Neşeli bir kişi olmasına rağmen dışarıdan soğuk ve durgun bir yapıya sahip olması onu yalnız yapmıştır. Hayatını bilgisayara ait yaşayan Leman Kaya, tam bir yıldır kendini sanal hayat oyununa adamıştır. Ve her şey bu oyunla başlamıştır. Ah pardon he...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
BÖLÜM 7: "LAPTÜ AMAZON'DA"
İYİ OKUMALAR 🎮💻
-Leman'ın Ağzından-
"Başka ne yapsam?"
Elimdeki patates dolu tabağı masaya bırakıp genel bir analiz yaptım. Pankek yapmıştım ve yanına nutella eritip koymuştum. Reçeleri de yan yana dizmiştim. Peynirler ve zeytinler zaten olmazsa olmazdı. Salatalıkla domateste yerli yerindeydi. Sucuklu yumurta da tam ortadaydı. Çayı da demlemiştim. Güzeldi işte. Canları başka bir şey istiyorsa da kendileri yapsınlardı.
Sofraya oturup ince belli bardağıma çayımı doldurdum ve iki şeker atıp karıştırmaya başladım.
"Burnum şuan çok mutlu."Pozan yarı uykulu kapıdan girdi ve tam yanıma otururken burnunu masada gezdirdi.
"Sana da günaydın." Umrunda bile değildim. Şuan sadece sucuklu yumurtaya odaklanmıştı. Eminimki içinden onunla konuşuyordu.
"Çok güzelsin." Sanırım dışında da konuşuyordu. Çayımdan yudumlarken mutfağa Aras ve Tunç'ta girmişti.
"Günaydın." Aras kendisine su doldurmak için dolaba ilerdi. Tunç ayılmaya çalışır bir vaziyette karşımdaki sandalyeye yerleşti. Bunu bekler bir tavırla hemen yerimden kalkıp çayını doldurdurmaya başladım.
"Açık mı?" Şaşkın gözlerle bana bakıyordu. Tuhaf olan neydi?
"Günaydın yavrular." Erkeklere nazaran daha dinç bir şekilde mutfağa giriş yapan Ülker yanımdan geçti. Tunç ve Aras'ın arasındaki boşluğa yerleşti.
"Evet açık." Tunç'un çayını doldurup çaydanlığı yerine koydum ve yerime yeniden geçtim. Herkes bana bakıyordu. Sebep?
"Kolun mu koptu kızıl ötesi?" Pozan yumurtanın etkisinden çıkmış olacak ki sonunda bana bakabiliyordu. Dikkat ettimde bunun üzerinde niye tişört yoktu?
"Yoo." Tabağımı elime aldım. Önce patatesleri doldurdum. Patates önemliydi. Salatalık ve domateslerden de biraz koydum. Canım şimdilik başka bir şey istemiyordu
"Lan o zaman bize niye doldurmuyorsun çay?" Gözlerim peynirlere takılmıştı. Kaşar peyniri mi yesem , beyaz peynir mi?
"Tunç'a dün akşam için teşekkürüm o." Aras ekmeğine reçel sürüyordu. Canım çekmişti. Ekmeğin üzerine kırmızı çok yakışmış duruyordu. Ülker çay bardağını kenara itip oturduğu yerden kalktı ve dolaba doğru ilerledi. Kırmızı buzdolabı kendine doğru çekti sıkılmış portakal suyunu çıkardı. Olum mis gibi çay var burada. Portakal suyu ne demek?
"Eee bende... yani bizde kek yaptık gecenin köründe. Gör bak sayko kafalı biz buna kek yapalım o eheeey." Bu çocuk niye susmuyordu? Ben gayet sakin bir şekilde kahvaltı yapmak istiyordum.
