Küçük gölün üzerindeki iskeleden ayaklarımı sallandırmayı hep sevmiştim.
Burada oynamayı, göle atlamayı özlemiştim. Uzun zaman olmuştu gelmeyeli.
Elimi iskelenin iki yanına koymuş ayaklarıma değen suyu izliyordum.
İçimi kaplayan sıkıntıyla aldığım nefesi hızla dışarı verdim.
Ortada hiçbir şey yokmuş ama boktan sebeplerle kendimi üzüyormuşum gibi geliyordu.
Ama olay oradaki çocukla flörtleşmesinden daha fazlasıydı.
Bilmiyorum, o günden sonra aramız daha farklı olur sanmıştım.
Konserden sonra ne yazmış ne de benimle iletişime geçmeye çalışmıştı.
Aptaldı. Koca bir aptal. Ne istediğini bilemeyen bir aptal. Soğuk davranmamak elde değildi.
O çocukla öyle görünce de artık dayanamamıştım.
Tüm vücudumu iskelenin tahta zeminine yaslarken bulutsuz gökyüzüne baktım.
Aklıma durakta gördüğüm görüntüsü geldi. İçmesini istemediğim sigara kötü bir şekilde çok yakışıyordu ona.
Konuşmama rağmen tek kelime etmemişti. Öylece bana bakmıştı.
Gözlerinde ufak da olsa üzgünlük yakalamıştım. Halime üzülüyordu herhalde. Acınasıydım.
Beni umursamadığı halde ondan gelecek bir adıma muhtaç gibiydim.
O gün tüm utangaçlığımı bir kenara bırakıp harekete geçmiştim. Mesaj atmıştım.
Onu tanıdığımı sanıyordum. Fakat sadece kendimi kandırıyor olmalıydım.
Ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordum.
Günlerce bana yazmamış, akademide arkamı dönüp son sürat kaçtığımı görünce yazmıştı.
Bana mesaj atması için illa ki ondan kaçmam mı gerekiyordu yani?
Yanıma bıraktığım telefonumla göz göze gelirken bildirim ışığının yanıp söndüğünü fark ettim.
Elime aldığımda bizimkilerle olan gruptan birkaç mesaj geldiğini fark ettim.
Önemli bir şey olmadığını fark edince yerine geri koyacaktım ama aşağıda kalan bir mesaj daha vardı.
Jinnie: Neredesin?
Okuduğum mesajla heyecandan telefonu yüzüme düşürmüştüm.
"Burnum!"
İçimdeki acıyı dışarıya da yansıtırken burnumu ovdum.
Yattığım yerden doğrulurken elimi açık olan klavyenin üzerinde gezdirdim.
Seungmin: Neden soruyorsun?
(Görüldü)
Jinnie yazıyor...
Jinnie: Boşver neden sorduğumu cevap ver.
Seungmin: Kuğulu göldeyim.
Jinnie: Tamam.
Tamam mı? Cevap yazmadan telefonun tuş kilidine basıp yanıma koydum tekrar.
Çok garip biriydi. Çözmesi zor biriydi. Ona yakın olanların bile onu anlayabildiğini sanmıyordum.
Düşünmeyi bırakıp gözlerimi kapattım.