ŞANS

bölüm-2

Evett ikinci bölümümle karşınıdayımm. İlk bölümü umarım beğenmişsinizdir😍.
Keyifli okumalar aşk böcüklerimm. (medyada İlyas var)

-Bekle beni 11/C ben geliyorum.

Sınıfa ilk önce ilyas girdi ve arkasından ben. ~Size ilyastan bahsedeyim. Uzun boylu kumral, vücutlu ve bebek suratlı yakışıklı denebilecek biriydi~ Sınıfa girdiğimizde bütün gözler ilk önce bana sonrasında İlyas'a çevrildi. Arka taraftaki kızlar hemen fısıldaşmaya başladı erkeklerse birer yamyam gibi bana bakıyorlardı. Derken ilyas söze girdi.

-Yeni sınıf arkadaşımız. İsmi melis.
Dedi ve gülerek bana baktı bende aynı sekilde karşılık verdim. Kocaman bir sırıtışla sınıfa dönüp

-Merhaba. dedim
Ardından boş bir sıra aramaya başladım. Hay aksi şeytan yine benimleydi. Geldiğim sınıfta benim için boş bir sıra yoktu. İlyas durumu anlamış olacak ki bana doğru eğilip ~evet eğildi çünkü cok uzundu ben ise kısaydım~

-Bugünlük benim yerimde otur ben nöbetciyim. Yarın buluruz bi çağresini.
Dedi ve bir yeri isaret etti. Kafamla ona teşekkür edip gösterdiği yere doğru yürüdüm. Arka sıralardaydı. Hoş,ön sıraları pek sevmezdim. Sıraya oturdum. Yanımda ilyas kadar yakışıklı olmasa da yakışıklı bir çocuk vardı. Tahminimce İlyas'ın yakın bir arkadaşıydı. Bana dönüp gülümsedi.

-Merhaba. Sınıfa hoşgeldin. Ben Mustafa.
Diyip elini bana uzattı,elini sıktım

-merhaba. Melis bende. Memnun oldum.

Diyip kapıdan çıkan ilyasa baktım. Ders saati başıyordu oda nöbetcilik yerine gidiyordu.
İlk dersim nalet olası kimyaydı. Kimya dersini oldum olası sevmezdim. Hoca derse girdi ve herkes ayağa kalktı. Rutin olan selamlaşmayı yaptıktan sonra oturduk. Ve bir çocuk ayağa tekrar kalktı.

-Hocamm. Yeni bir öğrencimiz vaar.
Nalet olsun bu böyle mi söylenir? Gözerimi kimse fark etmeden devirdim.

-Nerdeymiş bakalım bir tanışalım yeni öğrenciyle.
Diyince hoca. Bütün gözler beni buldu ve bende mecbur ayağa kalktım

-Merhaba. Ben Melis. Antalyalıyım. Ve Antalya Anadolu lisesinden geldim.
Diyip oturdum. Hocada arkamdan biseyler söyledi ve derse başladı. Ilk dersin kimya olmasına mı yanayım yoksa çok uykumun olmasına mı bilemedim ve kafamı sıraya koydum. Bir dersim uyumakla geçti. ~okulumda ki ilk günümün ilk dersi uyuyan bi tek ben olmasam gerek~ Tenefüs zili çaldığında ayaklandım ve kantini aramaya başladım. Bi kahve alıp kendime gelmem gerekiyordu. Yolumda ilerlerken arkamdan tanıdık bir ses duydum "Meliis" arkamı döndüğümde ~tabikide~ İlyas'tı ve buumm yanında da az önceki bahsettiğim Mustafa. Asla tahminlerimde yanılmam.

-Efendim İlyas.
-Nereye gidiyorsun? Yardımcı olabilirim
-Kantine gidiyorum. Aslında yardım etsen hiçte fena olmaz.
Diyip bir gülücük gönderdim oda aynı şekilde karşılık verdi. Mustafa'da gülünce kadro tamamlanmıştı. Ve hep beraber kantine doğru yola koyulduk. Nalet olsun ki kantin zemin kattaymış ve bu yüzden bulamamışım. Mustafa bana dönüp
- Ne alıcaksın.
- Kahve ama ben alırım.
- Kızım manyak mısın? Mahşer meydanı gibi kantin ilk günden seni şehit veremeyiz. Ben alırım bekle.
Dedi biz bu dediklerine kahkahalarla gülerken o çoktan 'mahşer meydanına' girmişti.
O gelene kadar konuşmadık.

- Al kız bütün ders uyudun iç şunuda kendine gel benim canım çok sıkılıyo.
dedi gülerek bende gülerek karsılık verdim ve mis gibi kahvemden bi yudum aldım. Şimdiden bile iyi gelmişti.

- Mustafa kızı ilk günden darlama vallahi kaçar kanka. Biraz serbest bırak.

- Kanka yokluğunda ölümlerden ölüm beğendim. İnan ki camdan aşşağı atmamak için kendimi zor tuttum. Melis desen uyuyo. Bir de ders kimya. Allaahımmm sen bir daha gösterme yarabbim.

Mustafa'nın bu söylenmesine hep birlikte güldük. Mustafa ve İlyas iyi çocuklardı yani okulda ki diğer erkeklerden farklıydı. Onlar bana sevecen ve dostca yaklaşırken digerleri uzaktan değişik değişik bakıyorlardı. Bu düşüncelerimden sıyrılmamı sağlayan şey ders zili oldu. İlyas ile vedalaşıp mustafayla sınıfa doğru yol aldık. Okul cok büyük ve karışıkdı. Aynı zamanda çok kalabalık. Mustafa bu düşüncrmi anlamış olacak ki

-Merak etme okuldakiler seni yemez. İlk gün bizde böyle olmuştuk. Büyüyünce geçer.

-Of mustafaa. Dedim gülerek
Sınıftan içeri girdik ve biten kahveme üzgün bir bakıs atıp bardağını çöpe attım. Kesinlik okulda kahve akıtan bir musluk olmalıydı. Bunu not ediyorum başkanlık secimlerinde başkan adaylarına söyleyicem.
Sıramıza oturduk ve mustafaya döndüm hemen

- İyi,güzel,hoş ben burda oturuyorum ama yarın İlyas gelince nereye oturucam.

-Yarında ben nöbetciyim. İlyasla oturursun yarından sonrada allah kerim .
Dedi. Tuhaf ama komik çocuktu. Bu dediklerine cevap vermeden önüme döndüm.
Ders yine kimyaydı ve ölüm gibi bir ders daha geçti. Mustafa'nin dediklerine hak vermistim. Zil çalmıştı sonunda. Ve bizde Mustafa'yla dışarı çıktık. İlyas nöbet yerinde yoktu. Galiba imza işi falan yapıyordu. Bizde Mustafa ile bir banka gectik ve biraz sohbet ettik o beni kahkahalarla güldürürken ben tek kelime etmiyordum. Daha doğrusu gülmekten edemiyordum. Yeni bir der zili daha caldi ve sinifa gectik. En sevdigim ders olan matematikti. Yine aynı şekilde hoca ile tanıştık ve yerime oturdum.

-Melis bu hoca okulun en pinti, en cimri,en mendebur,en kötü öğretmeni. Karamambaa

-Mustafa korkutma beni. Severim matematik dersini. Öyle deme şimdi. İyi birisi sanki.

Mustafa şok olmuş gözlerle bana bakıyordu. Bende birden duraksadım. Ve aynı anda kahkaha attık.

-Kızım şair misin. İki dakika da dizdin sıraya kelimeleri bide kafiyeli kafiyeli

-Ay ne yaptım az önce bende bilmiyorum.

-EVET ÇOCUKLAR SESSİZ OLUYORUZ
Sohbetimiz yarıda kalmıştı. Hoca ders anlatmaya başlayınca bende derse odaklandım. Tabi Mustafa'nın on dakika sonra ki horlama sesini duymazdan gelebilirsek. Ders sonu Mustafa'yı dürtükleyerek uyandırdım

-Yavaş be kızım böğrümü deştin. Kalktık işte ne var?

-Zil çaldı. Dedim en masum ses tonum ve bakışlarımla

-eeeee?
-Mustafa kalk canım sıkıldı benim gidelim.
-Ay tamam be geliyorum. Dede ve ayaklandık.
Aşşağı doğru inerken birden gördüğüm şeyle gözlerim kocaman oldu ve durdum.
Mustafa'da anlamaz bir sekilde bana bakıyordu.
Elimle ilerdeki duran kızı işaret ettim. Kız da bana döndü o sırada

-Melis.

Ayyy umarım beğenmişsinizdirr.😇 Yeni gelen kişi sizce kim? Mustafa ve İlyasla nasıl bir ilişkileri olucak? Bu kitabın ilerleyen sayfalarında bi gizem bi çocukluk var umarım o zamana kadar beni bırakmazsınız😍 Sizi çoookkk seviyorum arkadaşklarım❤