Igraine
Bölüm 7-Eyvah Basıldık !
''Muhteşem görünüyorsun kardeşim.Bu hale gelebilmek için kaç saat harcadın ? ''
''Çok kibarsın George.''
Abim Goerge ile Oswald'ların davetine gidiyorduk.Annem ve babam gelmemişlerdi.Alexis de kendini iyi hissetmediği bahane etmişti.Abim George,bana gardiyanlık etmek için benimle geliyordu.
''Sonunda Worcestershire da bir Lord'a sahip oldu.Londra'dan gelen Lord Harry Nelson...Duymuş muydun kardeşim ? ''
''Hayır,duymadım.Ve güzelim Worcestershire'ımızın böyle burnu büyükler altında ezileceği fikrindeyim.''
''Ben seninle aynı şeyleri düşünmüyorum.Bu Lord sayesinde,Worcestershire daha fazla hizmete sahip olacak.Umarım bu günkü davete teşrif etmişlerdir.Tanışma fırsatına nail olmak istiyorum.''
George'u daha fazla dinlemedim.Güzel şehrimize bir Kont'un teşrif etmiş olması beni hiç ilgilendirmiyordu.Soyluları oldum olası sevmezdim.Herkese yüksekten bakan,iğrenç insanlardı.
At arabası,Wilde köşkü önünde durdu.Arabacı kapıyı açtı,abimle dışarı çıktık.Bahçe bile çok kalabalıktı.Büyük bir davetti.
George'un kolunda kalabalığa giriş yaptım.Salonda Oswald'ın babası Edward Wilde bizi gördü ve gülümseyerek yanımıza geldi.
''Bay ve Bayan Dormath,sizi gördüğüme çok mutlu oldum.Ebeveynlerinizi temsil etmeye başlamışsınız.Siz gençleri böyle görmek,bizim gibi yaşlı insanların kalbini acıtıyor.''
''Benim gibi bir çok delikanlıyı alt edebileceğinizi biliyorum Bay Wilde.Bu arada muhteşem bir davet veriyorsunuz.Tebrik ederim.''
''Güzel vakit geçiyorsanız ne mutlu bana.Bayan Dormanth,güzelliğiniz yakında efsane olarak anlatılmaya başlanacak.Bu gecede çoğu kişiyi kendinize hayran bırakacağınıza eminim.''
''Teveccühünüz Bay Wilde.''
Biraz sonra,benim varlığımı unutup,siyaset tartışmaya başlamışlardı.Bende Onlardan izin isteyip kız arkadaşlarımın yanına gittim;Emily,Agatha,Lily...Bir köşede toplaşmış oturuyorlardı.
''Merhaba kızlar.''
''Merhaba Igraine,bizde seni bekliyorduk.''
Emily'e gülümseyip,yanlarına oturdum.Gözlerimle Oswald'ı arıyordum.Uşaklardan biriyle konuştuğunu gördüm.Emir veriyordu.Benim farkıma varınca,küçük bir tebessüm etti.Ben de aynı şekilde karşılık verdim.
''Ah,Tanrım ! Bu adam nasıl bu kadar yakışıklı olabiliyor böyle ! Ona baktıkça ben kahroluyorum.''
Agatha'nın fısıltısıyla irkildim.Kimden bahsettiklerini bilmiyordum.
''Kimden bahsediyorsun ? ''
''Tabi ki Kont Nelson'nın oğlundan.''
Agatha'nın baktığı tarafa doğru baktım.Ve kelimenin tam anlamıyla büyülendim.Uzun boylu-rahat 1.90 vardı- genç bir adam,içkisini yudumlayarak etrafı izliyordu.Beyaz teni pamuğu andırıyordu.Bebek yüzlüydü.Ama bunların aksine gür siyah kaşları,dipsiz bir kara bilyeyi andıran gözleri vardı.Ona uzaktım ama gözleri beni burdan bile etkilemeyi beceriyordu.Bu adama bakıp etkilenmeyen kadın olamazdı.Oswald'dan başka erkeğe dönüp bakmayan ben,bu adam karşısında edecek kelime bulamıyordum.Agatha haklıydı.,Bu adamın güzelliği insanı kahrediyordu.
''Igraine ? Kendine gel kuzum.''
Yine Agatha'nın fısıltısıyla kendime geldim.Ne yapıyordum ben ?! Gözümü adama dikmiş,ağzımın suyu akarcasına onu izliyordum.Kendime gelmeliydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Igraine
Ficção Histórica...Kaç kişi sevdi senin zarif ferah anlarını ? Kaç kişi aşık oldu senin güzelliğine ? Doğru ya da yanlış, Fakat tek bir erkek İçindeki gezgin ruhu sevdi, Ve değişen yüzünün kederlerine aşık oldu. William Butler Yeats * * * 1700'lü yılların İngi...