Evett heyecanlı bekleyişinizi hisseder gibiyim. 😍 keyifli okumalar aşk kuşlarım.Medyada Mustafa vaar😇
-Melis.
Evet karşımda duran Sibel'di. Sibel benim ortaokuldan ve eski okulumdan en yakın arkadaşımdı. Onu burada görmek beni oldukca saşırtmıştı. Aslında benimle konuşması daha da şasırtmıştı. Çünkü artık onunla arkadaşlık etmiyordum,bana yaptıklarından sonra onunla konuşmak istememiş,hatta yüzünü bile görmek istememiştim. Çok fazla kötülük etmişti bana. Onu arkadaşım olarak görmüş ve ona güvenmiştim bunca senede böyle devam etmişti ama son zamanlarda bana karşı tavrı değişmişti. Alehime işler yapmaya arkamdan konuşmaya başlamıştı ve bu yüzden aramızda ki bağ tamamen kopmuştu. Ve şimdi de burdaydı. Şaşkınlığımı yenip hızlı adımlarla ona doğru yürüdüm ve tam dibinde durdum
-Sibel? Ne işin var burda?
-Aynı okuldayız Melis ne işim olabilir sence. Rastlantı.
-Güzel.
-Melis yapma böyle pişman olduğumu sende biliyosun
-Ben bişey yapmıyorum Sibel,sen kendin yaptın.
Diyip arkamı döndüm. Mustafa'nın anlamaz masum bakışlarına aldırmadan hızla yanından ayrıldım.Sibel'in arkamdan seslenişine kulak asmadım" Melis lütfen konuşalım" diyordu. Ama onunla konuşmak istemiyordum. İlyas'ın yanına gitmek en mantıklı şey gibi geldi bi an ve İlyas'a doğru yöneldim ve hızla yanına gittim. Mustafa koşar adımlarla geldi ve
-Kızım bu ne hız? Maratona katıldım sandım koşuyoruz okulun içinde. Ne oldu orda az önce. O kız kimdi. Ay allahım yine fazla yükleme yaptım kıza dondu. Melisss, Melis kızım kendine gell.
Mustafa'nın sesleriyle donuk bakışlarımı ona çevirdim. Ve hepsine tek tek cevap vermek içn derin bir nefes aldım. Tam o sırada İlyas benden erken davranıp söze girdi.
-Noluyo? Doğru düzgün biriniz anlatabilir mi?
- Kanka yeni bi kız gelmiş sanırım Melis'in eski bi arkadaşı hatta düşmanı. Kıza tek attı az once ve buraya geldi.
İlyas'ın soran bakışlarıyla bende lafa başladım
-Sibel. Sibel benim en yakın arkadaşım dı. Eski okulumda da yakındık ama ona olan güvenimi sarstı. Ona herseyimi anlatırdım ve bir gün benim alehime kullandı. Tabi ki bir sorun çıkmadı ama güvenimi sarstı. O günden beri konuşmuyoruz.
Mustafa söze atıldı.
-Tam olarak ne yaptı ki? Yani özel değilse anlatabilir misin?
İlyas'ta bu dediklerini kafa sallayarak onayladı.
-Anlatırım tabiki. 10. Sınıfta hoşlandığımı sandığım bir çocuk vardı. 11. Sınıfın baslarina kadar ondan hoşlanmaya devam etmiştim. Ama Sibel'de ondan hoşlanıyormuş ve bana söylemek yerine arkamdan iş çevirmiş. Çocuğa gidip 1 yıl boyunca yaptığım onun hakkında ki tüm düşüncelerimi ona anlatmış. Çocukta gelip bana anlattı ve benimle dalga geçti. İşte bu yüzden bu okuldayım. 11. Sınıfın ilk dönemi berbat gecti ve bende buraya geldim. Ama şuan Sibel'de burda. O yüzden biraz sinirlendim.
Mustafa ve İlyas sinirli gözlerle ortalığa bakınırken Sibel'i aradıklarını anlamam geç olmadı. Sibel'le her ne kadar konuşmasam da onca yıllık bir arkadaşlığımız vardı. Onlara dönüp
-Sibel'e tek kelime etmiceksiniz.
İkisi birlikte
-Neden?-Ben öyle istiyorum lütfen.
Dedim. Mustafa:
-Seninle konuşmak istediğini söylemişti. Konusacak mısın?-Bilmem.Belki konuşurum. Ne anlatıcak merak ediyorum doğrusu.
-Bence hazır olduğunda bi konuş. Dedi İlyas sakin bir şekilde.
-Tamam.
Dedim ve zil çaldı. İlyas ile vedalaşıp sınıfa doğru ilerledik. Kapıda duraklayıp bana dönen Mustafa'ya soran gözlerle baktım.-İçeride.
Dedi kaş göz ederek içeriyi gösterdi.-E yuh ama bu kadarı da fazla.
Diyip içeriye girdim.Sibel ile göz göze geldik. Oda ayakta kalmıştı. Madem sınifta yer yok göndermeyin arkadaş. Ayakta öğrenci taşıyoruz resmen. Arkadaki boslukları dolduralım efemm. Sibel için bir çocuk, nerden getirdiğini bilmediğim bir sıra getirdi ve Sibel oturdu. Gözlerimi devirip sırama geçtim. Mustafa'da yerini alınca öğretmen içeriye girdi. Klasik selamlaşmayı yaptıktan sonra. İsmini bilmediğim ve benim yeni öğrenci olduğumu anırarak söyleyen ögrenci yine ayağa kalktı.
-Hocaağm sınıfa iki yeni taş ay pardon öğrenci geldi. Dedi ve sınıf kahkahalarla güldü.
Gözlerimi devirip Mustafa'ya döndüm
-bu hep böyle midir?
-yavsak işte boşver.
Ögretmen bizi tanımak için ayağa kaldırdı. İlk önce Sibel konuşmaya başladı.
-Adım Sibel. Antalyalıyım ve Antalya Anadolu lisesinden geldim. Dedi ve oturdu.
Sıra bendeydi.
-Adım Melis. Antalyalıyım ve bende Antalya Anadolu Lisesinden geldim.
Diyip oturdum. Öğretmen memnun olmuş bir suratla bize döndü
-Okulda birbirinizi tanıyormuydunuz?
-Malesef ki evet. diyiverdim.
-anlıyorum. Demekle yetindi öğretmen ve dersine başladı. Mustafa bana dönüp.
-Kızla konuş bakalım ne dicek çok merak ettim. Hem güzel kızmış yaae.
Diyip bir karış açılan çenesini kapattım elimle
-Mustafa ciddimisin?
Tek kaşımı kaldırmış ona bakıyordum. Oda masum bir sekilde bana
-Tamam be demedik bişey.
Güldüm ve Sibel'e baktım. Ders dinliyordu. Ve gözü bi ara bana kaydı ona baktığımı anlamasın diye bende kafamı çevirdim. 40 dakikalık ölüm oyununun sonuna gelmiştik ve Mustafa tabiki de uyuyordu. Onu uyandırmak istemedim ve bende sıraya başımı koydum. Taa ki yukarıdan gelen sese kadar keyfim gayet yerindeydi.
-Melis konuşalım mı?
Ayyy sizce ne konuşucaklarr? Güzel bir bölüm olduğunu düşünüyorum. 💜Umarım beğenmişsinizdir. 😍Sizce melis ve sibel barışacak mı? Sağlıcakla ve benimle kalın minik kuşlarımm😇 (bir çılgınlık edip bir günde 3 bölüm yayımladım ve bu bölümü de saat 01.30 da hsjxhd yazarınız yine uyumuyor ne yapsın 😂)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS
ChickLitOkuduğunuzda bırakmak istemeyeceğiniz mükemmel bir hikaye mi arıyorsun? Tam yerindesin. Kitabın içindeki gizemi anlayabilecek misin peki? Okuduğunda "YOK ARTIK CİDDEN Mİ" diyeceğiniz bir hikaye seni bekliyor. E ne duruyorsun ballı turtam hemen başla...