Selam mıqı ben yine mıqı mıqı
~~~~~~~~~~~Sılayla eve çıktıktan sonra, Efe sürekli eve geldiği için Sıla bizden bıkıp evden kovmuştu. Böyle kıyafetli falan, ele valiz vermeli kovmalardan. Bende hiçbir şey olmamış gibi Efeye "sende kalıyorum artık mıqı" diyerek eve yerleşmiştim. Ve yerleşeli 2-3 ay oluyordu. Bunu şuradan da anlayabilirsiniz. Bkz;
"Winx'li kupamı bulamıyorum dayı! Gördün mü? "
"Başkan ben en son bulaşıkları yıkadığımda dolabın içinde duruyordu. Bilmiyorum. "
"La Efe boku, sen ne zaman yıkadın bulaşık?"
"Babuş, vallahi bilmiyorum. Hatırlamıyorum. İş güç biliyorsun, boynumuzu büktü. Kendimi tanıyamıyorum. "
"Laga-luga yapma kalk bulaşıkları yıka."
"Karıya bak, emir veriyor! Sen yıka la. Banane. Evi ele geçiren sen değil misin? Geçen gün lav lambama Bloom'u çizmişsin. Evde artık bana ait hiçbir şey yok çünkü."
"Akşam yemek yapmıyorum o zaman, kudur."
En fazla 3 cm olan saçlarımı savurarak odama doğru yürüdüm. Evet, aynı evde kalmak fazla samimiyete yol açmıştı ve içimizdeki adanalı tırcılara ayak uydurmuştuk. Ve ekstra olarak 3 ayı birlikte geçirmemiz dışında şimdide karantina çıkmıştı. Ne Efe ne ben dışarı çıkabiliyorduk -ki zaten normalde sigarayı bile online satın alıyorduk-, bu beni bir tık korkutmuştu. Odadan girdiğim gibi salınarak çıkıp oyun oynayan Efenin karşısına dikildim.
"Sevgilim, ben artık sevgilimiyiz yoksa askerden devre dostumuyuz anlamıyorum. Bir devrem diyip bot bağlamamız kaldı mıq. Yok mu işven cilven? Bir şeyler? "
"Yavrum, bende diyorum ki bir şeyler yanlış ama ne? Doğru bot bağlamadık. Ver iki tane bot siparişi bağlayalım karşılıklı. Sonra açarız Çubuklu Yaşar'dan Ali Dayı oynarız karşılıklı. Olur bence."
E o zaman kafanı sikim olmadı ki Efe!
"Erim, beyim sen kendini deli ettin. Manyak oldun vallahi bak, ben diyorum sana. Bırak şu oyunları, benimle ilgilen biraz. Ben de seninle ilgileneyim falan. Olmaz mı? "
"Evet evet yapalım bir şeyler." diyip oyuna devam etti. E ama o zaman harbi ben senin kafana sıçayım, bok kafa. Efeden hayır yok diyip telefonumu elime aldım. Karantinanın dayanılmaz şartlarında en sonunda telefonuma tiktok indirmiştim. Açıp bir şeyler bakarken sevgilisi oyun oynarken çekilen tiktoklara düştüm. Hadi bismillah!
~~~~~~
Biraz makyaj yapıp güzelce giyindikten sonra -ki en iyi ikili olan tayt ve t-shirt ikilim- Efeye dik dik bakmaya başladım.
"Buğra sen B rush'la ben short geliyorum. Adamları tünelin orada kıstıralım zaten sonra maç bizim. Lan ibne dediğimi yap! Dellendirme adamı!"
Efe oyuna odaklanmışken planımı gerçekleştirebilirdim. Kollarının arasından bacaklarımı geçirip kucağına oturdum, geriye tek kalan ya öpmek ya da sarılmak seçenekleriydi. Ki bizim şu aralar ihtiyacımız olan seçenek tabiki öpüşmekti. Zira bu böyle devam ederse gerçekten bot bağlayıp el ense çekmeye başlayacaktık. Efe mal mal suratıma bakarken ellerimi yanaklarına yerleştirdim, ya hak dedikten sonra dudaklarımı dudaklarına bastırdım.
Efede bir hareketlilik olmazken daha fazla dayanamayıp dudaklarımızı ayırdım."Buğra beni maçtan atsana, işim var ban yemeyelim. Beni 1 ay falan çağırma. Fark etmediğim bir şeyi fark ettim de az önce. Ben çıkıyorum. "
Efe bilgisayarı kapatıp ellerini belime yerleştirdi.
"Biz sevgiliydik değil mi? E evde de yapacak bir şey kalmamış. Gelsene benle yatak odasına. "