İYİ OKUMALAR💻🎮
BÖLÜM 32
"Oyun içinde de oyun yaşıyoruz ya ben ne diyeyim?" Ülker yanıma bedenini atarken elime çilekli yoğurdunu uzattı. Asla geri çevirmeyerek alırken onunkinin orman meyveli olduğu gözüme çarptı. Gerçekten kaç haftadır bu oyunun içinde kapalı kalmıştım bilmiyordum bile fakat gerçek dünya da ailemin bensiz geçen her gününü sayarak geçirdiğini tahmin edebiliyordum. Bu rahatlıkta olduğumu görebilselerdi keşke. Açıkçası onlara söylemeyi çok isterdim.
"Ben oyundan çıkana kadar bekleyin beni?"
Yok olmadı böyle.
"Şu görevleri bitirip geleceğim yanınıza?"
Daha neler kalplerine inerdi.
"Burada kapalı kaldım. Beni kurtarın!"
Beynimden geçen fikirlerle yüzümü buruşturdum. Yine ben akıl sağlığımı koruyabilmiştim lakin onların karşısına simülasyon ile belirip anlatsam her şeyi ailemin mentalitesi tamamiyle giderdi.
"Abi ben bu kimliğimi nasıl saklayabilirim? Bütün evren biliyor Pozan Kılınç'ı."
Karşı koltukta bacaklarını açarak ağa moduna giren Pozan kucağındaki gevrekten bir avuç daha alıp ağzına attı. Bakışları karşısındaki Tunç'un üzerindeydi. Tunç ise sırtüstü uzanmış karşımızdaki simülasyona bakıyordu.
Eve geleli beş saat gibi bir süre geçmişti. Duş alıp kendimize gelmiş, bir şeyler atıştırıp uyumuştuk. Ama malum oyunda rahat bir an yaşayamadığımız için uykuyu bölen siren sesi ile aşağıda toparlanmıştık. Görevden sonra bayadır böyle bir simülasyon belirmemişti. Daha çok bizi uyarır cinsteydi. Kimi kimden koruyordu acaba? Bu oyundaki en tehlikeli etken Laptü Yöneticileriydi zaten.
"Pozan başımızı belaya sokma, verilenlere uy yeter olur mu?" Gözlerini benim yanıma çevirip 'Hah' nidası atıp tekrar simülasyona baktı. Aras ise onun yanında başını koltukta geriye atmış yorgun bir biçimde gözleri kapalı oturuyordu. Bakışımı ondan çekip sol elimdeki yüzüğe baktım. Laptü'de evlenmem yok muydu? 18 yaşım en unutamayacağı anlarına şahitlik ediyordu. Birisini seviyordum, arkadaşlarım vardı, sevdiğim oyunun içindeydim. Kötü yanlarını görmezden gelirsek iyi yanları oldukça keyifliydi.
"Son 5 görev kaldı bundan sonrası daha eğlenceli bence, sizce?"
"Asıl eğlenceden ziyade daha korkuncu bence." Pozan'ı yanıtlayan tek kişi ben olmuştum. Görevler bitince direkt olarak gerçek Dünya'ya geçiş yapma ihtimali bana pek olası gelmiyordu. Ama dedikleri buydu. Şu ana kadar da dediklerini hep yapmışlardı.
"Eğlenen tek kişi bu bizi izleyen götverenler sadece."
Yeni bir simülasyon Ülker'in sözünün bitmesi ile belirdi. Kaç seferdir dedikleri sözlerini tekrarlanmaktan başka bir şey yapmıyorlardı. Ama bizim de Laptü'ye acımayacağımız günü merakla bekliyordum. Kapı zilinin çalmasıyla odağımız değişti. Tunç ayaklanırken, Aras kafasını kaldırıp gözlerini açtı. Açar açmaz ilk odağının benim gözlerimin olması mideme doğru sıcak bir sıvı akar gibi bir his oluşturdu. Çok mahrur bir şekilde bakıyordu. Gözlerinin aklarına kırmızı çizgiler bulanmıştı. O an gözlerini öpmek istedim. Şu hali fazla tatlıydı zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
L A P T Ü
Ciencia FicciónNeşeli bir kişi olmasına rağmen dışarıdan soğuk ve durgun bir yapıya sahip olması onu yalnız yapmıştır. Hayatını bilgisayara ait yaşayan Leman Kaya, tam bir yıldır kendini sanal hayat oyununa adamıştır. Ve her şey bu oyunla başlamıştır. Ah pardon he...