Laptü'nün 9 bin okumaya ulaştığını görmek bizi mutlu ettiği kadar karakterlerimizi de mutlu etti.
Özellikle Pozan tüm kız okuyucularımızla tanışmak istiyor :)
Umarım gün geçtikçe daha da büyürüz. Bunlar sizin oylarınız ve yorumlarınız ile olacağını en iyi siz bilirsiniz.
O yüzden göstereliim gücümüzü☄☄
İYİ OKUMALAR 🎮 💻
"Ülker 'le Tunç'u biriniz uyandırabilir mi? Her işi biz yapalım onlarda yesin oh valla! Ne güzel oyun dünyası ya!"
Pozan söylenerek eline aldığı patates kızartmasını ağzına atarken elimdeki tabakları masaya bıraktım. Onun için bir oyun karakteri olmak sorun değildi. Hatta bununla dalga geçebilecek bir kişilikti kendi. Normalde kafama taktığım bu konu şuan zerre kadar umrumda değildi.
"Ben uyandırırım. Sizde tabakları yerleştirin o sırada." Aras masadaki tabakları bir komut almışçasına hemen yerleştirmeye başlarken, Pozan ağzına salatalık atıyordu. Kahvaltı onun için çoktan başlamıştı. Gülerek bahçeden mutfağa geçtim. Dışarıdaki yer alan masaya götürelecek fazla bir şey kalmamıştı. Kalanları giderken götürürüm diye düşünerek merdivenleri çıkmaya başladım. Dünün aksine kendimi o kadar iyi hissediyordum ki... Evet görevi başaramamıştık fakat şuan için bir cezamız yoktu. Bu da en azından bir nebze iyi hissettiriyordu. Bir karar almıştık. Cezamızla yüzleşene kadar asla konuyu açıp moralimizi bozmayacaktık.
Leman Kaya
Adımlarım ve düşüncelerim Ülker'in odasının önünde son buldu. Sol elim kapının kolunu kavrarken sağ elimle iki kere kapıyı tıkladım. Fakat herhangi bir ses yoktu. Nefesimi dışarıya verirken bir kez daha tıkladım.
"Bak kahvaltı hazır ve Pozan başında. Eğer beş dakika içerisinde inmezsek kahvaltı diye bir şey kalmayacak." Kulaklarımı kapıya dayadım fakat herhangi bir ses duyamıyordum. Huzursuzca yerimde kıpırdanırken ses desibelimi yükseltmeye karar verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L A P T Ü
Science FictionNeşeli bir kişi olmasına rağmen dışarıdan soğuk ve durgun bir yapıya sahip olması onu yalnız yapmıştır. Hayatını bilgisayara ait yaşayan Leman Kaya, tam bir yıldır kendini sanal hayat oyununa adamıştır. Ve her şey bu oyunla başlamıştır. Ah pardon he...