29 "Sancı"

28.6K 2.4K 828
                                    



Helin dersinin bitmesinin ardından mutlulukla okulan çıktı. Seneye okulu bitiyordu. İki yıllık bir bölüm seçmişti. Babasının ısrarları ve sorun çıkarmalarından sonra okuyabildiğine şükrediyordu. Eğer ağabeyi Rizgar olmasaydı okuyamayacağını çok iyi biliyordu. Ağabeyi kardeşini savunmuş babasına karşı gelmişti. Onun için en önemli şey kız kardeşinin mutluluğuydu. Okumak istese de istemese de ona saygı duyardı. Tabii bir ağabey olarak gönlü her zaman okumasından yana olmuştu. Helin de okumayı seçmişti.

Helin her okuldan çıktığında yorgun olur, dolayısıyla yüzü asık olurdu. Birkaç aydır durum farklıydı zira onu okuldan almaya kocası geliyordu.

Yorgun günün ardından kocasına sıkıca sarılmak onu rahatlatıyordu. Onun her daim kapının önünde beklediğini bilmek genç kadını inanılmaz mutlu ediyordu.

Helin önündeki adama çarptığında başının acımasıyla birlikte inledi.

"Helin!"

Kadın şaşkınca başını kaldırdı. Öğretmenine çarptığını görmek onu epeyce utandırdı. Zorlukla tebessüm etti.

"Şey, ben..." Önüne bakmamıştı ki! "Sizi görmedim... Kusura bakmayın, sanırım fazla hızlı gidiyordum."

Genç adam ise bu sözlere güldü.

"Sorun değil..." Ardından bakışları Helin'in yüzüğüne kaydı. "Aslında bakarsan seninle konuşmak istediğim konular var Helin."

Helin anlamayarak karşısındaki adama baktı.

"Bir sorun mu var? Sizin dersinizi geçtiğimi hatırlıyorum... Biliyorsunuz sizin dersiniz benim en sevdiğim derslerden biri!"

Konu ders değildi... Genç adam sıkıntıyla derin bir nefes verdi.

"Konu evliliğin Helin... Babanın seni senden yaşça büyük bir adama zorla vermesi!" Adam kaşlarını çatmıştı. "Buna rağmen nasıl mutlusun anlamıyorum! Eğer seni tehdit ediyorlarsa söyle polise gidelim, istersen seni evimde misafir edebilirim." Adam başını iki yana salladı. "Bu doğru değil! Sen daha küçüksün! Senin zorla evlendirilmen doğru değil! Sevdiğim bir öğrencimin hayatının kararmaması için her şeyi yapmaya hazırım ben!"

Helin ise donup kalmıştı...

Bu adam ne söylediğinin farkında mıydı? Genç kadının yüzünde güller açıyordu, kocasını gördükçe mutlu oluyordu. Ondan kurtulmak isteyeceği en son şey bile değildi!

"Helin benim karım!"

Cihat'ın gürlemesini duyan Helin şaşkınca onlara doğru hızla gelen kocasını buldu.

"C-Cihat..."

Genç adam düşmemesi için belinden tuttuğu kadının belini sonunda bırakabilmişti.

Cihat adamı yakalarından kavrarken dişlerini sıktı.

"Helin benimle isteyerek evlendi! Duydun mu lan beni?! Helin kendi rızasıyla karım oldu!" Adamın boğazını sıktı. "Karıma göz ucuyla bile bakanı affetmem! Senin o sülaleni sikerim! Duydun mu lan beni şerefsiz?!"

Cihat'ın gözü dönmüştü...

"Cihat yapma! O sadece öğretmen... Benim için endişe etti! Bak rezil ediyorsun bizi!" Diye kocasını uyardı.

Cihat karısına ters bir bakış attı.

"Geç arabaya!" Helin gitmediğinde dişlerini sıktı. "Arabaya geç Helin!" Diye bağırdı.

Helin korkuyla arabaya geçtiğinde Cihat bakışlarını öğretmene çevirdi.

"Benim kötü bir amacım yok! Sadece küçük bir kızı korumaya çalışıyorum-" Adamın sözü yarıda kesildi.

KARDELENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin