KARDELEN

26 "Aşk"

Helin önündeki yemeği yerken bir yandan da gizlice Cihat'a bakıyordu.

Akşam yemeği için şık bir restorana gelmişlerdi.

Helin dışarıda yemek yiyelim diye tutturmuştu. Cihat işi olduğunu söylese de Helin ağlamaya başlayınca ona kıyamamıştı.

Cihat kadına hiç bakmadan sessizce önündeki eti yiyordu.

Helin ise en sonunda adamın eline dokundu. Cihat başını kaldırıp kendisine baktığında gülümsedi.

"Çok konuşuyorsun, başım ağrıdı!" Diye homurdandı.

Cihat bir şey söylemedi. Karısına hâlâ dargındı.

Helin ise konuşacak bir konu bulmaya çalışıyordu.

"Cihat, biliyor musun bugün ne oldu..." Elini adama uzattı. "Bak, uf oldu! Öpte geçsin." Dedi tatlı tatlı gülümseyerek.

Cihat kadının eline baktı.

"Nasıl becerdin bunu?" Diye sordu sert bir sesle.

Helin rahat bir nefes verdi. Demek ki kocası karısı için hâlâ endişeleniyordu, hâlâ seviyordu...

"Çay doldurayım derken azıcık elime geldi! Biliyorsun ki tenimde hassas... Hemen su topladı. Biraz buz koydum, sonra da krem sürdüm. Şimdi iyi durumda!" Dedi.

Cihat yavaşça kadının yarasını öptü.

Bu uysallıkla birlikte Helin neredeyse bayılacaktı! Cihat yarasına öyle içten bir öpücük kondurmuştu ki...

Helin elini geri çekerken son derece mutluydu. Cihat önündeki etten bir parça aldıktan sonra ayrandan içti.

"Aklın bir karış havada! Dikkat et kendine, başına bir şey gelmesin!" Diye kızdı Cihat.

Helin ise gülümsedi.

"Ay, seni düşünüyordum da ondan öyle oldu demek!" Cihat tek kaşını kaldırmış, inanamayarak Helin'e bakıyordu. "Cihat, seni öpebilir miyim?" Diye masum masum sordu.

Cihat güldü.

"Yemeğini ye Helin, kızdırma beni! Herkesin içinde cilve yapma bana!" Helin ofladı. Küskünce kollarını önünde birleştirdi.

"Ne zaman cilve yapayım Cihat? Eve mi geliyorsun? Zaten yalnız kalalım diye kıçımı yırttım! Eğer ağlamasaydım getirmeyecektin beni buraya!" Kadın şaşkınca durdu. "Yoksa artık beni sevmiyor musun?" Gözleri dolmuştu.

Cihat'ın ise bu kadına büyük bir zaafı vardı. Ağlamasına dayanamıyordu. Sanki içinden bir parça kopuyor gibi oluyordu.

"Tamam, gel yanıma..."

"Gelmiyorum!"

"Helin!"

"Konuşmayacağım seninle!"

Cihat ayağa kalktığında karısının yanına geçti. Onu göğsüne bastırdığında gözlerindeki yaşları sildi.

"İşlerim vardı güzelim. Senin için onca işimi gücümü bıraktım. Daha ne yapayım? Amacım seni üzmek mi sanıyorsun?" Dedi.

"O zaman gidip işlerinle evlenseydin, benimle değil!" Diye kızdı kadın.

Cihat sevdiği kadının saçlarını okşadı. Onu kendine iyice bastırdı.

Üzülmesine gönlü razı gelmezdi ki... Ne kadar kızarsa kızsın gönlü razı gelmezdi!

"Gel, seninle tatlı yemeye gidelim. Bugünü tamamen karıma ayırmak istiyorum. İlgisiz koca gibi görünmek istemem!"