o n i k i (arabölümgibibişey)

571 39 72
                                    

Bugünlerde halim yemin ederim yok.Gizin yaşadıklarına bakalım dedim biraz da. Herkesin yaşayabileceği şeyler. Kimse derdim yok demesin. Taşıyabileceğin ya da taşıyamayacağın şeyler yaşıyorsun. Önemli olan atlatabilmek. Bu kitap biraz da gülelim diye saçma sapan yazılmış bir kitap. Bir kaygı taşımadan yapılmış bir şey anlayacağınız. Herkesin derdi kendine özel ama anlatınca rahatlıyorsunuz. En yakınınıza sizi yargılamayana anlatın. Çözüm bulun. Ya da yoksa bir çözüm yaratın. Çünkü hayat çok kısa. Üzülmeye vakit yok. Boş yaptım gidiyorum. Görüşürüz.

************

Okula girdiğimde kulaklığımı çıkarttım. Kıvırcık saçlarım zaten şekil almıyor diye uğraşmayı bırakmıştım. Mor göz altlarım kendini belli ederken, etrafa baktım. Gözlerim Furkan da takılı kaldı. Konuşuyorduk. Uzun bir süredir. Okulda Dila ve Sedeften sonra en çok güvendiğim insandı o. Korkularımı, sırlarımı biliyordu. Siz siz olun iki günlük insanlara güvenmeyin. Dila yanıma geldiğinde gülümsedim.

"Selam kıvırcık. Sedefi gördün mü? "

"Servisten yeni indim. Nasıl görebilirim Allah aşkına?"

Dila gözlerini devirip Furkan'ın olduğu yeri gösterdi.

"Seni gösterip ne konuşuyorlar kız? Yoksa çıkmaya mı başladınız? "

"Saçmalama, sadece arkadaşız. Sen yanlış görmüşsündür. "

"Gel, Sedefi gördüm. Yanına gidelim. "

Furkan beni gösterip güldü. Ama bu gülüşü garipti. Sanki hakkımda kötü şeyler düşünüyormuş gibi. Sedefle selamlaşıp sınıfa geçtik. Aynı sınıftaydık, okulun ilk günü tanışmıştık. Özel bir okulda okuyunca biz burslular ayrıştırılıyorduk. O yüzden kendi aramızda kalıp çok açılmamayı mantıklı bulmuştuk. Sınıfta orta sıralardan birine geçip kahvelerimizi yudumladık.
Tanımadığım bir kız sınıfa girdi.

"İrem Giz hanginiz? Furkan kütüphaneye çağırıyor öğle arası. "

"Benim, gelirim öğle arası. Haber verir misin, ben mi yazayım. "

"Ben söylerim. Kesin gelsin dedi. "

"Tamamdır."

**************

Öğle arası olmuştu. Ve kütüphanenin önünde bekliyordum. Furkan gelip kapıyı açtı. İçerisi boştu, garip bir şekilde.

"Ne oldu? Neden çağırdın? Arkadaşların bir şey demesin, sonuçta ben burslu bir arkadaşınım. Ve bilirsin bursluları zenginler sevmez Furkan. Sen hep dersin. "

"Ben öyle biri miyim İrem? Hem artık ben arkadaş olmak istemiyorum. Seviyorum ben seni. "

"Furkan, bak ben öyle bir şey düşünmüyorum. Zaten gerekenden fazla ayrıştırılıyoruz. Daha fazla nefreti üzerime çekemem. Hem ben seni arkadaşım olarak görüyorum sana öyle hissettiremediysem özür dilerim. Peşinde bir sürü kız var. Seç birini, zorlanmazsın sen. "

Kahkaha attım. Komikti çünkü. O ve ben, arkadaştık işte.

"İrem ben seni istiyorum. Seninle olmak. Lütfen. "

"Furkan kalbini kırmamaya çalışıyorum ama lütfen zorlama. "

Sinirlenmiş gibiydi. Gibisi fazlaydı. Sinirlenmişti.

"E yeter artık amına koyayım. Fazla zorladın. Zor kız modellerini nereden öğrendin? Ben o iddiayı kaybetmem. "

Ne diyordu bu? Ne iddiası?

YAN-DJARTZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin