Hyunjin:
Bugün fazlasıyla kafamı ağrıtmıştı. Sevgilim dediğim insanın nefret ettiğim herifle arkamdan iş çevirmesi ipleri koparmıştı.
Kafeden çıktıktan sonra kendimi dışarı atmış ve yarım kalan paketimden bir dal sigara çıkarıp içmeye başlamıştım.
Gözlerim kaldırım taşlarını izlerken, içimde izlendiğime dair bir hissiyat oluşmuştu.
Kafamı yavaşça kaldırdığımda kafenin önünde durup beni izleyen Seungmin'i görmüştüm.
Ona baktığımı anladığında hızla yönünü değiştirerek yürümeye başladı. Köşeyi dönene kadar neden onu izlediğimi anlamasam da istemsizce gözüm takılı kalmıştı.
Sigarayı tekrar dudaklarıma götürdüğümde kafenin yanına park ettiğim motoruma doğru yürüdüm.
Kaskımı elime alacaktım ki aklıma gelen şeyle cebimden telefonumu çıkardım.
Jinnie: Seni gördüm Seungmin, kaçmana gerek yoktu.
Seungmin'i 14 yaşımdan beri tanıyordum. Daha doğrusu komşu olduğumuz için sürekli görüyordum onu.
Arada ailelerimiz bir araya geldiğinde konuşurduk. Onun haricinde iletişimimiz olmamıştı.
Ona mesaj atmama gerek var mıydı gerçekten bilmiyorum ama kafam zaten çok karışık olduğu için ne yaptığımı bilmiyordum.
Telefonu tekrar cebime koyduktan sonra kaskımı takarak motoru çalıştırdım ve Chan hyungun evine doğru sürdüm. Biraz kafa dağıtmaya ihtiyacım vardı.
Chan hyungun evine vardığımda beni içeri alarak sorguya tutmuştu.
"Yüzünün hali ne böyle, betin benzin atmış hasta mısın yoksa?"
Koltuğa oturduktan sonra ona dönmüştüm.
"Hasta falan değilim ayrıca yüzüm de gayet iyi hala benden yakışıklı değilsin."
Yanındaki yastığı bana vurarak söylenmeye başladı.
"Bana bak velet seni evime aldığıma şükret sen."
Ellerimi yüzüme siper ederek konuştum.
"Taejoo hyungu tavlamak istiyorsan bana vurmayı kes!"
Bir anda elindeki yastığı atarak yüzüne sinir bozucu bir gülümseme yerleştirdi ve saçlarımı okşamaya başladı.
"Hyunjin-ah, en sevdiğim kardeşim sensin biliyorsun değil mi?"
Hyung, yemezler.
"Jeongin'i yok mu sayıyorsun?'
Gülerek sırtımı pat patladı.
"Siktir et onu."
Merdivenlerden kafasını uzatan Jeongin'i gördüğümde bağırmaya başladı.
"DUYDUM HYUNG SENİ ANNEME SÖYLEYECEĞİM."
'Ben hemen geliyorum' diyerek yanımdan uzaklaşan Chan hyung merdiveni ikişer üçer çıkarak bildiğiniz Jeongin'in yanına uçmuştu.
Bu haline gülerken sessize aldığım telefonumu çıkarıp bildirim gelmiş mi diye kontrol ettim.
Seungmin: Kaçmadım, sadece eve gitmem gerekiyordu
Seungmin mesajıma cevap vermişti, açıkçası yazdığı şeye inanmamıştım. Basbayağı kaçmıştı işte. Ama uzatmaya da gerek yoktu.
Jinnie: Peki öyleyse