a l t ı

665 41 80
                                    

Sevdiğim güzel parçalardan. Çatlak parmağım ve ben çok sinirliyiz. iyimiboyle1
bir kitap yazıyor çok iyi. Okursanız sizde anlarsınız beni. By

*kamuspotu*yukarıda önerilen kitap duygusal şarkılarla okunmamalıdır.

**************

Hastane kokuları son 2 veya 3 senedir alıştığım kokulardandı. Ama benim için, babam için değil. O soğuk sevmezdi, tam bir yaz insanıydı. Cıvıl cıvıl hareketli sürekli gülümseyen insanlardan. Benim yüküm ona ağır gelmişti. Sürekli sorun sıkıntı çıkaran ben, isteyerek yapmıyordum ama yine de onu yoruyordum. Hem maddi hem manevi. Ameliyat odasından doktorun çıkmasını beklerken 2 kez sinir krizi geçirmiş, ağlayıp kahrolmuş, kapıyı yumruklayıp 'baba buradayım' diye bağırmıştım. Efe sakinleştirmeye çalışsa da ona da bağırıp defolmasını söylemiştim. Sahi, ne yapıyordum? Kenara çökmüş bana bakan Efeye döndüm. Sercan ve Buğra kantine yemek almaya gitmişti. Bana yardım etmeye çalışan insanlara bile çıkışmıştım.

"Hey! Moruk?"

Sessizlik.

"Cidden trip mi atacaksın 70 yaşında ki seksi babaannen gibi? Yoksa anneannen miydi?"

Sessizlik.

"Neyse farketmez zaten, değil mi?"

Oflayıp ayağa kalktı.

"Hava almaya çıkacağım, gelecek misin?"

Ameliyat odasının kapısına baktım. Hala ses seda yoktu. Sahi, ne kadar olmuştu? Anneme baktığımda sakince başını kaldırdı git der gibi. Sigara içmem benim içinde iyi olacak gibiydi.

"Tamam, geliyorum. "

***************

"Şey, Efe ben özür dilerim. Gerçekten yani biliyorsun normalde demem. Bilmiyorsun aslında 3-4 gündür konuşuyoruz bilemezsin ama demem yani. Tekrar. Özür dilerim.'

"Özür dilenecek bir şey yok. Acın var anlıyorum. Ben sadece başka şeyler hatırladım gereksiz. Boşver. "

Sigaramdan büyük bir nefes çektim.

"Öyle diyorsan, öyledir moruk."

"Öyle diyorum, öyle küçük."

Telefonuma gelen mesaj ile irkildim. Annem babamın çıktığını haber veriyordu. Sevinçle ağlamaya başlamam nasıl bir ironi bilmiyorum ama Efe kahkaha atıyordu.

"Hadi git ve gör babanı. Ben bizim çocukları toplayıp gideyim artık. Ee malum kızının yanında beni görmek pek hoş olmaz. Sonuçta sana bakmayacağımı anında anlar. Hem ben kıvırcık sevmem. Üzülmesin adamcağız. Kıyamam."

"Sen benim saçlarıma, gözlerime, yüzüme kurban ol be. Asıl ben sana bakmam."

Ayağımı yere vurup arkamı döndüm. Yürürken söyleniyordum.

"Allahım biliyorum yalan konuşmak günah, çarpılmayayım amin. "

Ve o kahkaha. Sinsi kertenkele. Duydu hemen.

"Duydum seni küçük. E ne demişler? Yakışıklı adama herkes aşık olur, bir kişi kapar. Hadi görüşürüz. "

**********

Efe ve diğerlerinin gitmesiyle üçümüz başbaşa kalmıştık. Annem, babam ve ben. Babam hala narkozun etkisinde mırıldanırken, annem eşyaları temiz ve kirli olarak ayırıyordu.

"Eve ben götürebilirim istersen anne. Sen babamla kal, evi de toplarım. Sonra yemek yapar getiririm. Ben gideyim. "

Elinden poşeti kaptığım gibi arabaya koştum. Eve gitmem, ilaçlarımı içmem gerekiyordu yoksa kafamın içindeki sesler susmayacaktı. Her türlü yüktüm, hem maddi hem manevi.

********

Eve geldim, sigara içtim, ağladım, içtim, ağladım ve içtim. Böylece bir paketi bitirmiştim. Yaşadıklarımdan ve yaşayacaklarımdan korkuyordum. Karanlık evin içine daha çok sinerken ışığı açmak için düğmeye uzandım. Açılmıyordu. Denedim, bir daha denedim açılmıyordu. Ellerim titremeye başlarken nefesimin kesildiğini hissediyordum. Boğazımı bir el sıkıyormuş gibiydi. Telefonuma uzandım. Yüzde 19 şarj! Harika! Bütün gece tutmazdı ama belki uyuyana kadar yardımcı olurdu. Ellerim titrerken 3. defa şifremi deniyordum. Yine yanlış tuşlamamla yere oturup ağlamaya devam ettim.

**********

Gözlerim artık ağrımaya başlayınca gözlerimi yokladım. Islak ve şişlerdi. En önemlisi ise hala elektrikler yoktu. Ellerimin titremesi hala durmazken telefonumu tekrar elime aldım. %6 yine iyi. Artık uyumalıydım. Uyuyabilmeliydim.

O sırada telefonum çalmaya başladı.

*EfeArtz* arıyor.

Hızla cevaplayıp Efeye seslendim.

"Efe, ben çok korkuyorum. Lütfen müsaitsen gelebilir misin? Evdeyim ve şarjım yok. Elektriklerde kesik. Korkuyorum. "

"Konum atabilir misin güzelim? "

"Atıyorum, tamam. Teşekkürler."

Telefonu kapatınca konumu atmıştım. Efe geldiğinde kalkıp yürüyebildiğim kadar hızla kapıyı açtım.

"Sen karanlıktan mı korktun sen? Korkma kahramanın geldi bak burada. "

Sarıp sarmaladı beni. Göğsüne yatırıp saçlarımı okşadı. Sonra uyumuşum.

*************

Not:karanlıkbokgibiaqbütünkorkufilmleriaklınageliyor.

Dipnot:yinebokgibibölümby

YAN-DJARTZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin