Igraine
Bölüm 15-Vadideki Zambak
Igraine'nin ağzından ;
Bu partilerin,davetlerin benim için artık hiçbir anlamı yoktu.Aslında yaşamanın da bir anlamının kadığı söylenemezdi.Düzenli olarak nefes almaktan,ciğerlerimi şişirmekten başka bir şey ifade etmiyordu.Eskiden ben gülerdim,sanki benimle birlikte bütün dünya gülerdi.Ama şimdi bir kuyunun içinde gibi hissediyordum kendimi...Konuştukça yankılanan sesim bana geri dönüyordu.Çare bulamadığım,koca bir yalnızlığın ortasındaydım.
İnsanlar şaşırarak bana bakıyorlardı.Aralarında fısırdaştıklarını da duyabiliyordum.Aaa,bu kıza ne olmuş böyle,şu yüzünün rengine bak.Gözleri de mi çökmüş ne ? Yazık,hasta galiba...Bir bakıma doğru denebilirdi söylediklerine.Ruhum hastaydı,acıyordu.Ve onu tedavi edebilecek tek doktor,buradan çok uzaklardaydı.
Bana yönelen bakışlara daha fazla katlanamadım.Yanımda duran,hiçbir şey yokmuş gibi etrafa gülümseyen annemi kolumla dürttüm.Ne var dercesine bana baktı.
''Bu bakışlar boğuyor beni.Dışarı çıkmam gerek.''
''Bayan Ballewisck'e merhaba dedin mi ? ''
''Girişte karşılaştık.''
''Çıkabilirsin o halde.''
Annemden onayı alır almaz,büyük salonun kapısına doğru yürümeye başladım.Ballewisck'lerin davetine ne çok taleb vardı böyle.Salon gerçekten çok kalabalıktı,güçlükle ilerliyordum.Beni görenler başlarıyla selam veriyorlardı.Gülümseme nezaketini göstermeden,ben de başımla selamlıyordum.Böyle yavaş yavaş ilerken kapının yakınlarındaki erkek grubu arasında bir siluet seçti gözlerim.Bir erkeğe göre narin,uzunca bir vücut...Güzelce arkaya doğru taranmış gür,kahverengi saçlar...Elimde olmadan fısıldadım,kalbim deli gibi atıyordu.
''Oswald...''
Sanki fısıltımı duymuş gibi hemen hareket edip dışarı çıktı.Ben de hemen çıkmalıydım.Artık önümde duran insanları,ya da bana yönelen selamları önemsemiyordum.Oswald,aşkım ! Gitmemişti işte ! Bırakmamıştı beni !
İnsanları ittire ittire bahçeye ulaşmıştım.Gözlerimle etrafı tarıyordum.Buralardaydı,onu bulmalıydım.Hızlı adımlarla ön bahçeyi dolaştım.Birkaç sevgili,ve davetten sıkılmış insanlar vardı.Karanlığa lanet olsun diye geçirdim içimden.Oswald buradaysa ve ben onu göremediysem kendimi öldürürdüm !
Ön bahçede olmadığını anlayınca,arka bahçeye geçtim.Burası daha da karanlıktı.Yakındaki ahırdan atların solumaları duyulabiliyordu.Etrafta kimseyi göremiyordum.Kim ahırların yanında,tezek kokularıyla bu güzel dolunayı izlemek isterdi ki ?
Tam umudumu kesmiş,ahırların yanından geçip gidiyorken bir el kolumu yakalayıp beni ahıra çekti.İlk önce anlayamamıştım,gözlerimi kırpıştırıp karanlığa alışınca,Oswald'ın güzel yüzünü seçtim.Ne diyeceğimi,ne yapacağımı bilemiyordum.Kalbimdeki sıcak nehir taşmıştı,fokurduyordu sanki.Sadece ona bakıyordum.Gözlerimden damlalar yuvarlanıyordu.
Oswald da bir şey demedi.Dudakları ile gözümün yaşlarını siliyordu.Ona sarılıp,öpmesine izin verdim.Ne ahmaktım,nasıl inanmıştım onun beni bırakabileceğine ? Biz birbirimiz olmadan nasıl yaşardık ? Elimle dudaklarını kapatıp yüzünü benimkinden uzaklaştırdım.Bana şevkatle bakıyordu.
''Ben...Ben senin gittiğini düşünmüştüm.O mektup-''
''Lütfen bunları konuşmayalım.Sadece benimle gel.''
Gülümseyerek ona bakıp,içimden gelen ilk şeyi yaptım.Dudaklarını öptüm.Bana bu müjdeli haberi veren dudakları...Onu hiç bu kadar istekli öptüğümü hatırlamıyordum.Elimi ensesine koymuş,onu daha da kendime çekiyordum.Bu yaptığım onu daha fazla hissetmek için değil de,onu kendime katmak içindi.Mümkün olmasa bile,aklımdan geçen buydu.Oswald'dan kopmak istemiyordum.O kendini geri çekti,kulağıma fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Igraine
Historische Romane...Kaç kişi sevdi senin zarif ferah anlarını ? Kaç kişi aşık oldu senin güzelliğine ? Doğru ya da yanlış, Fakat tek bir erkek İçindeki gezgin ruhu sevdi, Ve değişen yüzünün kederlerine aşık oldu. William Butler Yeats * * * 1700'lü yılların İngi...