KARDELEN

9 "Silah"

Narin kahvaltı hazırlarken epeyce dalgındı. Kardelen için Civan'a dil dökse de işe yaramamıştı. Ona en sevdiği şeyi götürüp, cilve yapsa da adam kararından dönmüyordu!

Kardelen'e çok kızgındı...

Narin bir anda arkasından sarılan kolları hissedince, korkuyla başını çevirip sevdiği adama baktı.

Civan onun omzunu öptüğünde, kadın işine döndü.

"Civan yapma! Annem gelirse keser beni, delirdin mi sen?" Onu kalçasıyla itmeye çalıştığında, adam kendini ona yaslamıştı.

"Kessin de göreyim! Sana benden başka kimse dokunamaz gülüm." Narin elindeki bıçağı bırakıp dehşetle ona döndü. "Ne demek istiyorsun?" Sesindeki korkuyu sezen Civan, sevdiği kadının kendisini yanlış anladığını anlamıştı.

Narin ondan korkuyordu! Belli etmese de içinde bir korku vardı. Bu da Civan'ı kahrediyordu...

Yavaşça Narin'in çenesini tuttu. "Tabii ki sana zarar veririm anlamında söylememiştim! Masum dokunuşlardan bahsetmiştim. Şiddetten değil!" Civan yavaşça kadından uzaklaştı.

Narin hızla onun önüne geçti. "Ben öyle bir şey anlamadım!" Civan üzgünce sevdiği kadının gözlerine bakıyordu. "Öyle mi Narin? Anlamadığın için mi korktun?" Narin uzanıp adamın yanağını öptü. "Korkmadım, ne olur saçmalama..." Ardından adamın göğsüne sarıldı.

Civan uzatmak istemese de çok bozulmuştu. Herkesin ona deliymiş gibi davranmasına katlanırdı da, sevdiği kadına katlanamazdı...

"Bugün dışarıya çıkalım mı?" Narin'in sorusuna omuz silkti. "İşlerim var, akşama kadar şirkette olacağım." Dedi.

Narin onun bozulduğunu anlarken parmaklarının ucunda yükseldi. "Eğil azıcık." Dediğinde Civan anlamayarak ona bakıyordu. "Aşkım, eğilsene!" Diye homurdandı kadın.

Civan eğildiğinde, Narin onun dudaklarına uzun bir buse kondurdu. Civan'ın biraz da olsa morali düzelmişti. Yavaşça sevdiği kadını kollarının arasına aldı.

"Peki şirkete gelsem?" Civan göz devirdi. "Gelme Narin! Yine Kardelen diye diye başımın etini yiyeceksin!"

Narin dudağını büktü. Küskünce ona arkasını döndüğünde Civan boynunu öptü.

"İyi, gel başımın belası!" Narin kıkırdadı. "Gelecektim zaten." Civan onun belini okşadı. "Bak karagülüm, eğer Kardelen dersen vallahi bir daha seni hiçbir yere götürmem!" Kadın ofladı. "Ne olur sanki azıcık insaflı davransan?"

Civan omuz silkti. "Onu düşmanımla aynı yatakta yakaladım! Berzan'la evlenecek, bu konu burada kapansın!"

Narin, Civan'ın gitmesine izin vermedi. Birden sırtına yapıştığında, Civan ne olduğunu anlayamadı.

"Civan ne olur, ne olur, ne olur-" Civan ona döndüğünde sözü yarıda kesildi. "Kurban olduğum, yeter artık. Başımı şişirdin dünden beri!" Narin onun boynunu öptü.

Civan bu öpücükle mest olurken, yavaşça elini Narin'in sırtına yerleştirdi.

"Civan beni seviyor musun?" Narin onu ikna etmek için her yolu deniyordu. "Sana âşığım ama bu iş olacak Narin! Artık ısrar etme." Narin dudağını büktü. "Peki Kardelen'i seviyor musun?" Diye sordu.

Civan bıkkınca ona bakıyordu. "Tabii ki seviyorum, kardeşim sonuçta!" Narin elini yavaşça adamın göğsüne koydu. "'Çok mu az mı?" Civan göz devirdi. "Çok!" Narin tebessüm etti.

Sevdiği adamın sakallarını öptü. Civan ise kadının kokusunu içine çekti. Çok güzel kokuyordu... Bu kadına ölüyordu.

"Ben işin aslını öğrendim. O yatak konusunun..." Civan merakla kadını dinliyordu. "Rizgar sokakta kalmasın diye Kardelen'i oraya götürmüş. Dizleri yaraymış, onu öylece bırakamamış. Sonra Kardelen gece korkmuş, çok ıssız bir yer olunca uyuyamamış. Rizgar evden gittiği hâlde geri dönüp Kardelen'i görmek istemiş. Sonra Kardelen korktuğu için başımda bekle demiş. Rizgar da kabul etmiş. Adamcağız bizim kızın uyumasını beklerken, uyuyakalmış... Sonra hop Kardelen'in yanına! Bu iki saf farkında olmadan birbirine sarılmış... Yani sandığın gibi sevişme falan yok!"