Bölüm 17-"Aslında Hiç Gitmedi"

1K 72 2
                                    


Igranie

Bölüm 17-Aslında Hiç Gitmedi

Yine göl kenarındaydım...Yine birini bekliyordum...Ama bu sefer beklenen kişi,hissedilen duygular farklıydı.Eskiden koşarak geldiğim bu yere,bu sefer sadece mecburiyetten gelmiştim.Aslında Dorian bana sorsaydı,burada buluşmak istemezdim bile.Tam bir emri vakiydi.Evlenme teklifini kabul etmiştim ama onu nasıl seveceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Tamam,çok yakışıklıydı,zengindi,asildi,beni seviyordu,ve ben ona karşı bomboş değildim ama Oswald ile yaşadığım onca şeyden sonra,aynı şeyleri bir başka için hissedebileceğime hiç inanmıyordum.

Dorian'nın beni daha çok bekleteceğini anlayınca,yanımda getirdiğim örtüyü yere serdim.Bu Oswald kalma bir alışkanlıktı.Bir an içim burkuldu.Oswald direk olarak toprağa asla oturmazdı.Kesinlikle çok titiz biriydi.Yaptıklarına rağmen onu özlediğimi farkettim.O kadar sene birlikte olduktan sonra,ne kadar nefret etseniz de özlüyordunuz.Artık o benim için sevilen biri değil,bir alışkanıktı,hem de en kötüsünden.

Serdiğim örtüye oturdum.Sanırım bir on beş dakika rahat beklemiştim.Bekletmeyi severdim ama beklemekten nefret ederdim.Ve Dorian beni bekletiyordu.Bir-sıfır yenik başlamıştı görüşmemiz.

Böyle düşünürken,sonbaharın etkisi ile dökülen yaprakların hışırtılarını duydum.Dorian gelmişti.Yüzünde,onu sevimli gösteren bir ifade vardı.Bu bebek yüzü ile kaç tane genç kızı kandırmıştı kim bilir ?

''Özür dilerim,geçiktim.''

''Sorun değil.''

Ben teklif etmeden gelip yanıma kuruldu.Bir kont oğluna göre gayet rahat yere oturmuştu.Dorian'dan önce de Worcestershire'a gelen soyluları görmüştüm,hiçbiri onun kadar rahat değildi.

''Lafa hemen girip kabalık yapmak istemiyorum ama aklımda o varken başka şeyler hakkında konuşamayacağım.Baban ile konuştun mu Igraine ? ''

''Evet.''

''Beni çatlatmak mı istiyorsun ? Ne dedi ? ''

''Senin bizim ailemize uygun olmadığını düşünüyor.Üzgünüm.''

Dorian'nın gülen yüzü birden asıldı,kaşlarını çattı.Gür,düzgünce taranmış saçlarının arasından geçirdi ellerini.Küçük yalanıma hemen inanmıştı.

''Ama neden ? Yani ben ne kadar kötü bir ünüm olduğunun farkındayım ama durabilirim.Bırakabilirim.Neden izin vermedi ki ? Sonuçta ben Harry Nelson'nın oğluyum.Bak ne diyeceğim,eğer sen de-''

İçimde tuttuğum kahkahaları daha fazla saklayamadım.Belki de günlerden beri ilk defa bu kadar fazla gülüyordum.Dorian'nın telaşa kapılmış hali beni çok güldürmüştü.O da yalan söylediğimi anladı

''Gerçekten çok kötüsünüz Bayan Dormanth.''

''Ama yüzündeki o ifadeyi görmeliydin.''

''Baban izin verdi yani değil mi ? ''

''Elbette verdi Dorian.Neden vermesin ki ? Sen her şeyinle mükemmelsin.''

Söylediğim şeyden anında pişman olmuştum.Dorian'a ne demiştim ben ? Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.Dorian -beni daha fazla utandırmak için olsa gerek- pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.Ama sözleri,kendini beğenmişlikten uzaktı.

''Beni tanıdıktan sonra da bunu söyleyebilirsen,işte o zaman mutlu olurum.''

''Umarım.''

''O zaman bu akşam ben de babamla konuşurum.O da en kısa zamanda senin babanla konuşur.''

Bir şey demeden derin nefes aldım.Hayatımın gidişi ne kadar değişmişti,bir sene için neler olmuştu.Çocukluk aşkım beni terketmişti.Hem de ben onun bebeğini taşırken...Ve daha dün tanıştığım diyebileceğim bir adamla evlenecektim.

''Onun hakkında düşünüyorsun.''

''Anlamadım Dorian.''

''Oswald'ı düşünüyorsun diyorum.''

Ne diyeceğimi bilemedim.Gözlerimi telaşla onunkilerden uzaklaştırdım.Oswald'ın adının telaffuz edilmesi beni rahatsız ediyordu.Yine de sormadan edemedim.

''Nereden çıkardın şimdi bunu ? ''

''Gözün uzaklara dalıyor,istemeden iç çekiyorsun.Aklın hala onda.Ama sana kızmıyorum,veya kınamıyorum.(Elimi kavradı ve öptü.)Sana o adamı unutturacağım Igraine.Yemin ederim.''

Hala Dorian'a bakamıyordum.Güzel giden konuşmamız,Oswald'ın adının geçmesi ile bölünmüştü.İlk o zaman anlamıştım.Aslında Oswald hiç gitmemişti,her konuşmamızı bıçak gibi kesmek için,hep yanı başımızdaydı.

Akşam yemeğinden sonra,Dorian

''Evet Dorian,seni dinliyoruz.''

Ailecek büyük malikanenin salonunda toplanmıştık.Herkes söyleceğim "önemli" şeyi merak ediyordu.Annem ve Ursula'nın meraklı oldukları gözlerinden okunuyordu.Ama babam,her zamanki gibi vakur bir şekilde koltuğuna yayılmıştı.

''Ben sizinle geleceğim hakkında konuşmak istiyorum.Biliyorsunuz ki,haytalık zamanlarımı geçtim.Artık düzgün bir yaşantım olsun,babama işlerinde yardım edebileyim istiyorum.Ve farkındayım ki,düzgün bir yaşantının kilit kişisi,düzgün bir eştir.Ben hayatımı düzene sokacak,kalbime,gözüme,gönlüme hitap eden kadnını buldum.Size onu bildirmek istiyorum.''

''Kimmiş bu övgüleri alan kadın ? ''

''Bay Dormanth'ın büyük kızı Igraine,babacığım.Onunla evlenmek istiyorum.''

Kısa bir sessizlik yaşandı.Anlam çıkarılması zordu.Babam,şaşırmış gibi gözükmüyordu.Ama hanımlar şaşırmıştı.Annem,bir süre sonra huzursuzca kıpırdanıp,içindeki zehri döktü.

''Kesinlikle istemiyorum ! Bu evlilik asla gerçekleşemez ! ''

''Neden anne ? ''

''Oğlum sen kimsin,o kız kim ? Sen koskoca Kont Harry Nelson'nın oğlusun,o ise basit bir tüccar kızı ! ''

''Onu seviyorum.''

''Ben bu evliliği istemiyorum ! O kız ile evlenirsen beni unut,o kadar ! ''

Annemin hışımla salonu terkedişini izledim.Hadi bakalım Dorian,gel de çık işin içinden !

Yazar ; İlknur Duman

IgraineHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin