bölüm-8

128 18 32
                                    

Ayy ben geldimm😍 kısa bir bolumun ardından heyecanlı gizemli ve uzun bir bolüm sizi bekliyooor ❤ umarım beğenirsinizz. Sizi seviyorum ballı turtalarım🥧🍯

Yine sabah aynı saatte uyandım ve gerekli islerimi hallettim bu sefer bir farklılik olsun istedim ve saçlarımı serbest bıraktım. Hafif bir parlatıcı ve maskarayla güzel gözüküyordum. Kendimi begenmiş bir şekilde mutfağa indim. Annem her zamanki hibi kahvaltıyı hazırlamıştı. Bir güzel karnımı doyurdum ve babama doğru döndüm.

-baba bana biraz daha para verebilir misin? Bugün arkadaşlarla bizim köşede kafeye gidicez de.

-tabi babacım. Ama derslerin ne olucak? Sınav haftan geliyor.

-ders çalışıcaz baba. Sen merak etme.

Diyip kocam bir öpücük kondurdum yanağına. Tatlı tatlı gülümsedi. Ay yerim bu adamı. Anneme döndüğümde bize kıskanmış bakışlar atıyordu. Kosarak sıkı sıkı sarıldım ve onuda öptüm. Servisimin geliceğini anlayinca "sizi seviyorummm" diyip çıktım e tabi yanıma test kitaplarım ve kıyafet almayı da unutmadım. Servisim gelmişti. Hemen Didem'in yanına oturdum.

-günaydın Didemm.

-günaydın Meliss. Ayyy kampa gelmen çok iyi oldu. Benimkilerde izin verdi. Ay iki gün ne güzel eğleniriz kızz.

-ayy evett. İlyas ve Mustafa'da geliyor. Biz ikimiz bi çadirda kalalım.

-evet evet bizim çadır vardı. Hem geniş onda kalalım.

-bana uyarr. Ee naptın getirdin mi  kitapları?

-ne kitabı Melis?

-e kafeye gidicez ya hani?

-ben onu unuttumm. Ama sorun olmaz annemleri ararım. Okuldada kitaplarım vardı.

-tamamdır kuzum.

Serviste derin bir sessizlik hüküm sürüyordu ve bizden rahatsız olucaklarını düşünerek bizde susmuştuk. O kitabını okumaya başladı. Bende müzik dinlemeye. Telefonumla ilgilenirken birden bizim grup aklıma geldi.

Siz: heeeyy

Mustafa beyy: heee

Siz: nerdesinizz?

İlyağs: sizin bir türlü gelmeyi beceremediğiniz yerdeyiz.

Siz: okul?

Mustafa beyy: nasılda biliyo bakk

Siz: ay tamam be servisteyiz işte geliyoruz.

Mustafa beyy: ok.

Siz: ok.

Telefonumu kapattım ve müzik dinlemeye devam ettim. Yaklaşık 10 dakika sonra okuldaydık. Didemle çantalarımızı alıp aşşagı indik mustafa ve ilyas karşıdaydı. Onlara doğru yöneldik. Mustafa hemen söze girdi.

- oooo kimler gelmişş.

İkimizde göz devirdik.

-geldik işte daha ne. Hem servisi biz mi kullanıyoruz?

-tamam ya birşey demedik.

İlyasa döndüm.

-kafeye gidiyoruz değil mi?

Mustafa yine söze girdi. Çocuk bir susmuyor ki biz de konuşalım.

- yess bebeq.

Allahım sen beni kimlerle sınıyorsun. Ama seviyordum mustafayı çok kafa dengi çocuktu. Eğlenceli ve komikti. İlyasta mustafayı onaylar şekilde kafa salladı. Didem yine zıpkayarak el çırptı. Bu halleri inu çok tatlı yapıyordu. Bir içim suydu kız. Zilin çalmasıyla sıraya geçtik.
Müdür beyimiz ben geldim geleli konuşma yapmamıştı okulda değildi sanırım. Neyse yaşlı kel ve göbekli,kısa boylu klasik bir müdürdü. Tam yirmi dakika konuşma yaptı. YİRMİ DAKİKAA. En sonunda da iyi dersler çocuklar demişti. İyi dersi mi kaldı be adam. Yedin yedin beynimizi. Mustafanın klasik isyanlarını dinleye dinleye sınıfa çıktık. Kel müdürün keline şaplak atmak istiyormuş daaaa. Dilini penseyle çekcekmiş deee falan filan. Vallahi müdür bey bir, mustafa iki. İkisinde de aynı çene maşallaahh. Sınıfa girdik. Ve aklımıza birden aynı şey geldi. Ben nereye oturacaktım? Mustafa ben bulurum diyerek gitti ve beş dakika sonra geri döndü

ŞANSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin