six

1.4K 160 147
                                    

Alışık olduğum atmosfer beni içine çekerken gayet mutluydum. Hyunjin'in az da olsa duvarlarını yıktığını görmek beni mutlu etmişti.

Sonuç olarak birlikte takılmışlığımız yoktu ve ilk seferimiz olduğu için bana soğuk davranır diye düşünmüştüm.

Kendisi sol tarafımda Jisung'un sorularına maruz kalırken ifadesizliğini koruyordu.

Buna rağmen hepsini cevaplamayı ihmal etmedi. Onu daha fazla sıkmasını istemediğim için Minho hyunga sevgilisiyle ilgilenmesi için kaş göz işareti yaptım.

Anlamaz bakışlarla bana baktığında elimi alnıma vurdum. Zehir gibi beyni vardı ama yanına almayı unutmuş gibiydi.

Ağzımı oynatarak "Uzak tut şu salağı." dediğimde sonunda anlamış olacak ki Jisung'un kolundan tutarak bizden uzaklaştı.

Hyunjin'in sesli bir nefes verdiğini duyduğumda ona döndüm.

"Arkadaşın çok fazla konuşuyor."

Bu sırada kollarını önümüzde bulunan engele dayamıştı ve bana bakmadan konuşmuştu.

Onun gibi ellerimi koyduğumda gülümsedim.

"Evet, her gün başım ağrıyor onun yüzünden. Seviyorum yine de, iyi çocuktur."

Konser daha başlamamıştı. Yirmi dakika önceden içeri aldıkları için daha zamanımız vardı. 

"Hazır konser başlamamışken, biraz konuşalım ne dersin?"

Bana doğru dönerek yöneltti sorusunu.

"Tamam, ne konuşacağız peki?"

Geldiğimizden beri içimdeki heyecan dinmiyordu ve onunla uzun soluklu bir konuşma içerisine girecek olmamız beni gittikçe geriyordu.

"Birbirimiz hakkında konuşacağız, en büyük hayalin ne mesela?"

En büyük hayalim, bu biraz sınırlı bir soruydu aslında. Birçok hayalim vardı. Aklıma gelen en belirgin hayalimi söyledim ben de.

"Sevdiğim insanla, gökyüzünde maviyle mor birbirine karışırken arka planda Greyson Chance - Shut Up çalan uzun bir araba yolculuğu yapmak."

Bunu beklemediği yüzünden okunuyordu. Bu benim hayalimdi. Küçük bir hayal gibi gözükebilirdi ama benim için önemliydi.

"Peki ya sen? Senin hayalin ne?"

Gözlerime bakmayı sürdürürken aklına bir şeyler gelmiş olmalıydı ki birden gülümsedi.

Geldiğimizden bu yana bana bahşettiği sayılı gülümsemelerden biriydi bu.

"Gün batımında sahil boyunca mutlu olduğum insanla birlikte yürümek."

O da benim gibi büyük olmayan hayalini söylediğinde mutlu oldum. Bu kadarı yeterliydi, daha fazlasında gözümüz yoktu belki de.

"Dans akademisine başladığını duydum."

Gözünün altındaki bene bakarak konuştuğumda saçlarını karıştırdı.

"Ah evet... Annem mi söyledi?"

Saçları dağınık ama bir o kadar da güzel gözükürken onlarla oynama isteğimi bastırdım.

Kafamı salladım ve çoktan dolan alanda gezdirdim gözlerimi.

"Senin de konservatuara başvurduğunu duydum."

İlgiyle bakan gözleriyle karşılaştığımda afallasam da yanıtladım.

"Evet... Annelerimiz şu gün yapılan yerlerde fazla takılıyorlar sanırım, herkes biliyor."

Söylediğim şeye gülerken kısılan gözlerini izledim. Hep yakından görmek istemiştim. O, fazla güzeldi.

Konser yavaştan başladığında ilgimi Day6'e vermeye çalıştım. Ama sadece çalıştım çünkü yanımda Hyunjin varken bu biraz zordu.

Better Better çalarken beni duyabilmesi için kulağına yaklaştım.

"Onları ilk dinleyişin mi?"

Geri çekilerek cevap vermesini bekledim.

Demir engele tutunup bana biraz daha yaklaştığında nefesimi tuttum.
"Hayır, sayende birkaç şarkılarını dinledim. Evinizden çok net duyuluyordu."

Geri çekilerek göz kırptığında transa girmiş gibiydim.

Dediği şeyler beni kıpkırmızı yaparken göz kırpması gözümün önünden gidecek gibi değildi.

Her zaman son ses şarkılar açıp kendi kendime dans ederdim ve Hyunjin'in bunun farkında olduğunu bilmiyordum elbette.

"Hey, kulakların kızardı."

Ellerim aniden kulaklarıma gidince kafasını geriye atarak gülen Hyunjin kalbime pompalanan kanın hızını arttırdı.

Ellerim kulaklarımda konseri izlemeye başladım. Bu sırada Hyunjin gülmeyi kesmişti.

"Neden bu kadar tatlısın?"

Duyduğum şeyle kaskatı kesilirken göz ucuyla Hyunjin'e baktım.

Kafasını iki yana sallayarak tekrar konuştu.

"Ah Seungmin-ah ne yapacağım seninle böyle?"

Kendi kendine konuşuyordu. Benim de duyacağımı bilmiyor muydu acaba? Daha ne kadar utanabilirdim tanrı aşkına?

"Hey... Ben de buradayım."

Sonlara doğru kısılan sesimle konuştuğumda gözlerini bana çevirdi. Ona bakmasam da üzerimdeki bakışlarını hissedebiliyordum.

Uzun süre konuşmayıp bana bakmayı sürdürünce bu sefer ellerimle yüzümü gizledim.

"Bakmasana öyle, sahnede yakışıklı ve yetenekli Day6 üyeleri var onları izlesene sen."

Kısık sesiyle kıkırdadığını duyunca ellerimi yüzümden çektim.

Hala bana bakıyordu.

"İlgimi çekmiyorlar. İlgimi çeken başka biri var."



Önceki bölümleri sildim çünkü içime sinmedi. Her şeyin hızlı gelişmesi hoşuma gitmedi bu yüzden tekrar yazdım. Umarım bu sefer daha iyi devam edebilirim.

concert • hyunminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin