İşte şimdi sıçtık!
Film ve hikayelerde çok alışmıştık, ilk öpücükten sonraki eşsis duygu. Öyle bir şeydi ki okurken veya izlerken biz bile kendimizden geçer, onların yerinde olduğumuzu falan hayal ederdik. Yaşadığım duygu ise tamamen bunlardan farklıydı. Korku, heyecan, belki biraz öpücükten kalma tatlı his ama en çok da şaşkınlık. Tam olarak damarlarımdan şaşkınlık akıyordu diyebiliriz.
Kaskatı kesilmiş bedenimi istesem de oynatamıyordum. Neyse ki Ashton hışımla koltuktan kalkıp Hayley'in elinden telefonu aldı. Bense hala artık bana rahatsız gelen koltuğun üzerindeydim. Hayley kenarda sırıtırken Ashton telefondan fotoğrafı siliyordu. Bu sürtük niye sırıtıyordu?
Ashton'ın telefonla işi bittiğinde ben koltuktan ancak kalkabilmiştim. Ashton'ı.. Hiç böyle görmemiştim diyebiliriz. Sesinin belkide çıkabileceği en yüksek tonunu duyuyordum. Bizim için bağırıyor olması hoşuma gitmiyor değildi ama bir gün bana da bu şekilde bağırabileceği fikri pek hoşuma gitmiyordu.
Neden bu kadar tepki verdiğini çok iyi biliyordum. Bazı hayranlar gerçekten çok iyiydiler. Beni çocukların fotoğraflarında, videolarında görüp sevmişlerdi. Hatta Ashton'la tartıştığımız birkaç videoda ne kadar yakıştığımızdan bile bahsedilmişti. Ama doğruyu söylemek gerekirse herkes öyle değildi ve Ashton bunu biliyordu. Böyle bir görüntü yayılırsa çocuklar hayran kaybedebilirlerdi. Ben de sürtük lakabıyla etrafta dolaşırdım ama daha kötüsü işten bile atılabilirdim.
Çocuklar sesimizi duyup yukarı geldiklerinde Ashton hala sinirden köpürüyor Hayley ise sırıtışını yüzünden eksiltmiyordu. Cal ve Mike Ashton'ı sakinleştirmeye çalışırken Luke Hayley'e aşağı kata kadar eşlik ediyordu. Evet, o kız kesinlikle şu anda gidiyordu.
Mike yanıma oturdu ve bana ' Neler oluyor? ' bakışı attı. Cevap vermek istemiyordum, ne diyebilirdim ki? Ashton'la öpüşüyorduk da Hayley de bu anı ölümsüzleştirmek istedi? Hışımla kalkıp aşağı kata indim. Tuvalete koşarak gidip kapıyı kapattığımda gözyaşları gözümden düşüyordu. Aslında çok ağlayan bir kız değildim, en azından böyle şeylere ağlamazdım. Ama hem annem hem Hayley.. Sadece biraz fazlaydı.
Musluktan soğuk suyun akmasına izin verdim. Buz gibi su yüzüme çarpıyor tüylerimi de diken diken ediyordu. Ayak sesleri duyduğumda o tuvallette sonsuza kadar kalmak istedim. Yapardım bunu .Neden bu durumdaydım? Onlara hiçbir şey yapmamıştım. Ne diyebilirim ki, bunların hepsi kötü biri olduğumu düşündürüyordu. Gereksiz hissetmek, insanların gözünde sadece nefret atabilecekleri sinir toplarından olmak canımı fena yakıyordu. içime sanki oksijen değilde nefret çekiyordum. Gerçekten, bunları hakediyor muydum?
Bakmaktan nefret ettiğim yansımama göz gezdirdim. Aynalara bakmaktan oldum olası nefret etmişimdir. Kimine göre güzeldim, kimine göre çirkin ama kendime göre ben sadece bendim. Bununla gurur duyduğum söylenemezdi belki ama görünüşüm ile ilgili yapabileceğim çok şey yoktu. Tam da o an aynalardan nefret etme sebebimin dış görünüşüm olmadığını fark ettim. Sorun bendim, yaşadığım her şeyin sorumlusu bendim. Kötüydüm.. Kötüydüm işte. Düzeltmem gereken dış görünüşüm değildi, benliğimi düzeltmeliydim. Çoğu insan değişimden korkar ama o an hiçbir şey hissetmediğimi hatırlıyorum. Buna zorunluydum ve bunu yapacaktım.
Ashton'ın sesiyle yüzümü hışımla sildim ve tuvaletten dışarı çıktım. Normalde bu durumda asla yüzüne bakamazdım ama hey, değişim iyidir. Tam da gözlerinin içine baktım, özür dilemeyecektim bu sefer değil. Ashton'ın aniden bana sarılması tabiki beklediğim bir şey değildi, ama kokusunu içime çekmek cennette hissettiriyordu. '' Özür dilerim.'' sesi gerçekten de üzgün geliyordu. Sesinde yukarıdaki bağırışmalardan eser yoktu, o kadar savunmasız çıkmıştı ki. Ashton ne kadar güçlü görünse de içinde hep incinen bir yer vardı. O bana benziyordu, her zaman gülüyordu ama içinde şimşekler çakıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek Hissi // a.i
FanfictionKızın tutunacak bir şeye ihtiyacı vardı.. Kelebek Hissine tutundu.