydı! ' deyişlerinizi duyar gibiyim. Ama gerçekten çok kolay bir yolu var. Kendinize soracağınız bir tek soru aslında. Kendinize dürüst olursanız mutluluğa giden kapıyı açacaksınız. Sorumuza gelecek olursak, zor değil iki kelime.

Ben Kimim?

Kelebek Hissi // a.iHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin